DENGESİZ KAHRAMANIM

PARDON?HAYATI DEĞİŞTİREBİLİYOR MUYUZ?

Yine uyandım.Yine sıkıcı bir hayata uyandım.Niye uyanıyorsun ki bok mu var?Gerçi hayatımın kendisi boktan...Yaa hayatımızı değiştiremiyor muyuz?Hayır yani öyle birşey varsa bileyim anında değiştiririm.Kim ister ki ilgisiz bir ailenin olmasını.Gerçi aile demeye 1000 şahit ister.Para göz bir baba,para yemekten başka birşeye yaramayan üvey bir anne,gözü hep karı kızda olan her gece farklı bir kızla olan bir abi.Arkadaş desen doluuu ama hiçbiri gerçek değil.Hepsi param yüzünden benimle olan insan topluluğundan başka birsey değil.Şu hayatta tek bir yakın arkadaşım oldu o da "annemdi" ama o da artık yok.Ben istemiyorum bu hayatı.Annemsiz bir hayat istemiyorum.Her sabah olduğu gibi ılık suyun altına geçmiş ,suyun beni rahatlatmasını bekleren düşünüyordum tüm bunları.Aşağı indim haa takım da toplanmış ne hoş!Hizmetçiler masayı hazırlamış babam abim ve sevgili üvey annecim(!) her zamanki yerlerine oturmuş beni bekliyorlar.Masaya doğru oflaya oflaya yürüdüm ve yerime oturdum.

-Günaydın Burcu'cum . dedi Sevgi Hanım namı diğer üvey annem.Bende diyorum ki bu kadın niye hala yaranma çabalarına girmedi.Biraz gecikmeye almış sanırım.

-Kızım!cevap versene annene.

-Şaka yapıyorsun herhalde baba !

-Haluk bitanem tamam rahat bırak kızı sinirli herhalde aşkım bırak yemeğimizi yiyelim beraber canım.

Yerken boğazına takılır inşallah.Amin.Pes yani adamın gözüne girecek diye kıçını yırtıyor resmen bir cümlede hem bitanem hem aşkım hem de canımı kullandı.YUHH.Üçü bir arada.Yalaka nolcak.Ağzıma birşeyler atıp hiçbirşey demeden odama çıktım.Üstüme beyaz askılı bir badi giyip yüksek bel şortumu da altıma geçirdikten sonra converselerimi giyip kendimi dışsarı atacağım sırada abim önümü kesti.

-Kaçta gelicen eve?

-Sanane?

-Doğru düzgün cevap ver abinim lan ben senin kaçta gelcen evde işim var mümkünse geç gel babamla annem evde olmıcak.

-Ufff kısa kes be anladık eve kız atçan şu anda dolaylı yoldan anlatma çabalarındasın ama maalesef seni takmıyarak sorunu meşgule atıyorum ve kısa mesaj olarak da eve gelince kacta geldiğimi görürsün diyerek evden çıkıyorum.

Arkama bile bakmadan suratına kapıyı çarparak evden kendimi dışarı attım.Gerizekalı aklı sıra bana laf yetiştirmeye çalışıyor.Telefonumu elime alıyorum ve saate bakıyorum saat daha 13:00 . Nasıl geçicek şimdi zaman.Karşıyaka sahile gidiyorum annemle hep oraya giderdik.Çimlerde oturur oyun oynar akşama kadar güler eğlenirdik şimdi ise tek yaptığım çime oturup başımı ağacın gövdesine yaslayıp akşama kadar hayatıma sövmek.Çimlere doğru yol alırken son hızda paten yapan çocuk çocuk mu bildiğin taş lan taş diye iç sesim bana kızarken çocuk arkasına bakarak sürdüğü için beni görmedi ve hailyle çarpışıp yeri öptük.Kahretsin normalde filmlerde çocuk kızı-Bak hala çocuk diyor... Kes sesini iç ses ! çocuk kızın üstüne düşer birbirlerinin gözlerine bakarlar ve aralarında bir elektriklenme olur ama nerdeee bendeki o şans.Çocuk bir tarafa ben bir tarafa düştüm.Çocuğun arkadaşı gülerek yanıma geldi ve;

-Heyy! İyi misin? diye sordu.Sadece kafamı sallamakla yetindim ve kalkmaya çalıştım bana çarpan çocuk Hayret iç ses nasıl konuşmadı bu çocuk da fenaa kalktı üzerini silkeledi ve yoluna devam etti.arkadaşı kalkmam için elini uzattığında

-Onun adına kusura bakma.Ben Berk Can ya sen?

-Burcu diyebildim sadece

-Memnun oldum Burcu.Senin gibi güzel bir kızla tanışmak çok güzel deyip 32 diş sırıttığında yanımdan hızla ayrılıp çocuğun yanına gidip

-Emre harbi öküzsün abi dedi.Adının Emre olduğunu öğrendiğim taş bana baktı ve yüzünde hiçbir anlam veremediğim bir bakışla önüne döndü ve omuz silkip 

-Hadi KARŞIYAKA yazısına kadar yarış dedi ve gülerek yarışmaya başladı.Bense ortada mal gibi durmuş ağzım yarım açık kaşlarım havada bir şekilde onların arkasında bakıyordum.Kendime geldiğimde hemen ağacın gölgesine geçtim ve içimden çocuğa ve tabi ki hayat söylenmeye başladım.