broken hearts

54 4 1
                                    

gravity, bir john green fanıydı. o adamın düşünce dünyasına aşktı. onu kitaplarının dünyasında yaşıyordu resmen. kendini onun yarattığı iki karektere çok benzetiyordu: alaska young & hazel grace lanchester. ama en çok da alaska'ya. onlarla arasında bir bağ vardı. o kitaplar onun dünyadan kaçışıydı. gravity, bazen sadece kitap okumak isterdi. o dünyadan ve oradaki gerizekalı insanlardan. gravity hayatı sevmezdi. kolundaki kesikler bunun sadece bir belirtisiydi. yaz aylarından nefret ederdi. kısa kollu tişörtler gitmekten de nefret ederdi. dünyada sevdiği bir çok şey sona ermiş ya da ölmüştü. sevdiği sanatçılar, sevdiği müzisyenler, insanlar... oluşumdan nefret ediyordu. onun için bir eziyetten fazlası değildi. okuldan döndüğü an yaptığı çok az şey vardı: müzik dinlemek, gitar çalmak, resim çizmek ve kitap okumak. okulda her teneffüs kitap okurdu. olduğu yerden sanki bir geçitten geçmiş gibi o kitabın dünyasına geçerdi. bu onun kaçışıydı. eve geldiğinde ise bazen bir şeyler yazar ve müzik dinlerdi. müzik hayatı boyunca hiç ara vermeden yaptığı yek şeydi. onu hayatta tutuyordu. ama artık sabrı tükenmek üzereydi. bütün bu çilenin bitmesini istiyordu.

beğenirsiniz umarım. biliyorum uzun süredir yazamadım. beğendiyseniz yorum yazabilirsiniz. cevap yazarım :)
-n

hell is a teenage girl // gravityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin