-AMY-
Tamam. İşim basitti. Sadece bir yaz.
bir yaz
Bir yaz
BİR YAZ.
B İ R Y A Z
Eşyalarımı dolaba yerleştirip. Alışveriş yapmalıydım. Ve evet oda arkadaşımın (!) üzerinde bir kaç değişiklik yapmalıydım. Aslında sarı saçlarıyla beyaz pamuksu teni uyumluydu . Sadece bakım yapmıyordu. Ve bir tumblr hesabı lazımdı ona da. Sonuçta TUMBLR İNSANI HEP 932849238493284 ADIM ÖNDEDİR.
İddianın başlamasına vardı yani şu durumda hala kıyafet almak , ayakkabı almak, makyaj malzemesi almak vs. vs. için param ve vaktim olacak. Hemen elinden tuttuğum gibi dışarıya sürükledim.
Alışveriş merkezindeki mağzalar cidden mükemmeldi heralde. Jazz ciddi anlamda hayranlıkla bakıyordu. Ne diyim cidden mutluydu ve ister istemez mutlu oluyordum bende.
'' Kahven neyli olsun Jazz ''
'' Imm şey ben kahve içmem. Ama limonata olur elbet ''
Demiştim elbet bu kıza hemen bir Tumblr hesabı açalım. Ah en kötüsüde hani tumblrı paralı zannediyorlar ya. Evet. Evet. Paralı sana Tumblr . Kullanma sen Tumblr. Eksik kal sen.
'' Eee , önceden falan ben yokken işte nasıldın? Bu okul falan aklına nasıl geldi anlatsana biraz Jazz ''
O anlatırken yüz hatlarını inceliyordum. Limonatasından yudumlarken arada nefes alıp veriyordu. Ciddi anlamda enerji dolu bir kızdı. Her şeye rağmen. Pek mükemmel olmayan hayatına rağmen bu kadar pozitif olması ilgi çekecek derecede mükemmeldi. En sonunda '' Kalkalım hadi daldın '' dedi.
Hava kararmıştı. Saat 22.00 a yaklaşıyordu. Aşağı inince taksiyle koleje geldik. Odamıza geçip . Uyumak için yataklarımızı hazırladık.
-JAZZ-
Burada tanıştığım yeni arkadaşım Amy ile çok eğlenmiştik. Geç olmuştu ve ikimiz de uyumaya başladık ama gözüme bir türlü uyku girmedi. Aklıma sürekli kardeşim Jess geliyordu. Okul başlayınca gelecekti ve okulun açılmasına daha 1 hafta var. Onu çok özledim.
Gece uyuyamadım ve Amy'ye uyuyup uyumadığını sordum. O da uyuyamamıştı. Kalkıp bir bardak su içtim. Bir de ne göreyim kapı aralanmıştı. Bi an korktum ve Amy'ye söyledim. Küçük mutfağımızdan bir ses geldi. Elime bulduğum bir sert nesneyi aldım ve gizlice kapının arasından baktım. İçeride pijamalı birisi vardı ve korkudan ne yapacağımı bilemedim !!
*Amy burada kal ve sakin ol ona arkadan vuracağım* diye fısıldadım. Arkası dönükken ona yeni aldığımız topuklu ayakkabı ile vurdum. Yere düştü. Hayatımda yaşadığım en korkunç andı sanırım! Onu sürükleyip kapıdan dışarıya götürdük ve kapıyı kilitledik.
Sabah uyandığımızda çocuk hala uyuyordu kapımızın önünde. Sabah idareye gittik ve müdür ile konuştuk. Müdür bize o kişinin (adı Vini) onun oğlu olduğunu ve uyur-gezer olduğunu söyledi. Bu herşeyi açıklıyordu.
Tam o sırada kapı açıldı ve içeriye Vini girdi...