Hangi yola girerseniz girin beraber yanmaktan korkmadığınız kişiler olsun yanınızda. Koşulsuz şartsız sırtınızı dayayabileceğiniz beraber gülüp ağlayabileceğiniz eğlenebileceğiniz acıyı mutluluğu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz kişiler olsun. Senin var mı diyecekseniz ?
Bir yola çıktığım zaman yolun sonunu düşünmediğim, düşmekten korkmadığım, acı çekmekten yorulmadığım, karşımıza kim çıkarsa çıksın korkmadığım, heran elini uzatsa tutabileceğim, heran elimi uzatsam tutabıleceğine emin olduğum biri var. Sonsuz güveni iliklerime kadar yaşatan biri. Peki nasıl mı tanıştık ?
Yaklaşık olarak bundan sekiz dokuz sene önce annem bir işe başlamıştı ve orda çok iyi zaman geçirdiğini, işin ona iyi geldiğini mutlu olduğunu söylerdi. Böylelikle arkadaşlıkları da ilerlemiş oldu. Ailecek görüşmeye başlamışlardı. Annem hep Suadıye'ye iş arkadaşına oturmaya ya da sıklıkla kahve içmeye giderdi. Beni çağırdığın da işe benim orda ne işim var sıkılırım tanımıyorum etmiyorum diye bir ton laf yapıp gitmezdim. Bir gün annem yine hazırlandı.
Annem : Biz ülkü ablanlara gidiyoruz gelecek misin ? Dedi.
Safiş :Gidip ne yapacağım orda da sıkıntıdan ölürüm. Ama en azından bi ihtimal kafa dağıtırım diye düşünerek tamam dedim.
Neyse annemin çok meşhur arkadaşına gelmiştik. Annem beni kızlarla tanıştırdı. Daha sonradan kapının girişinde bulunan tekli koltuğa oturdum. Hava da çok güzeldi deli gibi dışarıya çıkmak isterken eve tıkılıp kalmıştım sonra dışardan gülüşme sesleri geldi kafamı bir çevirdim dört kardeş voleybol oynuyorlardı ve benı yalandan dahi olsa çağırmamışlardı. Bende ne yapayım oturup annemlerin iş hayatını dinlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
14 Yaşım
Teen FictionHerkesin bir yaşı olmalı benım en güzel Yaşım sensin. Sen bir kitap olsan seni sadece ben okuyabilirim