Bir

1K 61 3
                                    

Hikayenin orjinali @beaconxhills 'e aittir.
Ben sadece hikayenin çevirisini yapmaktayım.

"Liam inanabiliyormusun ? Şimdiden lisedeyiz ve otobüs liseye doğru gidiyor ama sen ne dediğimi biliyorsun. Senin benim renkli kalemlerimi istemen dün gibi geliyor." En iyi arkadaşım Liam'a bakarken bu hatıryaya kıkırdadım.

"Sanada böyle hissettirmiyormu ? " Omzuma hafifçe vurarak gülümsedi. Gurulu bir ifadeyle. "Bu yıl çizgiyi geçen ilk çaylak olacağım. Bunun için pratik yapıyorum."

"İyi şanslar sana inanıyorum." Omzunu ovuşturarak gülümsedim.

İki saniyede duyguları çabucak mutludan üzgüne döndü. "Keşke bunları ailemde söyleyebilseydi" diye mırıldanarak ellerine baktı.

"Liam" içimi çektim ve ellerinden birini tuttum. "Bunun nasıl hissettirdiğini biliyorum ama belki birgün gelirler. Kim bilir ?"

"Evet belki" diye mırıldandı. Onun içiçe geçmiş ellerini tuttum. "Benim yanımda daima durduğun için teşekkürler. Okuldan atıldıktan sonra bile"

"Hey, ne dedim ben ? Eğer en iyi arkadaşım okuldan atılırsa öbürüde yanında olur dimi ? " Kıkırdadığı için kahkaha attım.

"Ah, bak buna gülünür" Otobüse park edildiğinde ellerine bakıp kızardı.

"Sen harikasın biliyorsun dimi ? " diye sondu. Sırt çantasını çekti ve otobüsten çıktık.

"Biliyorum" Bana kıkırdadığı için saçlarımı omzuma indirdim.

Otobüsten çıktık ve elini tuttum. Ne zaman endişeli olsam elini tutardım. Bana sıkılmış biçimde güven verici bir gülümseme verdi.

"İşte buradayız." Ögrencilere nakarak nefesimi verim.

"Lise"

●●●

Okul bugün iyi gitti. Kast ettiğim tatlı erkeklerle tanışmadım ama hâla Liam'a sahipim. Buna rağmen bunu Liam'a söyleyemezdim çünkü onun egosu şimdiden oldukça büyüktü ve bunu ona söyleyerek dahada büyütmek istemiyorum.

Trübünde oturarak yanlız Liam"ın lakros maçını izledim. Yıllardır oynadığından daha iyi oynuyordu ve bunu gerçekten gösteriyordu. Oynarken insan değilmiş gibi oynadığına benziyordu. Sadece iyiymiş gibi.

Başladığından beri ikiye - bir olmuştu karşı iki gençe. İlk seferde onları geçti ama önümdeki kı yineleyerek iki gence destek veriyordu. O anda isimleronin Scott ve Stiles olduğunu anladım.

"Hadi Liam" diye fısıldadım bilyordum bunu duyamayacaktı.

Önümdeki kızın lakros sopasını dürtmesi ve öbür kızın yarış kazığıyla beni göstererek konuşmalarını görmemiş gibi davrandım.

Liam onlara doğru koşmaya başladı ama bu kez onlar ona tosladı. Yere acı içinde düştü. Biraz önce bacağını kırdılar, neler oluyor ?

Scott ve Stiles koç'a hemşire çağırmasını söylediler. Bende yanlarına gittim.

"Ah, afedersiniz. Bizim senin yardımın ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" dedi Stiles omuzundan aşağı bakarak.

"Siz benim en iyi arkadaşımın antremanın ilk gününde bacağını kırıyorsunuz. Eminimki hemşire ofisten buraya tek parça olarak bile gelemez." Suçlayıcı bir bakışla onlara baktım.

"Haklısın" dedi.

"Onu nasıl hastaneye götürebiliriz ? Şüphesiz ayak bileği kırık. Hemşire bu durumda bir şey yapamaz."

"İyi" diye homuldadı. Mavi jipini getirdi. Arkasına tırmandım ve Liam'ın yanına oturdum. Scott ve Stiles öne oturdular onun daha iyileşmemesi hakkında mırıldandılar. Sadece Liam için endişeleniyordum.

Daha bu sabah bana çizgiyi geçen ilk çaylak olacağını söylemişti , şimdi bu hiçbir zaman olmayacaktı çünkü Scott için o bir 'tehtit' olmuştu.

Scott kaptandı ve öyle kalmak istiyordu. Liam'ı acıtmak onu ışıkta tutacaktı.

"Hey,iyimisin" diye fısıldadım. Kafasını salladı ve kucağıma uzandı. Elimi tuttu ve sinirliydi. Cevap vermeyeceğini biliyordum.

Sinirli olduğu zaman benimle konuşmazdı. Beni inciteceğinden korkmuştu. Onun için bunlar sinirli konulardı.

Liam'a baktığımda Scott dönüp bize baktı. Bana kederli bir bakış attı. Bende pencereden alaycı bir bakış attım. Üzgün değildi kaptan olmak istiyordu.

Calamity | Teen Wolf - Liam Dunbar 》》 (Türkçe Çeviri) "ASKIDA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin