Acı Bir Tebessüm

84 4 0
                                    

**Mira**

Sarp yanıma gelip bana bu gün odadan dışarı çıkmamam gerektiğini söyledi ve kapıdaki korumaları değiştirip yerine başkalarını koydu acaba neden böyle davranıyorki? dün bana merak etmememi ve kurtulacağımı söyledikten sonra odadan heen çıkıp gitmişti.Onun yüzünü bu zamanana kadar görmedim.Tamam bir gün bile geçmedi ama yanıma gelir ve beni teselli eder zannetmiştim aslında ettide aman neyse .Korumalar yemeğimi getirince pek iştahım olmasa bile birşeyler atıştırdım.Sonra üstümdeki yorgunluğu atmak için yatağa uzandım ve gözlerimi kapadım.

 Yataktan fırlayarak kalktım .Neden mi çünkü şuan dışarıdan ve içeriden çok fazla silah sesi geliyor.hemen yatağın kenarına eğilip kollarımla başımı korumaya başladım .kapının hızla açılmasıyla adeta yerimden sıçradım.Gelen sarptı bana yaklaştığında başımı ellerinin arasına alıp ona bakmamı sağladı ve ''merak etme Melihler geldi şimdi seni kurtaracaklar '' dedi.bunu demesiyle ona sarılıp ''teşekkür ederim...teşekkür ederim....'' diye mırıldanmaya başladım .Görmesem bile tebessüm ettiğini anladım.Sarılmamız bir silah sesi ve sarpın kaskatı kesilmesiyle son buldu.Cihan ''demek küçük sıçan sendin ha? nasıl böyle bir şey yapabildin piç kurusu '' diye adeta kükreyerek yaraladığı sarpa bir tekme geçirdi.Bunun üzerine çığlık atıp sarpın başına gidip onu sarsmaya başladım.

''Sarp lütfen..lütfen kalk! ..Sarp!!'' diye bağırıp ağlıyordum.Cihan saçlarımdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı ve dışarıya doğru sürükledi.giderken aniden durmasıyla yalpaladım.Neden durduğuna baktığımda en güzel sebebi gördüm Melih'i .Cihana silah doğrultmuştu ve gözlerinde onu eline verseler derisini diri diri soyacak ve üstüne tuz basacak bir öfke vardı.Bana döndüğünde suratı tuhaf bir hal aldı ne olduğunu çözemedim .Cidden o kadar kötü mü gözüküyorum acaba?Cihan beni önüne siper ederek korku ve öfkeyle ''Çekil önümden Melih yoksa bu güzelliğin canı çok yanar benden söylemesi'' diye bağırdı.Melih ise içindeki öfke dahada büyümüş bir şekilde 

''Sen cidden mirayla birlikte buradan çıkabileceğini mi sanıyorsun '' dedi ve peşine hiç gerçekçi olmayan ama korkutucu bir kahkaha atıp birden sustu ve''Gerçekten yanılıyorsun '' dedi.Ben melihin ilk defa bu halini gördüğüm için gözlerimi belertmiş bir biçimde ona bakarken cihanın ona korkuyla baktığına emindim.En sonunda dayanamayıp cihanın karnına dirseğimi geçirmemle iki büklüm oldu ve silahlar patladı.ben yerde çömelmiş ve ellerimle başımı koruyordum silahlar birden kesilince melih yanıma geldi beni kaldırdı ve bana sımsıkı sarıldı.bende ellerimi gevşetip ona sarılcaktım ama karnımın sağ tarafında hissettiğim ağrıyla birden acıyla inledim ve başım dönmeye başladı melih hemen benden ayrılıp suratıma ne oldu dercesine bakarken elimi karnımdan çekip bakmamla elimin kan olduğunu gördüm .Melih elime ve karnıma korkuyla bakarken birden ayaklarımmın beni taşıyamamasıyla yere düşecekken son anda melih beni tuttu ve hafif(!) sarsarak 'Mira! mira kendine gel .Sakın uyuma ...Hemen arabayı getirin ve hastahaneyi arayın''Diye bağırdı.

Ben bu sarsmanın üzerine ''ahh melih az yavaş olsan ha?'' diyip burukça gülümsedim oda bana ''ahh  çok ö özür dilerim mira '' diyip beni kucağına aldı.Daha sonradan bahçeye koşrak giren babam ve abim beni melihin kollarında kanlı bir biçimde gördüklerinden olsa gerek silahlarını atarak bana yani bize doğru koşarak gelmeye başladılar.Melih daha sonra açıklıyacağını söyleyerek gelen arabaya doğru koşuşturdu.Tabi abim sürücü koltuğuna babamda ön koltuğa geçti.son sürat giderken yavaş yavaş gözlerimin kapandığını hissediyordum.Melih ise ''dayan az kaldı sakın gözlerini kapatma '' felan diye şaçlarımı okşuyordu Babam abime daha hızlı olmasını söylüyor abim ise önündeki arabalara korna çalarak dahada hızlanıyordu.Melihe yarı açık yarı kapalı gözlerimle baktığımda ağladığını gördüm.Elimi zorla yavaş yavaş kaldırıp yanağına koydum ve burukça gülümsedim ve duraksaya duraksaya'' M melih se..sen ağlıyorsun .De deseler inan..mazdım '' dedim.Bunun üzerine oda acı gene gülümsedi eliyle yanağımda olan elimi tuttu ve'' Bak ağlattın beni prenses.Daha kötü olmamı...olmamızı istemiyorsan dayancaksın tamam mı?'' dedi.Ona bakıp hafifce tebessüm ettim ama dayanma gücüm sona ermişti gözlerim yavaşça kapanırken elimin melihin yanağından düştüğünü abimin küfür savurarak kornaya basmalarını babam ve melihin bana seslenmelerini duyuyordum ama sesler gittikçe boğuklaşıyordu.En sonunda kendimi melihin kucağında serbest bıraktım.

***Melih***

Eli yanağımdan düşünce kalbim paçalandı ona sesleniyordum sarsıyordum ama ne bir tepki ne de bir cevep veriyordu.göz yaşlarım hızlanmaya başladı.Ona sanki sonkez sarılıyormuş gibi sarıldım ve saçlarına küçük küçük öpücükler bırakıyordum bir yandanda''Ne olur mira dayan ...beni bırakma..aç gözlerini..lütfen ..lütfen'' diye mırıldanıyordum.

Ona bir şey olursa ben ne yapardım ki artık onun yanında gülebildiğim gibi başkasının yanında gülebilirmiydim ? Ona sarıldığımda yada yanında olduğumda bulduğum rahatlamayı ve huzuru başkasının yanında bulabilirmiydim ? Başkasını onu kıskandığım gibi kıskana bilirmiydim ? Başkası için böyle ağlaya bilir endişe ve korku duyabilirmiydim ? HAYIR Asla öyle bişey olamazdı ben sadece onun yanındayken mutlu huzurlu ve rahat oluyordum o giderse .Beni bırakıp giderse bende kendimi kaybederdim.Ona olan hislerimi daha yeni yeni anlamışken ona daha itiraf etmemişken gidemezdi.Daha yaşıyacağı ve birlikte yaşayacağımız bir sürü zaman vardı.Onu bırakamazdım .Onu bırakmaya hazır değildim ve asla da hazır olamam.

Onu hastahaneye taşırken kollarımda cansız ve soluk bir şekilde ona hiç yakışmayan ve yakıştırmadığım bir biçimde ölü gibi yatıyordu.Doktorlar hemen başımıza geldiği gibi mirayı edyeye yatırıp götürmeye başladılar bizde peşinden giderken bir kaç görevli önümüzü kesip buraya giremezsiniz deyip kapıyı kapattı.Hepimiz perişan halde dışarıda bekliyorduk.Yarım saat sonra annem melek teyze ipek yağız nisa ve diğer arkadaşları geldi.İpek geldiği gibi benim yanıma koştu ve bana ''M miraya ne ne oldu ?'' diye sordu.Bende aklıma onu koruyamadığım geldikçe artan öfkem  yüzünden duvara bir yumruk attım zaten yağızda hemen gelip ipeğe sarılmış ve onu biraz uzaklaştırmıştı.Babam yanıma gelip beni zorla oradan götürdüğünde sakin olan merdivenlerin başına getirdi ve sakinleşip gelmemi söyledi.merdivelere oturup mirayla geçirdiğimiz tatili hatırlayıp sakinleşmeye çalıştım ellerimi  kafamın üstüne koyup kendime onun iyileşeceğini söyleyip durdum (Multide melihin merdivendeki hali var) 

Biraz sakinleştiğime karar verdiğimde tekrardan ameliyathanenin önüne gittim .Tam 5 saat geçmişti ama ne giren vardı nede çıkan .Herkes umutla ve beklentiyle ameliyathanenin kapısına bakıyordu tıpkı benim gibi .1 Saat sonra sonunda doktor dışarı çıktı ama suratından hiç bir şey anlaşılmıyordu.Umarım doktor mirayı kurtarmışsındır yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.

Dikkat Tehlike!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin