Dikkat Tehlike!!

geri döndüm

Uzun zamandır yeni bölüm yazmıyorum çünkü ayıptır söylemesi tatilde balıkesirdeydim -şimdi daha güzel yerlere gidenler vardır ama gidemeyenleride düşünmek lazım- güzel bir tatil geçirdim.

Ayrıca birazda beklemek istedim hikayemin okunma sayısı artsın diye .neyse bunada şükür ama daha çok olmasını isterim yani.Umarım beğenirsiniz biraz sıkıcı bir bölüm olmuş olabilir.Yb yi en kısa zamanda yazmaya çalışacağım .Size iyi okumalar.Sizleri seviyorummm <3 <3 :D:D  

Koltukta otururken arkamdan birinin üstüme atlamasıyla çığlığı basmam bir oldu.Ayağa kalkmamla üstüme atlayan şahışa ki bu şahış ipek oluyor bildiğim bütün küfürleri saydırıp vurmam bir oldu.Daha sonra birbirimize sarılırken merdivenlerden gelen bir patırtıyla -oldukça büyük bir patırtı-birbirimizden ayrılıp oraya baktık .Şuan ki durum merdivende endişe ve teleşla aşşağı inmiş ve silahlarını bize doğrultmuş birer adet yağız ve rüzgar onlara karşılık ağızları 'O' şeklini almış ve gözleri pörtlemiş ipek ve ben .Bu durumdan kurtulup

''oha tüfekle geleydiz bu hafif olmuş!'' diyen ipeğin sesiyle silahını indiren abim ''miranın çığlığını duyduk ne oldu burada ?'' diye nees nefese sordu.biz bu soru üzerine ipekle birbirimize bakıp güldük bize şaşkınlıkla bakan gözlere açıklamayı yaptığımızda bir daha böyle birşey yapmamamızı onları telaşlandırdığımızı gibi bir sürü nasihat dinledik.

İpekle oturup dizi izlerken ipek birden ''gezdin durdun ama okula gelince ne yapacaksın.senin gelmediğin hafta en yoğun ve önemli haftaymış '' dedi tabi benim bu sözün üzerine tatilde kazandığım bütün huzur kaçtı .''ne bilim halletcez artık bir şekilde '' diye cevap verdim.dizimizin bitmesi üzerine ipekten gitmediğim günlerde okulda neler olduğunu dedikoduları olayları felan öğrendim en çok tuhafıma giden şeyler ise yağız ve emirin aralarında eskisi kadar soğukluğun olmamasıydı.Saçma olan şey ise onların bir kız yüzünden aralarının bozulmuş olması.bunların peşine ipekle okulda görüşmek üzere ayrıldık.

*************

sabah uyanıp yüzümü yıkadım ve üstüme turkuaz kot gömlek altıma dizimin bir karış üstünde beyaz tül etek açık kahve yandan askılı bir çanta ve dolgu topuk açık kahve rendinde bir ayakkabı giydim saçımıda salıp düzelttim.

Aşşağı indiğimde masadakilere günaydın deyip sofraya oturdum .bniz kahvaltımızı ederken kapı çaldı gelen melihti.Buraya sabah sabha gelmezdi bu hadi hayırlısı ama .

''herkese günaydın ... Bu arada prenses okula geç kalmıyormusun sen ?'' dedi.Bende yok saat kaç ki  dahaca çok va..saate bakmamla içtiğimçay boğazımda kalıyordu çünkü dersin başlamasına 20 dakika kalmıştı ki biz okula zaten 20 dakakida gidiyorduk buda yetmezmiş gibi ilk dersim hande hocaya o kadının benle bir zoru var beni hiç sevmiyor ama duygularımız karşılıklı bende ondan  hiç haz etmiyorum.Masadan kalktığım gibi kapıya koştum koşarkende arkaya bakıp ''Hoşçakalınnnn!'' diye bağırdım .

 dersler bittikten sonra can, efe, ayaz ,yağmur, ben, nisa, yağız, melike ve ipekle bir kafeye geçip oturduk.yeni gelişmeler şunlardı:can ve yağmurun ilişkişi hala devam ediyor ve tahminlerim doğru çıktı efe ve melike çıkıyorlar .ayaz ,nisa,ipek ve yağız hala benim gibi saplar 

ayaz ve nisanın birbirlerine baktıklarını yakaladığım gibi nisaya ''hayıdır ;) ?? '' diye mesaj attım .mesajı görür görmez bana bakıp 'ne hayırdır hacı??' bakışını attı bende kaş göz işaretiyle ayazı gösterince bir kızardı bir kızardıki domatesle yarışa girdi mübarek ona 'neyse sonra görüşcez' bakışı atıp önüme döndüm.

çıkışta ipekle eve giderken ipek benim ağızımın bir karış açılmasına sebep olacak olan o cümleyi söyledi.

''' ...???????????.....''

Acaba ipek ne söyledi bir dahaki bölüme inşallah :D