1. Bölüm

146 5 0
                                    

Sabah kalkmam ile annemin sesini duymam bir oldu. "Kalk artık!" "Çoktan kalktım anne.". Üstüme şık bir elbise giydikten sonra annemin yanında dönüp "Nasıl olmuş anne?" diye sordum. "Süpersin." diye de cevap aldım. "Anne ben evden çıkıyorum." "Kızım kahvaltını yap öyle çık." "Peki.".

Annem sıcacık tostu önüme koyduktan sonra "Ye bakalım." dedi. "Sen yemeyecek misin anne? Ya da babam?" "Ben kahvaltı için arkadaşlarıma davetliyim tatlım. Yani burda yapmayacağım. Babanda erkenden işe gitti Miray." 

Kahvaltımı yaptıktan sonra dışarı çıktım ve Burağın yanına gittim. "Miray noldu?" "Burak anlatacaklarım var Yıldız Cafe de konuşalım saat 1 de." "Tamam Miray." "Yalnız Denizi veya Melisayı çağırma özel olarak konuşalım olur mu?" "Peki ya neden?" "Oraya gidince anlatacağım." derken koştura koştura Yıldız Cafeye doğru gidiyordum. Saatin 1 olmasına daha 2 saat vardı oysa...

Zaman çok yavaş geçiyordu. Onunla hemen konuşmam lazımdı ama onun işleri olduğu çok belliydi. Telefonuma mesaj gelmişti. Heyecanla Denizden mi diye baktım ama değildi. Berfinden di. Yani en büyük düşmanım diyebilirim.. Mesajda "Saat 6 da şehrin parkına gel. Anlatacaklarım var." Bu kızın bana anlatacağı ne olabilirdi ki?

Saat 1 olmuştu fakat Burak hala gelmemişti. Onu bekliyordum. Ve sonunda gelmişti. Karşıma oturdu. "Ne oldu Miray?" "Sana anlatacaklarım var kanka." "Neymiş bakalım." "Ya sen biliyorsun ben Denizi seviyorum ama onun sevdiği kişi Berfin mi onu bile bilmiyorum ona sence söylemeli miyim?" "Biliyor musun?" "Neyi?" "O da seni seviyor." "Burak ben ciddiyim." "Ben de. Yalnız lavaboya gitmeliyim." "Tamam." 

Burak lavaboda telefonundan Denizi arayıp Yıldız Cafeye gelmesini söylemiştir. Deniz gelmiştir fakat Mirayın hiçbir şekilde haberi yoktur. Deniz arkalarında ki masada onları dinleyecektir. Burak'ta lavabodan çıkmıştır.

"Ee Miray bu mudur?" "Evet. Neyse ben eve gidiyorum." "Hayır dur gitme." "İşim var kusura bakma." deyip çıktım. Saat 2 buçuk olmuştu. 6'ya daha çok vardı. Bende eğlenmek için Melisa'yı aradım. Fakat cevap vermedi. 

3 BUÇUK SAAT SONRA


Şehrin parkına gittiğimde etraf çok kalabalıktı ama sonunda Berfin'i bulmuştum. "Ne var?" diye söze girdiğimde gülümsemişti. "Sen Denizi seviyorsun öyle değil mi?" "Bu seni ilgilendirmez." dedim. Sinirden güldüğü belli oluyordu. Sarı saçlarıyla herkesin dikkatini çekiyordu. Berfin barbi bebekler gibi çok güzeldi. Sesi inceydi ve cırtlak değildi. Onu kıskanmıyor değildim. "Beni ilgilendirmez biliyorum ama sende benim onu sevdiğimi çok iyi biliyorsun bücürük." "Ne bücürüğü? Ne dediğini sanıyorsun sen? Aynı yıl aynı ayda doğduk gün farkıyla senden büyüğüm asıl bücürük kimmiş Berfin?" "Yaşın benden büyük Miraycığım ama beynin asla değil." diyerek parktan çıkmıştı. Kız amma da gıcıktı.

FİRARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin