Bu gün okulumun ilk günüydü.Çok heyacanlıydım.Üstüme en çok sevdiğim kürkümü giydim.Okula varmıştım.Okulun cafesinden bir portakal suyu almış boş bulduğum bir masaya oturmak üzereydim ki lanet olası bir çocuk bana çarptı ve üstüme portakal suyu döküldü.
"Dikkat etsene be"
"Çok özür dilerim kusura bakma"
"Baktım bile"
"Lanet olsun en sevdiğim kürkümü kirlettim"dedim.Ve yerime oturdum.
Aslında ailem varlıklıydı.Ama bu bana doğum günümde sevgilimden bir hediyeydi her neyse zil çalmıştı ve derse girmiştik.Dersimiz fizikti.He İlk günden geç kalan bir çocuk vardı;Kolunada kan,üstü yırtık,her yerinde yara bandı vardı.
Hoca sordu:
"Ne oldu evladım"
"Hocam sokakta 17 kişi birden bana saldırdı"
"Geçmiş olsun yerine geç"
Gerçekten ona acımıştım ama sıraların arasından geçerken bana göz kırptı meğerse şakaymış.Ve zil çaldı.Sınıftan çıkar çıkmaz onun yanına gittim.
"Niye böyle bir şey yaptın?"
"İlk günden okula geç mi kalsaydım!"
"Her neyse ben Armina peki ya sen?"
"Ben Berkan, seninle çok eğlenicez"
"Aynen"
Boş bulduğum bir masaya oturmuştum.Yanıma bu sabah çarpıştığım çocuk geldi.Ellerinde birer tane nescafe vardı.
"Bu sabahki olaydan dolayı özür dilerim.Nescafe içelim mi?Hem konuşuruz da."
"Bi nescafe ye hayır diyemem gel otur."Ve yanıma oturdu.
"Tekrar özür dilerim, ismin ne?"
"Armina, ya senin ki?"
"Anıl, tanıştığıma memnun oldum"
Tam nescafe mi yudumlarken:
"Sinamaya gidelim mi?"
Ve bunu duyar duymaz nescafe yi Anıl'a püskürtmem bir oldu.Ve utanıp masadan ayrıldım.Tenefüs daha bitmemiş ti.Hem gülüyor hem de utanıyordum.Yanıma bir kız geldi.
"Ne oldu sana böyle?"
Olanları anlattım.Benimle beraber oda güldü.
"İsmin ne?"
"Armina ya,senin?"
"Elçin ,hadi sınıfa gidelim"
Tam sınıfa girdiğimizde zil çaldı.Ders başldı beni hoca Anıl'la yan yana otuturdu çünkü Elçin'le çok konuşmuşum lanet olsun.Kendimi zar zor tutuyordum.Anıl bana hesap sorarken zil çaldı.Arabama doğru ilerliyordum birden arabama doğru koşmaya başladım.Sevgilim Kerem ordaydı arabamda kalpler doluydu.Beni öptü ve arabaya bindirdi.Nereye gittiğimizi bilmiyordum? Ve boğaz Köprüsü'nü görebilecek bir yere gelmiştik ve Kerem sandalyeyi çekti ve:
"Oturun lütfen"
Ve oturdum. Güzelce yemeğimizi yedik.Bir kaç saat sonra hava iyice karardı.Ben Boğaz Köprüsü ne bakarken arkamı döndüğümde iki tane tulum vardı Kerem:
"Yıldızlara bakarak uyumayı severmisin?"
"Hemde çok"dedim.Ve yattım.
İkimiz de yıldızlara bakarak uyuduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş Peşimden(!)
DiversosSevgilisi olan genç bir kız. Okul hayatında tanıştığı yeni insanlar ve sonradan ona aşık olduğunu fark eden bir genç. Popileritesini yüksekte taşıyan bir çocuk.Onunki sadece bi iddiadan ibaret. Ama ya genç kızın. -Oglum git başımdan. -Hadi Anıl be...