twenty one

5.6K 438 92
                                    

bölümleri kısa yazıyorum, bu sayede daha fazla bölüm oluyor. istemeyen okumasın.
.
.
.
Jungkook gelen mesaj sesiyle bakışlarını telefonuna çevirdi.
rosié: selam ;)

Başını kaldırıp Chaeyoung'a bakmaya başlayınca Chaeyoung ona yanına gelmesini işaret etti. Jungkook hala sincap görmüş tavşan gibi bakarken Chaeyoung bir mesaj daha attı.             

 rosié: jungkook, yanıma gel

Jungkook, yavaş adımlarla Chaeyoung'un karşına geçti ve oturdu. Ağzı açıktı ve şu an gerçek anlamıyla bir tavşana benziyordu. 

Düşünceli bir şekilde önüne nasıl geldiğini bilmediği limonatanın kamışını ısırırken aklına gelen şey ile öksürmeye başladı.

rosié: öhöhööhöhöhm

seni seviyorum

"Chaeyoung?"

"Hm?"

"Sen gerçek misin?"

"Hayır, ben bir uzaylıyım."

"Bence de, yani senin beni sevebilme olasılığından daha yüksek."

Chaeyoung ciddileşti ve yerinde dikleşti.

"Hayır Jungkook, ben Chaeyoung'um ve seni seviyorum." Jungkook ona ağzı açık bakarken oğlanın yüzüne baktı ve sıkıntıyla mırıldandı.

"Ne zaman düzgün bir ilişki içerisinde olacağım? Kız gibi davranıyorsun." Jungkook da bu sözlerden sözlerden sonra ciddileşti ve dudaklarını yaladı.Bu davranışı Chaeyoung'u şaşırtmıştı.

"Sadece 3 yıl sonra bunu duymak beni şaşırttı, üzgünüm," boğazını temizledi ve kızın gözlerine bakmaya başladı. "benimle çık, chaeyoung."

Chaeyoung şaşkınca Jungkook'a bakmaya başlayınca Jungkook sırıttı, "İstediğin bu değil miydi güzelim, çık benimle." Chaeyoung kalktı ve Jungkook'un bacağına tekme attı. "Tamam, sen odunsan ben de odunum ulan!"


[✔] gamer ☘ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin