Hazırlanmış bir şekilde Jungkook'un gelmesini bekliyordum. Saate baktım. 19:56. Birazdan burda olması gerekiyordu. Ondan yüz yüze özür dileyecektim çünkü onu kırmıştım. Neden böyle davrandığımı bilmiyordum, kıskanılmak diğer kızlar gibi hoşuma gitmiyordu. Gelen araba sesi ile pencereye baktım. O gelmişti. Hızla aynada kendime bakıp kapıya yöneldim.
Arabadan inmemişti, içeride bekliyor olmalıydı. Arabaya bindim ve kemerimi bağladım. O ise hiçbir şey söylemeden dikkatle arabayı sürmeye başladı. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum merakla, cevap vermeden sürmeye devam etti. Ciddi görünüyordu, odunluk bulaşıcıydı sanırım. Camımı hafif açtım ve dışarıyı seyretmeye başladım.
Geldiğimizde etrafı süzmeye başladım, ilerde uçurum vardı ve hemen ucunda ağaca bağlanmış bir armut salıncak vardı. Karşıdan Ay ve yıldızlar bize göz kırpıyorlardı.
Harika manzara ile yerimde kalakaldım. Jungkook ileriden giderken durdu ve bağırdı. "Chaeyoung, çabuk gel." Adımı seslenmesi ile ona yetiştim. Hala etrafı süzüyor ve hayran bakışlar atıyordum. Gidip salıncağa oturdu ve gelmemi işaret etti. Yanına gittim ve sordum. "Düşmeyiz değil mi buradan?" Kıkırdadı, "Hayır, gel yanıma." Uzattığı elini tuttum ve beni yanına çekti. Salıncakta ikimiz otururken bir anda bana sarıldı. Korktuğumdan düşeceğimizi sanıp küçük bir çığlık attım. Gülüp bana daha çok sarıldı. Bir iki dakika öyle kaldıktan sonra sessizliği bozdu. "Aslında sana tavırlıydım ama dayanamadım." iç çekip devam ettim. "Ben özür dilerim, çok özür dilerim. Bencillik ettim, çok çok özür dilerim." Yüzünü bana çevirip, "Neyden bahsediyorsun sen? Unuttum bile." dediğinde kocaman sarıldım. "Seni seviyorum, Jungkook." dediğimde gülümseyip elini cebine attı ve bir şeyler çıkarttı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Roseanne Park, benimle sonsuza dek var mısın?"
3 yıl sonra
"Jungkook, Jung Young'u tut, kapıya bakacağım." Jungkook minik oğlunu kucağına alıp içeriye götürürken Chaeyoung da kapıya bakıyordu.
"Hoşgeldiniiiz. Oh, Lisa nerede?" Chaeyoung kızların arasında Lisa'yı göremeyince sordu. "Sen de hemen Lisa'yı sor, geliyor." diye homurdandı Jisoo. "Şaka yapıyorum ya, hoş geldin aşkım." dedi ve kocaman sarıldı Jisoo'ya Chaeyoung. Uzun zamandır görüşemiyorlardı çünkü Chaeyoung'un bir oğlu olmuştu. Kızlar da boş günleri olduğu için Chaeyoung'a gelmişlerdi. "JenJen aşkım, sen de hoş geldin." dedi ve Jennie'ye de sarıldı. "Ayh, geldim Rosiém geldim!" Lalisa koşarak Chaeyoung'un üzerinde atladı ve Chaeyoung sinirle cırlarken kızlar gülüştüler.
Nihayet içeri geçtiklerinde Jisoo Jungkook'a seslendi "Enişte, biz geldik!" Jungkook Jung Young'la onların yanına geldi ve hasret giderdiler. Lalisa Jung Young'u Jungkook'un kucağından aldı ve yanaklarını ısırmaya başladı. "Oyy şen büyüdün mü? Kocaman mı oldun şen? Jennie gözlerini devirdi,"Lisa, son gördüğün haliyle aynı yaşta." Lalisa ciyakladı, "Sus be, ben teyzesiyim onun, tabii seveceğim!" derken Chaeyoung'un bir andabaşı dönmeye ve yalpalama başladı. Jungkook onu fark ettiğinde endişeyle Chaeyoung'a koşmuştu ama Chaeyoung çoktan bilincini kaybetmişti bile.
Herkes bir telaşla aşağıya indi ama Jungkook arabanın anahtarını evde unuttuğunu fark etti ve tekrar bir koşu eve çıktı. Kargaşa sonrası nihayet hastaneye vardıklarında Chaeyoung'u sedyeye aldılar. Jennie kucağındaki Jung Young'a sarılarak Jungkook'a sordu. "Ne oldu ona? Evde de böyle miydi?" Jungkook sandalyeye otururken mırıldandı. "Sık sık lavaboya giriyordu ve az yiyordu, bilmiyorum. Tanrım, bir sorun olduğunu anlamalıydım!" dedi ve gergince ellerini saçlarından geçirdi. Birbirini yiyen dakikalar sonrasında doktor kapıdan çıktığında herkes bir hışımla ayağa kalktı ve doktorun yanına gitti. Doktor mutlu bir ifadeyle mırıldandı. "Hastamız iyi, bir bebek bekliyor muydunuz?" Herkes şaşkınca doktora bakarken Lalisa bağırdı. "Ne bebek mi?! Tekrar mı teyze oluyorum?!" Doktor gülümsedi, "O hamile, tebrikler."
![[✔] gamer ☘ rosékook](https://img.wattpad.com/cover/167173132-64-k760440.jpg)