2.4

2.5K 199 196
                                    

Günlerden Salı, aylardan Temmuz'du. Güneş insanları acımadan kavuruyor ve sokağa çıkma isteklerini yerlebir ediyordu. Fakat bu elbette küçük çocuklar için geçerli değildi. Onlar kendilerince oldukları bölgenin lideri, salıncakta hız yapma konusunda küçük ustalar ve yatma saatleri gelince bir kaç dakika mutlaka geç yatan bir badboy grubuydu. Onlar kesinlikle çılgındı, bunun aksini kimse iddia edemezdi.

Sıcağın kavurucu olmasını kesinlikle umursamasalarda aralarında huysuzluk yapmayan yok değildi, çünkü Yoongi bu sıcakta evinde dondurma yiyip uyumayı tercih ederdi. O artık büyümüş bir çocuk olarak oyun oynamayı istemiyordu. Bunu kanıtlar nitelikte koluna asılan Tae'yi usta bir şekilde silkelerken "İstemiyorum," demişti.

O sırada Namjoon gözlüklerini parmağıyla geriye ittirdi ve "Mızmızsın hyung," diye homurdandı.

"Aslında haklı," sessizce izleyen Seokjin konuşmuştu bu sefer. "Hava çok sıcak, dağılsak mı?"

Büyükler onaylarken Yoongi kimseye göz ucuyla bile bakmadan evine doğru yürümeye başlamıştı.

Herkes tek tek dağılırken geriye kalan iki kişi vardı. Taehyung ve Jimin. Yüzlerinde gözle görülecek bir hayal kırıklığı ve alınlarında birikmiş ter damlacıkları...

"Onları dışlayalım."

Bu dahiyane fikri ortaya atan kesinlikle Taehyung'du. Ona göre hyunglarının yaptıkları affedilemezdi.

"Evet, bir daha onlarla oynamayalım," bu dahiyane fikri onaylayan elbette Jimin'den başkası değildi. "Onlarla bu zamana kadar oynadığımız için çok şanslılar."

Tae başını hızlıca sallarken yüzüne hınzır bir gülümseme yerleştirdi, Jimin'de onu taklit edercesine sırıtırken dik pozisyona geçip birbirlerine bakmışlardı, dudaklarından dökülen aynı cümle ise hayatları buna bağlıymışcasına, koşmalarına sebep olmuştu...

"Parka son varanın, boyu kısa kalsın!"

***

"Ah vurmasana hyung!" Jimin karşısında hyungundan dayak yiyen Taehyung'u izlerken oldukça mutluydu, ona şiddet uygulayan Yoongi'nin aksine.

Hava yine çok sıcaktı, saklambaç gibi gereksiz bir oyun oynuyorlardı ve her el Tae önce bulunuyor, bu da yetmezmiş gibi diğerlerinin yerlerini ebeye söylüyordu. O da haklıydı kendince, Yoongi hyungu da sürekli aynı yere saklanmasaydı.

Herkes sonunda sakinleştiğinde Seokjin saymaya başladı ve Jimin Hoseok'un peşine takıldı, birlikte bir apartmanın iç kapısına saklanıp dışarıya gözetlemeye başladıkları an Hoseok olduğu yere çöktü. "Seokjin hyung bizi sonsuza kadar bulamaz, rahat olabiliriz."

"Sonsuz ne demek ki?"

Hafifçe çatılan kaşlarıyla cevapladı Hoseok. "Sonu olmayan işte. Sanırım, yani..."

take me to the sky | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin