rose:
baş ağrısı ile kalkmıştım neresiydi burası böyle yanımda bir adam vardı muhteşem gözleri ve harika sarımsı kahverengimsi saçlara sahipti başını eğmiş bir şey bekliyormuş gibiydi. beni gördüğünde sanki 2 yıllık sevgilisi imişim gibi sarıldı.
ben: beyfendi ne yapıyorsunuz bırakır mısınız?
adam: ben senin sevdiğin adamım rose
ben: sevdiğim ?
adam: jimin ben sen beni hatırlamıyor musun ?
ben: şey hayır
jimin denen adam: jungkook jungkookk JUNGKOOOOOOKKKKK
sonunda çok bağırmıştı üstelik neden sevgilime laf ediyorduki ?
jungkook:
tabiki namjoon jimini çıkaracaktı rose için savaşacakı. rose un en büyük zaafı şekerdi. ben naptım mı ? ona sevgili olduğumuz zamana kadar her şeyi unutması için ilaç verdim. böylece o sadece benim olacaktı BENİM...
rose:
NEE şuan karşımdaki unnilerim bana hiç olmayacak şeyler söylüyordu.
jennie: sen ünlü oldun
jisoo: evet istersen bak
telefonu bana uzattılar
ben: şizofren olduğunuzdan şüphe ediyorum.
jennie : neden
ben. burada hiç birşey yok...
lisa: ( ağazındaki içeceği tükürerek) püffff... ne
hepsi telefona baktı ve banada baktılar. lisanın ağazındaki su artık yerle buluşmuştu.
jihyo:
teşekkürler taeil oppa
taeil oppama teşşekkür edip manavdan çıktım adam ünlü olmuştu hatta vay delikanlı gönlüm şarkısını yazmasına rağmen hayla peşinden koşan kızlara değil de mandalinalara çıkma teklifi ediyordu ve konuşuyordu. onlar yerine beni gelin yapsa çoktn 5 çocuğumuz olurdu.... offff taeil oppa offf ..... beni bu hayallerle bırakıyorsun...
taeil: oww hanım efendi yeni misiniz turuncu renginiz sizi muhteşem yapıyor umma... pörfecto mamasilto....
ayyy hayallerimi böldüler... başlarım ben bu mandalinalara yaaa artık mandalina yememeye karar vercem yakında......
Taeil: ağzımın tatlandığını hissedebiliyorum bayan mandalina
Taeile öyle bir bakış attım ki. O bile bana baktı hemen kapşonumu geçirdim ve hızlıca yürümeye başladım. O ise arkamdan
Taeil: yanlış anladın jihyo lütfen dur jihyo. Derken aniden taşa takıldı ve noldu biliyormusunuz. Üstüme düştü... O an ikimizin gözlerinde birbirindeydi. Affallamıştık
Taeil: ben şey ö - özür dilerim ben
Ben: şey yok bişey ben gideyim. Dedim ve üstümü silkeleyip yürümeye başladım.
Bu harika bir andı
Jimin:
Doktor: malesef hatırlamıyor
Ben: neden
Doktor: bir ilaç mı ne tüketmiş ilacı nereden bulduysa hatırsa idi sorardım ama yok. Suana kadar tıp kitaplarında gormedim.
Ben: demek öyle....
Doktor: yine geçmiş olsun.
Ben: hop doktor nereye o kız beni hatırlayacak
Doktor: na napıyon yavrum
Doktoru kapı ile arama almıştım. Doktor erkek idi.
Rose: sam abi ben. Aniden çığlığı basmıştı.
Rose: yanlış zamanda geldim yanlış yanlış. Deyip hızlıca uzaklaştı bende onun peşinden koştum. Odasına girdi. Bende girdim saklanmıştı.
Ben: yanlış anladın rose gel lütfen.
Aniden gelen ayakkabı sesi ile yatağın altında olduğunu anlamıştım.
Ben: BULDUM. Bi dakika burada değildi. Derken kaçmıştı bile.
Rose: afedersiniz afedersiniz. Diyip herkese çarparak gidiyordu. En sonunda bahçeye çıkmıştı. Havuz alanına girince.
Ben: yakaladım
Rose: hayır
Ben ona yaklaştıkça geri gitti en sonunda ise havuza düşmüştü.
Ben: rose. diyip dalmıştım. Rose yüzme bilmiyordu.
Rose u çıkardığımda lanet olsun ki vücut hatları su yüzünden fazla belli oluyordu. Kalp masajı yapmıştım ama işe yapamamıştı. Muhtemelen nefes borusuna su kaçmıştı mecburen hayatını kurtarmak için ona hayat öpücüğü vermeliydim. Aklımdakini yaptım ve nefes almaya başladı
Rose( nefes nefese iken) ilacımı ver.
Ben: ne
Rose: jungkook bana verdiği ilaç
Ben: nerde o
Rose: çanta onda
Jungkook ona neden ilaç veriyordu
Jungkook: ROSE......
Bölüm sonu... Alın size jirose.... 520 kelime. Oylarınızı esirgemeyin. Sizi seviyorum. Ve bai bai~~~....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pinkiss/jirose ile Hayal Et/WATTY2019 $TAMAMLANDI$
FanfictionPinkiss e hoşgeldiniz......