1 HAFTA SONRA Sabah alarmın sesiyle uyandım. Alarmasöve söve banyoya gittim. Rutin işlerimihalledip aşağıya indim. Minhee çoktan kalkmış kahvaltı hazırlıyordu. Minhee ile kahvaltı yaptık ve okula gittik. Gene benim arabamla gittik çünkü minhee araba kullanmayı sevmiyordu. Okula vardığımızda gene herkezin gözü bizdeydi. Takmayarak sınıfa doğru yürümeye başladık. Dersin başlamasına daha vardı. Bizde sınıfın balkonuna çıkıp dışarıyı izlemeye başladık. 1 kaç dk sonra egzoz sesleri gelmeye başladı. O tarafa bakmaya başladık. 7 tane spor araba okulun bahçesine gitdi. Minhee : Soyoung ( sayong) bak sana bahsettiğim çocuk. Ben: Iyi de sen bana 1 kişiden bahsettin bunlar 7 kişi. Minhee : Onlar onun arkadaşları. Hepsi teker teker arabadan indi. Ama o inince kalbimde bir titreme yaşandı. Arabadan inince sanki birşey farketmiş gibi heyecanlı bir şekilde etrafa bakıyordu. Arkadaşları endişeli bir şekilde önce birbirlerine sonra bana sonrada o na baktılar. Hiç bisey anlamamıştım. Ona doğru koşmaya başladılar . O benim olduğum balkonun hizasına geldi ve bana kötü kötü bakmaya başladı. Bu ardada dudağını yaliyordu. Arkadaşları birden gelip onun kolundan tuttular . Sarı saçlı olan çocuk konuşmaya başladı( jm): Jungkook . Jungkook bak yapma . Bize dayanmayı sen öğrettin. Neden böyle yapıyorsun ha. Kahverengisaçlı olan konuşmaya devam etti( jin): Evt jungkook boş ver hadi biraz dayan . Bu konu çok uzadı hadi gidelim. Mavi saçlı olan çocuk ( Sg) : Evt hadi gidelim. Dediler ve gittiler. Onlar gittikten sonra herkez başımıza toplandı. Bazıları konuşmaya başladı: Hey bu da neydi . Tanıyormusunuz birbirinizi . Minhee : Ne sacmalyirsunuz . Nerden tanışacaklar daha yeni geldi. Minhee nin bu sözünden sonra herkez dağılmaya başladı.
Okul çıkışı Kütüphaneye gitmek için okuldan ayrıldım ve kütüphaneye gittim. Minhee ev için alış veriş yapacağını söyledi bu yüzden de gelmedi. Kütüphaneyi çok beğenmiştim. Ayrı ayrı odalar var. Odama gelip eşyalarımı masanın üzerine koydum . Kitap almak için kitap bölümüne gittim. Geri döndüğümde o karşımdaydı. Onu görmemle ufak bir çığlık attim ve elimdeki kitapları onun ayağını ucuna attim. Ama o bu halime sırıtıyordu. Bana yaklaşmaya başladı. O geldikçe ben gidiyodum. En sonunda sırtımın duvara değmesi ile durdum. Bana daha çok yaklaştı ve beni duvar ile arasına aldı. Yanımda duran kapıyı açtım tam cikiyordumkii beni kapı ile arasına aldı. Birden kafasını boynuma koyup koklamaya başladı. Ben dayanamayıp: Yeter dedim. Ama o takmadı. Koklamaya devam etti. Ben : Sana yeter dedim. Naptigini sanıyorum sen . Ha . Uzak dur be benden. Sapikmisin. O ( jk): Seni istiyorum . O kanın benim olmasını istiyorum. Seni öldürmek istiyorum. Son dediği şey ile yutkundum. Ağlamaya başladım. O bana bakarak sırıtıyor. Jungkook: Şimdi gidiyorum ama seninle çok uğraşıcam güzelim. Tam giderken Ha bu arada hicbiryerini yaralama kanın her aktığında kokun beni çağıracak ve eğer gelirsen senin için hiç iyi şeyler olmaz. Dedi ve kapıyı kullanmadan ortadan kayboldu. 1 saat sonra şoku atlatabildin. Eşyalarımı topladım ve eve gittim. Direk odama çıktım. Pijamalarımı giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Direk yatağıma girip kendimi uykunun kollarına bıraktım.