Banshee

134 5 2
                                    

Bugün sabah daha sakindi.son zamanlarda rüyalarımda atılan çığlıkların ve duyduğum fısıltıların sesleri yavaş yavaş azalıyordu.Bu normal birşeydi değilmi?,her insan rüya görür ama benim ki başkaydı ben herzaman aynı rüyayı görüyordum.Karanlıklar içinde atılan çığlıklar ve anlamadığım bir dide fısıltılar,  anladığım kadarıyla "Auxilium mira,et alio dolor es" henüz ne anlama geldiğini bilmiyorum ve aileme söylemedim,kesinlikle gördüğüm bir filmden veya dizilerden aklımda kalan birşey olmalıydı bu yüzen çok fazla üstünde durmadım.ama böyle devam edicekse annemlede konuşmam gerekiyordu

sabah kalktığımda paytak adımlarla ayaklarımı yere sürterek merdivenlerden indim annem masa başında yakın zamanda gelecek iş görüşmesi için çalışma yapıyordu söylediğine göre büyük bir firmaymış,evet biz babamı kaybettiğimizden beri babamın işlerine annem bakardı annem şuan ünlü bir parfüm firmasının sahibi.yanına ilerlediğimde belli ki kahvaltısını etmişti çünkü masasında kahve bardağı duruyordu annem kahvaltıdan sonra kahve içerdi.

“Meriç uyandı mı ?” ah!,evet birde erkek kardeşim vardı tam bir A-sosyaldir.sürekli bilgisayarda e dersleride iyi olunca annem ona son model bir bilgisayar aldığından beri odadan çıkmıyor,birgün ona olan sinirimden kendi  bilgisayarımı bile kırmıştım.bu yüzden 2 yıldır bilgisayarsız geçiriyorum salak şey bilgisayarını kullandırtmıyordu birde.

“Evet tatlım sana birşeyler hazırlıyayım,meriç yedi ve dışarı çıktı”

“Tamam” daha sonra annemin dediğini anladım ve “Bir dakika meriç dışarı mı çıktıı!?” dedim gözlerimi şaşkınlıkla açarken.

Annem kahkaha atarken "ya sorma bende inanamadım.”

“Anne bak bu çocuğun başına birşeyler gelir en son 2 yıl önce dışarı çıktı dünya değişti birine laf atar falan dayak yer anne bu ya başımıza bela ya”  diye ciyaklamaya başladım ama gerçekten mahallemiz it kopuk doluydu bir gözü mor eve gelmesinde.

“Tamam tamam abartma kahvaltı hazırlıyayım,sonra git bak bakalım nerde bu çocuk.”

“Aç değilim ben anne hem doğa ile buluşucaz birşeyler atıştırırız.” diyerek cevabı dinlemeden merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım,annem hiç bir zaman izin vermemezlik yapmazdı bunu biliyordum.

odama çıkıp dolabın karşısına dikildim  ve ne giyeceğim konusunda savaşa girmeye başladım,en sonunda buz mavisi salaş bir buluz üzerinde duman renginden  “NORMAL PEOPLE SCARE ME”  yazısı olan buluzumu yatağın üstüne bıraktım altına beli yüksek duman renginde kısa shortumu da dolaptan çekip buluzun yanına koydum.

hızlı bir şekilde üzerimdeki pijamalardan kurtuldum ve buluzu üzerime geçirdim altınada shortumu geçirdikten sonra bol olan buluz'u shortun içine koydum ve biraz çekiştirip salaş bir görüntü oluşturdum altınada buluzun renginde mavi bir vans giydim.ve aynanın karşısına geçtim 

uzun boylu ve zayıfım diyemiyeceğim ve uzun boylu insanlar bana itici gelirdi, boyum 1,65 kilom ise 49,50 arasında değişiyordu boyum kısa olduğu için kiloma dikkat ediyordum kısa olduğum için bir kilo bile alsam hemen belli ediyordu,açık kahverengi saçlarım,bende farklı olan tekşey kahverengi-kırmızı gözlerimdi ama bu kırmızılık rahatsız edici değildi.

kısa bir kapatıcı sürdükten sonra evden çıktım meriç daha gelmemişti.doğayla buluşmak için küçük ama zevkli bir şekilde döşenmiş kahveciye oturdum,kısa bir süre sonrada doğa geldi ve karşıma oturdu 

“Nasılsın güzellik,yakıyorsun yine" dedi tatlı bir şekilde aslında onu tatlı diye tanımlayamazdık onu çekici olarak tanımlardık bu yaşna kadar kaç tane sevgilisi olmuştur allah bilir.üzerine yapışan ve fiziğini gösteren siyah bir elbise giymişti.

“Sende çok güzel olmuşsun,ne bu güzellik?” dedim sırıtarak 

“Herzamanki halim canım.”dedi çantasını masanın köşesine koyarken.

doğa tam birşeyler anlatıcakken söylediğim kahveler gelmişti.”Tam zamanında” diye mırıldandım kimsenin duyamıyacağı bir şekilde yoksa yine sorular başlıyacaktı

tahminimce 18-19  yaşlarında ki erkek garson kahveleri bırakırken doğaya anlamadığım bir şekilde sırıttı doğada da ona göz kırpınca çocuğun yüzündeki gülümseme iyice büyüdü daha sonra doğaya rahatsız olduğumu belirterek öksürdüm ve garson yanımızdan ayrıldı 

çekinerek “Emeryle nasıl gidiyor” diye sordum ve işte beklediğim cevap “Sıkıcı,Ayrıldım”  dedi kahvesini yudumlarken 

“Seninde artık sevgili bulma zamanın gelmedimi mira?”

“Böyle şeylerden hoşlanmadığımı biliyorsun doğa” dedim kahvenin sıcaklığını aldırmadan kafama dikerken

17 yaşındaydım ve hiç sevgilim olmamıştı ve böyle şeylerden gerçekten hoşlanmazdım birinin peşinden koşmak birine ait olmak sevgili olmak çıkmak bana göre değildi aslında bu işler cidden bana göre değildi 

doğa tam konuşucakken ona susması için uyaran bir bakış gönderdim ve eliyle ağzına fermuar işareti yaptı.biraz daha lafladıktan sonra kahveciden kalktık ve  vedalaşıp eve gitmek için ayrıldık .hava kararmaya başlamıştı gerçektende zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. shortumun cebinden telefonumu çıkartıp kulaklığımı taktım ve rastgele bir  müzik açtım ve uzun bir süre yürüdüm 

şarkının bittiği yerde yeni bir şarkı açmak için telefonumu aldım ve etrafıma bakındım bulunduğum yerde yaşlı bir dilenci vardı yaşlı adama bakarken bir anda gözlerim karardı ve kırmızı siyah renklerinin hakim olduğu bir görüntü gözümün önüne geldi yaşlı adam aynı bulunduğumuz yerde yere uzanmış yatıyordu ve başında bir sürü insan,daha sonra hemen eski haline döndü etraf. bu 2-3 saniye sürmüştü yada sürmemişti.yaşadığım şokla hızlı adımlarla adamın yanında uzaklaştım 

ne kadar süre koştuğumu bilmiyorum ama evin kapısına gelmiştim hızlıca anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım kapıyı açmam la birine çarpmam bir oldu çarpmanın etkisiyle ufak bir çığlık atmıştım.çarptığım kişiye bakmak için kafamı kaldırdığımda annemi gördüm annemi görmemle nefesimi rahatlamış bir şekilde dışarı üfledim.

“Özürdilerim anne”  annem çalışma kağıtlarını yere düşürmüştü,ben merdivenlerden çıkarken “Auxilium mira!” annemin sözleri üzerini hızlıca ona döndüm 

“Ne dedin sen?” dedim şaşkınlıkla 

“Auxilium toplantı için çalıştığım dil latınce,Yardım et demek”

Auxilium bir yerden tanıdık geliyordu,tabi ya rüyamda gördüğüm fsıltı.

hızlıca annemin kağıtlarını toplayıp masasına götürdüm ve dosyaların arasına sıkıştırdım o sırada gözüme büyük harflerle yazılmış görünüşünden eski bir kitap olduğu belli olan latince sözlüğü elime aldım 

“Anne bunu alıyorum bir araştırma ödevim vardıda çok uzun sürmez” diyerek annemin yanağına bir öpücük bıraktım ve hızlıca merdivenlerden çıkıp odama girdim ve sözlüğü masanın üstüne bıraktım ve hızlıca sandalyeyi çekip oturdum ve elime kalem alıp cümleleri cevirmeye başladım 

“Auxilium mira,et alio dolor es” hepsini çevirdikten sonra çıkan sözcüğe baktım 

“YARDIM ET MİRA,SEN ÇOK AKILLI VE FARKLISIN" 

BansheeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin