Mafyanın Ufaklıgı

İLK İŞ GÜNÜ

Sabah erken kalmıştım bu gün bir barda iş görüşmem vardı neden bar dersenizde babam olacak adam anneme sürekli şiddet uyguladığı için babamla boşandı vede dayım gilin yanına rizeye lo taşındı ben normalde annemle yaşıyordum ama babam mahkeme ile beni annemden aldı keşke almaz olaydı beni her gün dövüp sövüyordu bende artık psikoloji namına hiçbirşey kalmamıştı hayat bana zor gelmeye başlamıştı ta ki aklıma çalışma fikri gelene kadar bende internetten ve benzeri yerlerden araştırma yaptım en sonunda MELTAN diye bir yer buldum anlamı ise MELEGİN MEL Lİ ŞEYTANIN İSE TAN kısmı alınmış zaten burayı işleten ise yer altının en korkunç mafya babalarından biri olanın yeriymiş zaten bana da hep böyle nasıpler çıkar saat 7:00Kalktım hemen duşa girdim çıktım dolabının önüne geldim üstüme asker yeşili yakası oval dar bir tişört altında dar paça simsiyah bir kot pantolon son olarakta siyah spor ayakkabılar makyaj olarakta bb krem rimel nude renginde bir ruj saçlarımı da tost yaptım siyah deri ceketimide alıp odamdan çıktım nasıl olsa babam olacak adam daha uyanmamıştı çünkü gece fazla içtigi için sıkıştı bende fırsat bilip evden çıktım dayım sağolsun bana araba almıştı hemde audi a8 ben böyle arabalara bitiyorum ya neyse arabama binim ilerlemeye başlamıştım en sonunda İstanbulu en ücra köşelerinden biri olan Aksaray caddesine girdim kolay oldu barı bulmam arabamı hemen kapının önüne park edip dışarı çıktım saat 08:11hava hafiften ediyordu arabadan iner inmez İstanbulu sert meltemiyle  saçlarımı öyle bi savrulduki keşke rizede olsaydım her neyse bardan içeri girdim merdivenlerden aşagıya indim bar kısmına baktığımda iri yarı boynunda yılan dövmesi olan bir adam gördüm dış görünüş olarak gayet korkutucuydu. Ürkek adımlarla adamın yanına gittim adamda beni fak etmiş olacakki bana döndü sonrada yüzünde aniden bir tebessüm belirdi oha çok güzel gamzeleri var lan bunun ben çocuğun gamzelerine ölürken konuşmaya başladı:

- Buyurun küçük hanım ne arzu edersiniz yada size Milkshake yapmamı istemişsiniz?

Sonra gülmeye başladı bense gülmüyorum sadece kaşlarımı çatmış ona bakıyordum bana baya baya velet demişti bu da benim canımı sıktı ama sesimi çıkarmadım çıkarmicamda. Bende hemen kendimi tanıttım:

- Merhabalar adım Ceylan akbaş galiba sizinle görüşmüştüm iş için.

Adamın gülen yüzü soldu vede ciddiye büründü bence bu adamın kişilik degişik ligi sorunu var ani den degiii eger bu benim bu bardak bar müdürüm olacaksa Allah kesin bu adamdan çekeceğim var allahım sen bana yardım et:

-Bende vahit işe alındın bir şey demene gerek yok burda saat 6 da gelicek sin buraları silip süpürüp tozunu alacaksın yaklaşık 1 saatin olacak saat 7 gibide çıkarsın aylıkta 2. 500 milyar anlaşıldım.

Ohaa nasılsın 2 buçuk milyar ne demek lan ama ben bir kişiyim bu bildigim çekirge ailelerinin 1 aylık geliri gibi bi şey ama olsun sesimi çılarmicam hem silip süpürme olacak bir saat bana yeterde artar bile bu zaman dilimi sonra eşini uzattı bende elini sıktım bana hemen işe başlayabilecegimi söyledi vahit abi abi diyorum çünkü o 26 yaşında bense daha 19 hemen üstümü degiştirmek için bana verilen odaya gittim ceketimi çıkardım saçımı topladım vakit kaybetmeden aşagıya indim işe başladım vahit abi ise patronun yanına gidecigini vede kafana göre takıl şarkıda açabilirsin demişti bende fırsattan istifade hemen my teen in şarkılarından biri olan take it our u açtım vede gayet motive şarkısıydı ilk önce elektrikli süpürge yardımıyla salonu tamamen süpürdüm sonrada yerlere pas pas attım en son olarakta masalar bar kısmında dahil olmak üzere her yerin tozunu aldım o sırada yine my teen in şarkısı olan she bad şarkısı çıkınca hapörlerin sesini bir kademe daha arttırdım vede kendimi şarkıya bıraktım yaklaşık yarım saat sonunda ise toz alma işleminde bitince temizlik malzemelerini yerine yerleştirdim tekrardan salona gelince şarkı kısmına gelip telefonumu hapörlerden çıkardım arkamı döndüm masaların birinde ultra süper yakışıklı bir adam vede onun izbandut gibi başında dikilen adamları gördüm galiba saygın biriydiki vahit abi ise adamın karşısında başı egik bir şekilde adamın önünde put gibi duruyordu acaba ne yapsam diye düşünürken masanın başında oturan metour taşı gözünü dikmiş bana bakıyordu her ne kadar beni rahatsız etsede sesimi çılarmamıştı akşam akşam başımı belaya sokma a gerek yoktu bense hızlı adımlarla oradan tam uzaklaşıyor derken duvar gibi sert cüseye sahip olan vede tek bakışıyla beni kesen bir çift mavi gözle karşılaştım çok derin bakıyordu sanki okyanusta yüzerken kaş la göz arasında kaybolmuşum gibi bir histi bu nedense hoşuma gitmemişti bu hi bense korkudan ellerim buz gibi olmuştu çocuk bana bir iki saniye daha bakıp kolumdan hızla tuttu vede beni vahit abinin yanına koydu oda koltuğun bir köşesine oturdu sesini çıkarmadan başı ı öne egdi bense napsam diye düşünürken bende başımı onlar gibi eydim sesimde çıkarmadım sonrada baş köşeye oturan yakışıklı metour yagmuru olan adam ayaga kalktı bana yaklaştı benimse dizlerim titriyordu çok fazla heyecan yaptım galiba acaba neden böyle oluyorum demeden adam karşımda dikildi vede sag elini kalbimin üstüne koydu benim kalbimse kafesinden kaçmaya çalışan bir kuş gibi çarpıyordu galiba tansiyonum düşüyordu gözlerim karardı midem bulanmaya başladı en sonu da ise ne oldugunu anlayamadan iri kolların beni tuttuğunu vede su getirin diye bagırışlarıydı...