Bölüm - 1
- Lane kardeşi Earne'yi kaldırmak için odasına gitmişti. Ablası odasına girdiğinde Earne çoktan hazırlanmıştı. Lane kardeşini ilk defa böyle görmüştü. Earne içine kapanık bir kızdı. Sürekli uyurdu, geceleri ağlama sesleri duyulurdu. Her ne kadar çevresindeki insanlar onunla konuşmak isteselerde Earne yanaşmazdı. Lane şaşkınlığını korudu. Earne mutlu bir şekilde " Neden bana öyle bakıyorsun? Bende mutlu olamaz mıyım? " dedi. Bir kitap ile birlikte kalemliğini alarak odadan hızlı ve gülerek çıktı. Lane, Earne'ye neler olduğunu anlamadı ama onun mutlu olduğunu görmek Lane'yi de mutlu etmişti.
" Earne'nin siyah ruhuna ne olmuştu? "
- Frey kahvaltı yapıyordu. Parle uykudan yeni uyanmıştı. Mutfağa girdiğinde " Hey bugün günlerden ne? " diye sormuştu. Frey kardeşine " Pazartesi, üniversitenin ilk günü ve sen geç kalmak üzeresin. " demişti. Parle şaşkınlıkla Frey'in sözlerini tekrarlıyordu. " Üniversitenin ilk günü. " Odasına hızlı bir şekilde çıktı ve hazırlandı. Hazırlanması 5 dakika bile sürmemişti. Kalan zamanını kahvaltı yaparak değerlendirdi. Parle çok mutlu, sakin, neşeli ve çılgın bir gençti. Fakat ona bugün birşeyler olmuştu. O güzel mavimsi karakterdeki genç gitmiş, yerine mutsuz, umutsuz ve yorgun bir genç gelmişti.
" Sahi neydi onu üzen? "
