Eski Düşman Yeni Dost

ilk arkadas....

Tuana ve Göksu birbirlerinin ilk arkadaşları,okulda dersanede hatta lisede ayrılmaz ikili olup,beraber gittikleri heryerde yanındakilerin gözdesi olmuşlardı.Beraber Amerika'ya üniversiteye gitmek için hazırlanıyorlardı.Amerika da gidecekleri üniversitenin odasında dört kişi kalacaklardı.Oldukça büyük bir odada Tuana ,Göksu ve henüz tanışmadıkları iki kız olacaktı.Odada herkese ait yatak dolap koltuk ve çalışma masası vardı.Ancak Tuana ve Göksu'nun okula gitmeleri için henüz bir ay vardı ve bu hazırlanmak için yeterli bir süreydi.Tuana ve Göksu oldukça geniş çaplı alışverişlerden hazırlıklardan ve eski arkadaşlarla vedalaştıktan sonra Amerika'ya gitmek için 16 saat boyunca sürecek olan uçak yolculuğuna tamamen hazırlardı artik.Amerika'ya vardıktan hemen sonra Tuana ve Göksu hava alanındaki yakışıklı çocuklarla bakışmaktan kendilerini alamıyorlardi,çok güzel oldukları için heryerde de onlara bakan çok oluyordu.daha sonra yerleşmek için eve yöneldiler,yani yeni evlerine.Tüm eşyalar yerlerine yerleştirildikten sonra Tuana uyudu fakat Göksu kampüste dolaşmaya çıktı.Kampüsün ortalarına doğru gelmiştiki(oldukca büyük bir kampüs)yağmur bastırdı.Fakat öyle bir yağmurduki,çok kısa bir süre içinde sırılsıklam olmuştu.Birden arkasından bir el onu kendine doğru çekti ve ıslanmaktan kurtardı onu.Arkasına baktığında ise hava alanında bakıştığı çocuğun onu yağmurdan korumak için şemsiyesinin altına çektiğinini farketti.Göksu çocuğa teşekkür etti ve gülümsedi.Ama çocuk hala onun incecik belinden sımsıkı tutuyordu.Yoksa bu ilk görüşte aşk olabilirmiydi...

Göksu çocuğun elinden kurtlmak istemesede kendini geri çekti.çocuk bile onu bırakmak istemezken bıraktı.Bir anda olusan bu abarti aşk benzeri duygu ikisinide büyülemiş ve adeta kolları altına almıştı.Göksu anlam verememişti fakat yinede çocugun gözlerinin onu içine çekmesine izin veriyordu,yada karşi koyamıyordu.Çocuk ona eğilerek merhaba ben Jhon.Buralda beklenmedik zamanlarda yağan yağmurlara alışmalisin.dedi.Göksu sanki bir büyünün etkisindeydi ve ağzını açarak kelimelerin ağzından çikmasina izin verdi ve.Bende Göksu tanıştığıma memnun oldum hemde çok...dedi cçocuk ona nerde kaldığını,bu ülkeye yeni olduklarını anladığını uygun bir zamanda kendi oda akadaşı ile onlara rehberlik yapabileceğini anlattı.Göksu Tuna'yı uyur halde bıraktığını hatırlayınca cebinden uçakta verdikleri kalemi çıkararak çocugun eline numarasını yazdı ve radn koşarak uzaklaştı.Yaklaşık bir dakika içinde cep telefonuna bir mesaj geldi.Göksu'nun tanımadığı bir numaradan gelmişti bu mesaj,neyseki anlaması kısa sürmedi.Mesaj Jhon'dan geliyordu ve beni bugün içinde bilgilendir size etrafi gezdirmeyi çok isterim diyordu mesajda.Göksu bir an durdu arkasına bakacakti fakat vazgeçip yoluna devam etti.Odaya geldiğinde ise gördükleri onu pek şaşırtmıştı....

Onu şoke eden sey Tuana'nın odada olmamasıydı Göksu kapıya yöneldi.kapıyı açtı ve acar acmaz Tuana'yı sevinçtn dört köşe olmuş bir şekilde karşısında buldu.Tuana ona harika birşey oldu dedi ve içeri hızla girdi.Oysa Göksu'nunda anlatacakları vardı.İkiside aynıanda biri var dediler ve kıkırdamaya başladılar.Bu çok alışageldik bir durumdu. Göksu ve Tuana'nın aynı anda aynı şeyleri söylemeleri çok olurdu,sanki birbirlerinin akıllarını okuyorlardı.Tuana Göksu'ya yemek bulmak için gittiği yerdeki yakışıklı çocuğu anlattı,Göksu ne kadar ısrar etsede fazla bilgi vermedi.Göksu da kampüsteki çocuktan biraz bahsetti ama oda fazla bilgi vermedi.Çok yorgun olan akıl okuyucuları kendilerini yatağa attılar ve sohbet ederek uykuya daldılar...Kampüsteki yorucu bir gün böyle geçmişti ve önlerindeki bir hafta boyunca okul yoktu yerleşme tanişma ve kaynaşma için kampüs içerisinde çeşitli organizasyonlar olacaktı.alışveriş ve yarın olacak olan "tantım gezisi"jhon ile kayaşmalarına yardım edecek miydi? Tuana'nın bahsetmediği yakışıklı gizemli kimdi? .....2.bölümde*