Saçlarımı geriye atıp mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştı bana. Korksamda ona belli etmek istemiyordum fakat titreyen bedenim bana ihanet ediyordu. Kokumu derin derin içine çekiyordu... Elindeki çakı tenime değdikçe bütün tüylerim diken diken oluyordu...
"Korkuyorsun" dedi. Evet köpek gibi korkuyordum. Hızla başımı sağa sola salladım. O ise Gülümseyip.
"Korkmalısın..." dedi sadece...
O gece gökyüzü ağladı kızın cığlıklarına. Koca sema diz çöktü boyun eğdi genç kızın çektiği acıya. Denizler çekildi balıklar göz yaşlarını döktü o gece ilk defa. Gökyüzü rollerini değiştirdi yeryüzüyle. Bu defa bağırıp Gürleyen yeryüzüydü... Yer ihanet etti kızın Gece yıldızlarla kaplı güzelliğine, kapadı kulaklarını. Insanlar sağır kaldı çığlıklara. Güller kurudu, paptyalar soldu gözyaşlarına. Herkes sustu gözleri konuştu genç kızın. Bütün çığlıklar içindeydi, oysa bu deprem onun içinde paramparca olan hayallerinin yıkılışıydı. Gözyaşları atıyordu çığlıkları, dudakları ise susuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KELEBEK
ActionBitkinlikle... bitmislikle diz çöktüm ayaklarının dibine. Boyun egdim ona gücüm yoktu artik savaşacak ne takatim ne de cesaretim vardı. Yeterince kaybettirmisti bu adam bana.. Pes etmiştim ve azrailin onunde diz çökmüştüm... "Ne istiyorsun benden?"...