Yüzücü Çocuk

1K 21 3
                                    

1

2

3

nefes

1

2.

Birisi kolumu tuttu ve beni sudan çekip çıkardı. 'Kimsin ve benim kulvarımda ne yapıyorsun bücür ? ' 'Pardon ama kulvarda adın yazmıyor.' 'Yazıyor demedim zaten kulvar benim dedim.' 'Tapulu malın mı ya ? Ayrıca asıl sen kimsin ve ne hakla benim antrenmanımı bölüyorsun?' 'Hahaha kulüpte yeni olduğun burdan belli canım. Ben bu kulübün sahibiyim. Adım da Adonis Schwimmer .' Hahaha Adonis kası gibi diyosun. Eminim sende yoktur.' derken aşağıya baktım ve gördüm. Yemin ediyorum çarpılıcam ya. Bu çocuktaki adonis değilse benim adım Elizya değil. Gerçi çocuğu şöyle bi inceledim. Oha yuh annesi babası oturup düşüne düşüne yapmış bunu ya. Bu sırada konuştu: 'Ahahaha kızım sen heralde körsün. Neyse nasıl olsa bu kulüpte olduğun sürece benden çekeceğin var. Şimdi gidiyorum ama bu son karşılaşmamız olmayacak. Ha bi de unutmadan bidaha o kulvarda yüzdüğünü görücek olursam emin ol seni sudan çıkarmaktan fazlasını yaparım.' Kendini beğenmiş. Egoist gerizekalı.tabiki bütün bunları içimden söylüyordum. Kormamıştım desem yalan olurdu ama takmadım. Ne yapabilir ki en fazla beni kulüpten attırır. Gidecek kulüp mü kalmadı? Yalan. Gidecek kulüp vardı ama burası kadar iyisi yoktu. Burası İstanbuldaki en iyi kulüptü. Buraya kaydolacağım diye canım çıkmıştı benim. Aradıkları şartlar çok fazlaydı. En az 5 yıldır yüzüyor olmak,lisanslı olmak,en az 10 yarışmada derece elde etmiş olmak. Bende tabiiki bu şartları karşılayabilmiştim çünkü yedi yaşımd yüzmeye başlamıştım ve 10 yaşımdayken lisanslı yüzücüydüm. 17 yaşındayım bu arada. Ve bunları düşünürken iki saattir mal gibi çocuğun arkasından baktığımı farketmiştim. Benim saatimden sonraki saat grubu gelmeye başlamıştı bile. Duşlara gittim ve bir güzel duş aldım. Nedenini bilmiyorum ama duş almak beni hep rahatlatmıştır. Gerçi beni suyun içinde olmak da çok rahatlatır. Zaten bu yüzden yüzücü olmayı seçmiştim ya. boşuna değildi hani. Herneyse duştan çıktım ve havluya sarınıp kıyafetlerimi giydim. Kulüpten çıktım ve eve doğru yürümeye başladım. Yürürken bir yandanda düşünüyordum ki tekrar aklıma geldi. Bu çocuk buranın sahibiyim demişti değilmi? Neydi adı hah Adonis. İsmi aklıma gelince yine içimi bir gülme isteği doldurdu Adonis ya hahaha. Hani şu erkeklerde bulunan kas. Gerçi kabul etmek lazım çocuk isminin hakkını veriyordu. Bu egosu tavan yapmış çocuk kesin zengindi de. Zaten playboy olmak için aranan şartlar:Taşlık, zenginlik veee en önemlisi: egosu tavan yapmış olmak. Ciddiyim o çocuğun egosu nasıl yüzme havuzuna sığıyor anlamış değilim. Bu arada eve varmıştım kapıyı anahtarla açtım ve içeri girdim demeyi çok isterdim ama tabiiki bir Elizya olarak kapının zilini ardarda çalıp birde kapıyı yumrukluyordum. Sonunda benim sevgili arkadaşım Ada (ki onunda egosu bayağı büyüktür onunkide nasıl bizim eve sığıyor anlamıyorum) kapıyı açabildiğinde ve surtıma doğru yarı esneme yarı kükreme şeysini yaptığında ki bu da aynen şöyle oluyor: 'Elizyaaaaaağğğğğğ ne vaaaaarr be uyuyordum yaaaaaaağğğğğ. ' 'Canım arkadaşım benim anahtarımı evde unutmuşum.' 'Ne zaman hatırladın ki ?' 'Kızma yaa tamam bak ben sana şimdi güzel bir kahvaltı hazırlarım tamam mı?' 'Canım arkadaşım benim' Yağcıya bakın ya! Tabii en iyi arkadaşım kıyamıyorum orası ayrı mesele. Neyse ben kahvaltıı hazırlıyordum ve evet Ada bana yardım etmiyordu çünkü uyumaya devam ediyordu. Size bir sır vereyim ortalama bir Adatoraius 12 saat boyunca uyuyabilir. İşte öyle manyak bir arkadaşım vardı. Bu arada birden kapı çaldı. Şimdi Adaya seslensem o güzel uykusunu bölmeyeceğini bildiğim için iş başa düştü diyerek kapıya doğru yol aldım.Kapıyı açtığımda karşımda bir kurye duruyordu. Şaşırmıştım çünkü birşey sipariş verdiğimi hatırlamıyordum. 'Elizya hanım siz misiniz?' 'Evet benim.'  'Lütfen şurayı imzalayın.' İmzaladım, paketi aldım ve kapıyı kapattım. Acaba bu ne diye düşünerek paketi açtım ve karşıma kulübün mayosu çıktı. İçinde bir de not vardı üstünde: 'Bunlardan birini giymediğini farkettim. Bu mayoyu da sana incelik olsun diye değil kulübün mayosu olmadan kulübün havuzuna girilmediği için gönderdim. Yanlış düşüncelere kapılmanı istemem -A ' yazıyordu.-A diyince aklınıza pretty little liars gelmesin bu bizim Adonis asdfg-  İçimden Adonise söverek kutunun kapağını kapattım. Yanlış düşüncelere kapılmamı istemezmiş. Hah. Kim olduğuu sanıyordu bu? Kutuyu odama götürdüm ve Ada'yı kahvaltı için çağırmaya gittim. Tabiiki bu arkadaş insanca dürterek uyanmadığı için buzdolabından bir şişe suyla gitmiştim. Suyu tam Ada'nın yüzüne boşalttım. Bir çığırdı anlatamam. Gel buraya seni öldürücem diye bağırıyordu. Koşarken her zamanki elizya salaklığıyla yere düşmeseydim belki kaçabilirdim. Belki diyorum çünkü benim canım arkadaşım da lisanslı koşucuydu yani. Biz iki bff olarak sporcuyuz hani övünmek gibi olmasın. Tabii bff olmamız ne benim onun kafasından aşağı bir şişe soğuk su dökmeme ne de onun beni bunun ardından boğmaya çalışmasına engel olabilirdi. En sonunda gülerek kalkıp kahvaltı masasına oturduk. Ben de Ada'ya bu sabah olanları anlattım. Adonis'in beni sudan çıkarmasından gelen kargoya kadar. Çocuğun isminin Adonis olduğunu söylediğimde ağzındaki suyu püskürttü ve abartısız 5 dakika kadar güldü. Komikti tabii eğer çocukta gerçekten adonis olmasaydı. Tam bu sırada telefonuma mesaj geldi kimden acaba diye bakarken bilmediğim bir numara olduğunu gördüm. Mesajda şöyle yazıyordu: Mayonu giy antrenmana geliyorsun -A  

Evet billiyorum ben sevgili yazarınız 2 tane hikayeye daha başlamıştı ve hepsi sadece 1 yada 2 bölüm sürmüştü. Bunun için özür diliyorum vee söz veriyorum bu hikaye diğerleri gibi olmayacak. Kurguyu oluşturdum bile zaten. 1 ya da 2 güne yeni bölüm gelir. Takipte kalın.-S

Yüzücü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin