Ya biliyorum fazla uzun bir ara verdim. Inanin bunun için çok üzgünüm. Ama bu sene 9. sınıfa başladım ve işleri düzene koymam gerekiyordu bunun dışında özel hayatimda da aksamalar oldu , erkek arkadaş meseleleri vs.. :D Neyse ki herşeyi düzene soktum (umuyorum hala nakil istediğim için ki umarim çıkar ama eğer çıkarsa yazamayabilirim) evet geri döndüm :D Neyse sizi çok tutmayacağım iyi okumalar :D
Evet şuan resmen öküzün trene baktığı gibi adaya bakiyordum. E ama artık karar vermesi gerekiyordu yarım saattir Adonisle birlikte gözlerimizi Ada'ya dikmiş deyim yerindeyse göz kırpmadan ona bakıyorduk. Herneyse Ada sonunda kararini açıklamaya karar verdi : "Evet kararım şu ki berabere kaldığınız için ikinizin de istediği şeyleri yapıyorsunuz. Ki bunlara da karar vermistiniz sanirsam ?" Offf ben şimdi ne yapicaktim ? Adonisle 1 hafta ayni evde kalmak mi ? Ciddi misiniz ? Offf kahretsin. Aa ama o da benim istedigim şeyi yapmak zorunda. Ki benim istediğim şey de beni rahat bırakması. Ikisinin birden olabilmesinin tek yolu ise önce Adonis'in sonra benim istediğimi yapmak. Ben Adonis ile aynı evde kalmak Adonis ile ben 1 hafta kalmak aynı evde ciddi misiniz siz ? Iki güne kalmadan birbirimizi öldürürüz. Ah Tanrım ! Neyse ki bunu yaptıktan sonra beni rahat bırakacak. Ben bunları düşünürken Adonis: "Tamam. Önce benim istediğimi yapacağız. Bu küçük Kurbağa'yı "Beni rahat bırak ! Beni Rahat bırak! " diye vıraklamaktan vazgeçirebileceğimi düşünüyorum bu bir haftanın sonunda." Ne ? Ne !? Adonis bana küçük Kurbağa mı dedi ?! Bana ? Elizya'ya ? Dalga geçiyor olmalı. " Sen bana Kurbağa mı dedin ? Gelde küçük Kurbağa ? Bir de vıraklıyormuşum ha ? Kimse bana Kurbağa diyemez ! " " Aaaa kurbağacık sinirlenebiliyormuş demek. Belki de yanlış oldu sana kedicik demeliydim. Zira sinirlenince pençelerini çıkarmaya çabalayan küçük korkmuş bir kediden daha fazlası değilsin." Bu lafların altında kalamazdım .Ama çok sinirlenmiştim , verecek bir cevap
bulamıyordum. Son çare onu tüm gücümle ittim ve havuza düştü. Yalnız hesaba katamadığım şey mesafeydi. Adonis havuza Düşerken kafasını da çarpmıştı. Sudan çıkmıyordu. Hemen havuza atladım ve dalıp onu yukarı çektim. Baygındı. Farketmeden ağlamaya başlamıştım. Ağlıyor ve Adonis uyan diye sayıklıyordum sürekli. Bir an uyandı, gözümdeki yaşı sildi ve tekrar kendinden geçti. Daha çok ağlamaya başladım. Ada bu Sırada ambulansı aramıştı bile. Geldiklerinde hemen hastaneye kaldırdık onu ve yoğun bakıma aldılar. Bu sırada ben kendime kızıyor ve kafamı duvardan duvara vuruyordum. Ada da boş durur mu beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama anlamadığı şey o an sakin olacak gücüm yoktu. Neredeyse bir insanın Ölümüne sebep oluyordum ben hem de bu insan mavilerinde kaybolduğum Adonis idi. Bunları düşünürken koluma batan iğneyi farkettim ve kolumu çekmeye vakit bulamadan beynim bulanmaya başladı. Sanırım bu sakinleştiriciydi...
Gözlerimi kırpıştırdım. Işık rahatsız ediyordu. Sadece biraz daha uyusam... Derken duvarların beyaz olduğunu farkettim. İyi de benim odamın duvarları maviydi??? Kafamı yana çevirince yanımda uyuyan Adonis'i gördüm ve birden panik olup çığlık attım. Bunun üzerine de melek gibi uyuyan çocuk uyandı ve baktım ki kaza davranışlarını düzeltmemiş , hala eski şeytanlığındaydı. "Ne bağırıyorsun be kulağımın dibinde ?! Manyak mısın kızım sen sayende az daha ölüyordum bari uyumama izin ver !" O panikle kekelemeye başlamıştım : " Ş-şey ben seni birden yanımda görünce k-korktum da aaaa ama dur. Sen neden benim yanımda yatıyorsun bakalım ?! Senin kendi odan yok mu gerizekalı ? " "Var , hmm şey var-dı desek daha doğru olur hemşireye o şahane gülümsememi gösterip bir iki mırın kırın edince yanında yatmama izin verdi ama hakkını yemeyelim kurbağa çok güzel kokuyorsun. Sayende hayatımdaki en güzel uykulardan birini uyudum tabiiki sen vıraklayıp her şeyi mahfedene kadar." güzel kokuyorsun dediğinde kızardığımı belli etmemek için her şeyi yaptıysam da başarılı olabildiğimi düşünmüyordum. "Birincisi bana Kurbağa demeyi kes artık !! Ayrıca ben vıraklamıyorum da ! İkincisi de defol git yatağımdan istemiyorum seni burada !!" Yalan külliyen yalan Elizya yemin ediyorum şu yalanlardan sonra çarpılacaksın be güzelim. Sen nerden çıktın yine iç ses iki dur ya . Burda Adonis denen aşırıderecedeyakışıklıamakafadansakatpsikopatgerizekalımalherife laf anlatmaya çalışan benim. Sus artık gözünü seveyim. "Gitmiyorum var mı ?" "Var Adonis bey var." Ve bunu dememle onu yataktan itmem bir oldu. Zavallı çocuk pat küt yere düştü ama unutmuştum ki bu çocuk yeni yoğun bakımdan çıkmıştı. Hatırlamamla yatağın yanına koşmam bir oldu. " Adonis ! Adonis uyan ! Ya Beynimi ben.... Ya özür dilerim Adonis lütfen uyan derken bir yandan da ağlıyordum kiii gözlerini açtı ve sırıttı. "Evet Elizya bana önem verdiğini az önce kanıtladım. Işte şimdi bu iş çok daha eğlenceli olacak. Yarın evime bekliyorum " diyip göz kırptı ayağa kalktı ve yavaş yavaş uzaklaşıp kapıdan çıktı. Arkasında hayalete benzeyen bir Elizya bırakarak...Evet okuyucularım (daha size söyleyebilecek bir isim bulamadım) çok uzun zaman oldu biliyorum ve bunun için üzgünüm ancak şimdi döndüm :) Bölüm yazmaya çalışacağım ama zamanı konusunda söz veremiyorum :) Yine de okursanız çok mutlu olurum :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzücü Çocuk
HumorHikayeye çok ara vermiştim emin olun pişmanım. Artık bölüm yazıyorum lütfen çekinmeyin kütüphanenize eklemeye. Yalnız belirteyim bu hikayenin hiçbir edebi değeri yoktur eğer okuyorsanız gülmek istiyorsunuz demektir.