Brooks Family

193 13 0
                                    

Arkadaşlar kitabın kapağındakiler saçının önü mavi olan luke diğeri ise jai brooksdur..

Sıkıcı sıkıcı gerçekten sıkıcı bir hayatım var mesela hiç yüzüm gülmedi bu zamana kadar hiç sevgilim olmadı ve ben 19 yaşımdayım.Adım ilayda .Bu hayatta tek ailem çok yakın arkadaşım ceren annemi ve babamı tırafik kazasında kaybettim kendimi öldürmek üzereyken cerenle karşılastım ve bana destek oldu kendimi toparlamamı sağladı o gün bu gündür tek ailem o benim onunda ailesi yok daha doğrusu vardı ama annesi ve babası cereni evlatlık almışlar daha doğrusu gerçek anne babasından kaçırmışlar şimdide cerene gerçek annesinin ve babasının kim olduklarını söylemiyorlar.Ben böyle düşüncelere dalmışken cerenin beni dürtüklemesiyle gerçek dünyaya döndüm''Kızım iki saattir kime diyorum ben ya bana bak sen bu günlerde çok dalmaya başladın ha seni dalgıçmı yapsak ne?Neyse ya ben ne diyecektim ha haniiii bizzzzz şuuu yabancııı ünlülerrrleee tanışşma ve ülkelerindeee vize almaa şeysine başvurmuşştukk yaaa?''nedense bu kızın konuşma tarzı kaymaya başladı kesin önemli birşey söylicek yoksa bu şekilde konuşmazdı.''Eeee ceren nolmuş ona kuzum?''bizim meşhur konuşma tarzımız hihihi :) ''Şeyyyy biz seçilmişiz ve yarın akşam los angelesa gidiyoruz''diyip koşmaya başlıyor.Ne!dur bir dakika seçilmiş miyiz??Ahh ceren yaktım çıranı bu başvuruyu yaparken bana hiç bahsetmedi ve bunu bana açıkladığında zaten bizde şans yok seçilmeyiz demişti ve biz yarın akşam gidiyoruz tamam yabancı ülkeye gitmek istiyordum ama ünlüyle tanışmak istemiyordum.Off ceren off ama cerenimi üzmemek için mecbur gitmek zorundayım ceren benim herşeyim.İyice yayıldığım koltuktan kalkıp odama girdim ve dolabımın üstündeki bavulumu alıp şortlarımı elbiselerimi tişörtlerimi iç çamaşırlarımı doldurdum.Kıyafetlerim bitince bavuldan daha küçük bir çanta çıkarıp tablettir jarzdır kitaptır onları koydum oraya pek fazla birşey götürmeyecektim.Son olarak bundan 4 yıl önce annem babam ve daha doğmasına 2 ay kala ölen kardeşimle çekilmiş fotoğrafımıda çantaya koydum evettt herşey hazırdı kendimi yatağa attım tam o sırada kapı çaldı.''Gelebilir miyim ilayda?''diye kafasını uzattı ceren''Gel kuzum''diyip yatağa elimle oturması için iki kere vurdum.''Hazır mısın canım?''dedi bavuluma bakarak salak bu kız yeminle.Hem görüyor hemde soruyor''Evet canım sen hazırmısın?'' ''Hazırım kuzum ama uyku tutmuyor çok heyecanlıyım yabancı  bir ülkeye gidiyoruz yaa hemde bir gönüllü ünlüde kalcaz yaşasınnn''bu kız herşeye çok çabuk mutlu oluyor ya ''Evet canım aynen öyle bir ünlüde kalcaz''diyip gülüyorum.''Neyse kuzum yinede ben yatayım yarın erkenden uçağımız kalkıyor''diyip beni yanağımdan öptü ve koşar adım odadan çıktı o çıkınca bende yatağa uzanıp uyumaya çalıştım acaba bize hangi ünlü düşecekti..

&&&&&&&&&&

Sabah kargalar b*kunu yemeden ayağa kalktım ceren sağolsun hemen kahvaltı bile yapmadan havaalanına gittik şuan uçaktayız ve uçağın inmesine çok az bir süre kaldı..Ceren o kadar sevinçliki küçücük bir çocuk gibi ellerini çırpıp gülüyor.Cerenin çocuksu haline gülerken los angelesa ineceğimizi ve kemerlerimizi bağlamamızı anons ettiler kemerlerimizi bağladık ve uçağın inmesini bekledik.Bizim kalacağımız ünlü bir grupmuş ve çok olmasada ünlüymüş.Bizi grup üyesinden biri alacakmış ama kim bilmiyoruz  o bizi bulacakmış allaha şükür ettiğim tek bir şey var los angelesde yabancı olduğu kadar türkte var ve bizim kalacağımız kişiler türkçe biliyor.En çok sevindiğim nokta bu.Uçak inince bizde yavaşca uçaktan indik bu şehir gerçekten güzel olmalı havaalanı bu kadar güzelse.Hava biraz serin ama çokta soğuk değildi ve bizim türkiye çok sıcak olduğundan ince giyinmiştim.Havaalanına bakınıp dururken karşıdan bir çocuk yanımıza gelmeye başladı mavi gözleri vardı ve sağ kolunun tümü dövmeyle kaplıydı.''Merhaba sen ceren olmalısın türkiyeden gelecek olan kız ''dedi ve beklentiyle bize bakmaya başladı ceren tutulmuş gibi çocuğa bakıyordu bu yüzden onun yerine ben cevap vermek zorunda kaldım.''Evet bu ceren ve bende ilayda sendee?'' ''Ah ben beau janoskians gurubunun üyesinden biriyim sizi ben almaya geldim isterseniz gidelim''dedi ve cerene göz kırptı.Ceren resmen erimişti.Ama gülerek tamam dedi ve beau nun yanına gidip yürümeye başladı onların arkasından gülerek takip ediyordum.Kapıda bir arabaya rastladık ve beau arabayı gösterip binin dedi ceren öne bende arkaya geçtim ve yol boyu kafamı camdan ayırmadan etrafı izledim beau ve ceren birşeyler konuşuyorlardı ama pek fazla dinlemedim.Sonunda araba durduğunda çok güzel bir evin! yanlız ev demek haksızlık olur villanın önünde durduk çok güzeldi iki katlıydı ve üçüncü katı çatıydı dışından bu kadar güzelse acaba içerden ne kadar güzeldir allah bilir.Bahçe kapısından girip bahçeye baktık çok güzel bir bahceydi bahçenin bir köşesinde masa ve sandelyeler vardı biraz ilerisinde de çok büyük bir hamak vardı bahçenin diğer tarafında ise çok şirin bir havuz vardı suyun canlılığı insanı içine çekiyordu.Ceren ve biz evin dışını hayretle seyrederken villanın kapısı açıldı ve içerden 3 kişi çıktı birinin kahverengi saçları vardı ve saçını rampa yapmıştı rampa yaptığı yeri hafif maviye boyatmıştı.Diğeri ise saçının yanları siyah kafasının üstü ise tamamen sarıydı.Diğeri ise kısa siyah saçlıydı.Giyinimleri gayet güzeldi hepsinin üstünde renkli pantolan üstündede tek renk bir tişört ve onunda üstüne kareli gömlek giymişlerdi.Hepside çok tatlılardı.Saçının bir kısmı mavi olan konuşmaya başladı.''Merhaba ben luke sizde ??'' ''Ben ceren buda arkadaşım ilayda''diye tanıttı ceroşum beni.Luke ile el sıkışıp kafasını yarısı siyah yarısı sarı olan elini uzatıp konuşmaya başladı.''Selammm bende her kızın hayranı özelliklede grupda en çok bana hayranlardır bu yüzden bana süper çocuk daniel derler''çok cana yakın duruyordu onunlada el sıkıştık.''Yani siz ona kısacası daniel deseniz yeter gerisi fazlalık bu arada ben james ''dedi gülerek hepsi o kadar cana yakındılar ki onlarla kısa sürede anlaşacağa benziyorduk.''Eee bize 5 kişilik bir grup olduğunuz söylenmişti ama siz 4 kişisiniz''dedi ceren gerçektende neden bunlar 4 kişi.''Evet şey benim bir kardeşim var ''dedi luke acaba nerdeydi.''Hem gelir birazdan onunlada tanışırsınız ''diye tamamladı luke.''İsterseniz biraz dinlenin yorgun görünüyorsunuz ''dedi beau.O kadar çok yorulmuştum ki kafamı evet anlamında salladım cerende bana katılmıştı.Luke gülerek bize yolu gösterdi ve bizi ikinci katta bir odaya götürdü.''Burası senin odan ilayda cereninki aşağı katta yukarıda ıvır zıvır var ilayda senin odanın karşısında benim kardeşimin odası var diğerleri banyo sinema odamız var aşağıda da benim tabiki cerenin ve diğerlerinin odası var uyanınca şaşırma diye anlatıyorum bunları sizi cerenle ayırmak zorunda kaldık ama kusura bakmıyorsundur umarım''dedi o kadar uzun anlatmıştıki resmen uykum gelmişti .''Yok önemli değil ben biraz uyumak istiyorum kalkınca aşağıya inerim ''diyip onalara el salladım.Luke ve ceren aşağıya inerken bende odama girdim.Üstümü değiştirip güzel yatak odama baktım herşey o kadar sade ve güzeldiki anlatamam ama uykum daha ağır bastı ve etrafı inceleyemeden uykuya daldım.

************

Uyandığımda sadece 3 saat uyuduğumu gördüm hala kendimi yorgun hissediyordum.Yatakdan yavaşca kalkıp odadan çıktım ve koridordaki kapılara bakarak hangisinin lavabonun hangisi olduğunu çözmeye çalışıyordum tamda o sırada luke geldi ve bana bakmaya başladı yanlız lukenin saçının önü mavi değil miydi aman neyse.''Luke iyiki geldin sabahki dediklerin aklımdan çıkmış lavabo nerdeydi?''diye sordum bana öyle bir bakıyordu ki kendimi çıplak hissettim cevap vermeden eliyle bir kapıyı işaret etti.Alla allah neyi var bu adamın. Garip ama birşey demeden gösterdiği kapıyı açtım ve elimi yüzümü yıkadım.Aynadaki yansımama bakıp saçımı düzgünce topladım ve aşağıya indim.Merdivenlerin bitiminde luke ile karşılaştım lan bu çocuğun az önce saçı kahverengi değil miydi neden şimdi önü mavi şaşırmış olsamda yine birşey demedim ve mutfağa girdim ki girmemle bir çığlık atmam bir olmuştu.Luke şuan karşımdaydı ve yine saçında ki mavilik gitmişti.''Sen nasıl bir orda bir burda olabiliyorsun yaa!''diye bağırmama rağmen yine bana cevap vermedi.Bu sırada sesimi duyan grup üyeleri mutfağa geldiler bir dakika ya kafayımı yiyorum LUKEDEN İKİ TANE VAR..

Brooks FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin