The story by UndercoverGirl26 Thank you UndercoverGirl26 for your permission :) xx
"S*ktiğimin gay şarkıcısı."
"Kanada'ya geri dön ve orada çürü, seni gerizekalı."
Tüm bu cümleler kafama dolarken otel odasının kapısını çarptım. Tüm bunları yaklaşık olarak 3 gündür duyuyordum, tam olarak burada, İngilitere'de konser verdiğimden beri. Paparazzilerden her zaman nefret ettim, ediyorum, edeceğim. Bunu değiştirebilecek herhangi bir şey, ya da herhangi birinin, asla var olacağını düşünmüyorum.
Kafamdaki kışlık şapkayı kaptım ve direk sert bir şekilde yere fırlattım. Ayağımı birkaç defa yere vurdum ve şapkayı yapabildiğim kadar sert bir şekilde tekmeledim ve o odanın kimsenin hangi cehennemde olduğunu bilmediği bir köşesine sürükledi. Homurdanarak koridorun sonuna yürüdüm ve çerçeveli küçük bir aynanın önünde durdum. Aynada yansıyan görüntüme baktım, dikkatle baktığım gözlerim mutsuz, yanaklarım soğuktan dolayı kırmızı lekelenmiş, şaçlarım karışmış ve gözümün önüne düşmüştü. Şapkamı çıkartırken onları bozmuştum. Aynadaki kopyaya baktım. O, ben sanılmıştı. Bu olmam gereken kişiydi, ama bu benmişim gibi gelmiyordu. Bu bir yabancıydı, bu bir canavardı.
Biliyorum hayranlarım beni paparazzilerle yaşadığım her anlaşmazlıkta savunuyor. Ama bu küçük bir oyun. Bu aylardır sürüyor ve ben artık sıkıldım. Bana bıraksalar hoş, eski bir silah alır ve şu anda her bir paparazziyi teker teker vururdum.
"Justin! " Bir adam otelin dışından bağırdı. Bir kaç defa gözlerimi açıp kapattım ve pencereye ulaşana kadar küçük adımlar attım. Gözlerim otelimin önünde toplanmış kalabalığı taradı. Ve paparazziler onlara baktığımı fark ettiğinde Nefret dolu tekrerlanıp duran sözcükler her yerdeydi. Birbirlerinin söyledikleri aşağılayıcı kelimelere alkış tutarak destek veriyorlardı.
"Şarkı söyleyemiyorsun!"
"Beyaz k*çlı adi herif!"
"Hey Justin! Çok s*kik bir hata yaptın!"
"Cehenneme git seni *bne!"
Gözlerimi kapattım ve pencereye sırtımı döndüm. Nefesim yer kaplıyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimi oluvuşturdum ve o an yüzümün ıslanmaya başladığını fark ettim.
Göz yaşları? Şimdi de bu kalpsiz kimseler için göz yaşı mı döküyordum? Belki de öyle çünkü artık onlara inanmaya başladım. Sonunda değersiz olduğumu ve artık kimsenin beni istemediğini görmeye başladım. Tüm hayranlar günün birinde benden sıkılırlardı, değil mi?
Artık bu hayatı istemiyorum, daha fazla bu şekilde yaşayamam.
"Durdur."
Gözlerim şok içinde açıldı ve tam karşımdaki Scooter'ı gördüm.
"N-neyi durdur?" Hıçkırarak ağlıyordum. Sesim belli belirsiz titriyordu.
Evlat, biliyorumki şu anda kötü düşüncelere sahipsin. Yaşadığın hayattan zevk almıyorsun ve içinde bulunduğun durumdan ne kadar nefret ettiğin hakkında düşünüyorsun." Diye açıklayıp güven verici bir şekilde omzuma vurdu. "Onların aklına girmesine izin verme."
"Vermiyorum." diye çıkıştım ve Scooter'in elini uzağa ittim.
Scooter hayal kırıklığı ve şok içinde bana baktı.
"Neder bir anda sinirleniyorsun?"
"Çünkü şu s*ktiğimin hayatından nefret ediyorum tamam mı? Nedeni bu." Diye kükredim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Only Human (Justin Bieber Türkçe Çeviri)
FanfictionThe story by UndercoverGirl26 :) Thank you for your permission xx