Stranger İn My Heart

episode 11

Tzuyu'nun ağızından

Taele birlikteytik beni yurda bırakıcaktı baya geç kalmıştım jihyo unnie bana çok kızacaktı kafamı koltuğa yaslayıp camdan dışarıyı seyretmeye başladım her ne kadar Tae'yi görmüyorsamda bana baktığını hissedebiliyordum telefonun çalmasıyla bana bakmayı kesmişti. Bende dışarıya bakmaya devam edip bütün odak noktamı o yapmıştım aniden tae nin fren yapmasıyla odak noktamı kaybetim arabanın camısını yapışmışmıştım başıma gelen ağrıyla hızla geri çekilip sağ elimi başıma koydum ve ovalamaya başladım o sırada tae ye dönüp " Ne yapıyorsun sen ? " dediğimde bana bakıp sinirli ve üzgün bakışlarla
- üzgünüm tzuyu ama ehliyet kemerini tak
Afalamış bir şekilde başımdaki elimi yere bıraktım taeye neden diye bakışlar atarken bunu anlaması için " neden " diyede eklemiştim aniden gaza bastı ve göbekten sola döndü ve dümdüz gaza bastı bütün vücudumla yapışmıştım koltuğa çok korkuyordum şuan galiba 200 le gidiyorduk ve ben kusacaktım ürkek ve korkuyla
- tae yavaşla lütfen!
Dediğimde cevap vermedi hatta söylediğimi duymadı bence tekrar söyledim korkuyordum çünkü herhan kaza yapabilirdik
- tae lütfen yavaşlar mısın ? Kaza yapacağız .
Dediğimde durdu kemerini çıkartıp arabanın kapısını açtı
- geldik
Dediğinde midemim ağımıza geldiğini farketmiştim ön camdan başımı doğrultum geldiğimiz yere bakmaya başladım burası hastaneydi biz neden burdaydık diye düşünürken tae hızla hastanenin içine girdi onu görünce hemen arabandan indim biraz sarsıldım ama kendimi toparladım tae nin peşinden içeriye girdim kapı açılır açılmaz gözlerimle tae yi aramaya başladım onu gördüğümde danışmayla konuşuyordu ve aniden yürümeye başladı bende onun peşinden koştum adımlarımız birlikte atılınca koşmayı bıraktım
- neden buradayız ?
Dedim ama o cevap vermemkte ısrarlıydı "24 oda " "24 oda "diye sayıklıyıp duruyordu ne olmuştu kim vardı orada merak ediyordum en sonunda koridorun sonunda sağ tarafta olan 24 nolu odayı bulmuştuk içeriden doktor çıkıyordu tae hemen doktoru durdurup
- kook o nasıl doktor bey ?
Dediğinde anlamıştım ne yani burada jongkook mu yatıyordu ? ama biraz önce iyiydi
Doktor:
Hastamızın hiçbir şeysi yok gayet iyi sadece başına sert bir cisimle vurulmuş anladığımız kadarıyla bu bir cam şişesi başında çok sayıda ufak tefek kesiklere rasladık ama bu onu sargılıp bir durum yapmamış iç kanamasıda yok
Tae: peki onu görebilir miyiz ?
Doktor: tabi ki de bir kaç saattede hastamızı taburcu ederiz .
Tae: çok teşekkür ederim
Doktor: rica ederim işimiz bu
Diyip gitmişti tae ye baktığımde gerçekten rahatlamış gibi gözüküyordu derin bir oh çekmişti ardından yarım olan kapıya yöneldi o sırada telefonu çaldı kapının kolunu bırakıp telefonu açtı
- aynen hyung . siz geldini mi ? Hemen geliyorum . diyip giriş kapısına koştu ardından baktım mide gelen ağrı ile irkilim midem alt üst olmuştu resmen karşı da duran su makinasına baktım cebimden çıkardığım parayı alıp makinaya yöneldim para girişinden parayı sokup suyun geldiği yere baktım ve bir kaç tıkırtıdan sonra suyum gelmişti elimi uzatıp suyu aldım kapağını açıp içinden bir yudum içtim ardından kapağını kapattım bu biraz da olsa mideme iyi gelmişti rahatlatmıştı beni aniden koridoru saran bağırma sesiyle korkmuştum arkamı dönüp etrafa bakmaya başladım ses daha yakından gelince bu sesin jongkook un odasından geldiğini anlamıştım hemen kapıya yöneldim ne olduğunu merak ettiğim için kapının kolunu tutup açacakken diğer elim duvara çarpmıştı elimdeki su yere düşüp içeriye girmişti yerdeki suya bakıp başımı kaldırdım içerde ayakta duran bir bayan vardı  jongkook ta yatakta oturur vaziyetteydi ikiside ciddi bir şekilde konuşuyordu
-jong - kook dedim sesizce ikiside bana  anlamadığım yüz ifadeleriyle bakıyordu o kadın sanay dı bende onlara şaşkın bir ifadeyle bakıyordum .
Arkadaşlar bu yeni bölümünden sonra mayıs'ın 15 ine kadar yeni bölüm atmayı düşünmüyorum ...
Herkezin yeni yılını kutluyorum
İnşallah bu sene hem onceler hemde twice için güzel bir yıl olur