Bir parça umut (SOPE)

√ 3 √

Yoongi kapıyı çarparak endişe ile yukarı çktı. Hoseok ise çoktan dolu gözleriyle odasına girip kapıyı kitlemişti.

Hoseok: hani sen beni seviyosun, yalancısın işte hıck.

Yoongi: bebeğim ağlama bak cidden birtek seni seviyorum.

Hoseok: hayır, sen yalan söylüyorsun.

Yoongi: bebeğim bak o benim 3 yıl önceki sevgilim tamam mı, onu sevmiyorum ben sadece seni seviyorum. Hadi şimdi kapıyı açta gözyaşlarını öpeyim.

Kapı açıldığında yoongi, minik bebeğine diz çöküp sıkıca sarılmıştı. Sonra ise miniğinin hala akmakta olan göz yaşlarını teker teker öpmüştü. Hoseok ise burnuna dolan hoş kokuyla yavaş yavaş ağlaması kesiyordu. Hoseok'un iç çekişleri bitince yongi hoseok'u kucağına alıp aşşağıya yönlendi. Hoseok'u koltuğa otutturup çizgi flim açmıştı. Kendisi ise kapının oraya doğru ilerledi.
Kırılan büyük parçaları eliyle toplayıp, mutfaktaki çöp kutusuna atmıştı. Küçük parçaları ise süpürge ile süpürmüştü. Etrafı toparlayan yoongi, bebeğinin öğlen uykusu için mutfağa sütünü ısıtmaya gitmişti. Yoongi daha bebeğiyle bu evin kurallarını konuşmamaıştı, o yüzden şimdilik istedigi gibi davranabilirdi. Ama yarın bu evin kuralları olucaktı, bebeğini uyuttuktan sonra hazırlarım diye not etti beyninin bir köşesine yoongi . Sütü ısıttıktan sonra biberona koydu, ve ısısını kontrol etti bir yandan'da içeriye adımlıyordu. İçeriye baktığında miniği televizyon izlemeye dalmıştı.

(Ben genel olarak deniz e dalıyorum ama  ybckgnıldsgcubcxg tamam komik değildi biliyorum).

Yoongi'den;

Koltuğa oturdum ve onu'da kucağıma oturttum. O hala tevevizyona bakarken, biberonun ucunu ağzına değdirdim. Biberona baktı ve o tatlı dudaklarıyla biberonun ucundaki ağızlıktan emerek içmeye başladı, ben ise onu izlemeye. Hoseokun yavaş yavaş gözleri kapanırken onun için önceden hazırladığım yukarıdaki odaya doğru kucağımdaki miniğim ile giriş yaptık.

Miniğim tamamen uyuduğunda bez değiştirme masasına yavaşça bıraktım, ve eşofmanının lastiklerinden tutup yavaşça çıkarttım. Baksırını da yavaşca çıkardıktan sonra yanda duran bezi aldım ve, yanlardaki yapışkanla sabitledim. Çekmeceden beyaz zıbını alıp kafasından geçirdim. Zıbınıda giydirdikten sonra mavi şortu bacaklarının arasından geçirdim. Kırmızı t-shirt'ü de giydirdikten sonra önümdeki güzelliği tekrardan kucaklayarak bembe beşiğine koydum, alnına öpücük bıraktım ve üzerini örttüm.
Bense yemek yapmak için aşşağıya inmiştim.

Yoongi mutfağa girdiğinde ilk önce bebeğinin beyaz mama sandalyesini kurmuştu, sonra'da bebeği için püre hazırladı. Kendisi içinse deboki ve pirinç yapmaya karar vermişti.
Yemekleri hazırlayan yoongi bebeğine bakmak için, bebeğinin odasına girdi. Küçük bebeği hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Ne kadar uyandırmak istemese'de  bebeğinin öğlen yeğini yemesi gerekiyordu. İlk başta yoongi bebeğine seslendi ama uyanmadı.

Beşiğin yanındaki korkulukları açmak için kenardaki kilidi parmağıyla ittirdi, diğer taraftaki emniyet kilidini de açtığında korkuluğu yavaşça yere bıraktı yoongi.
Bebeğine seslendi ve bir yandan yüzünün her bir tarafına minik öpücükler kondurmaya başladı. Hoseok ilk başta mırıldandı, ama yüzü gıdıklanmaya başlayınca gözünü açmıştı. Hoseok korkuyla sıçradı ve beyaz tenliye bakmaya başladı, ama çok geçmeden bu bakışma sona ermişti çünkü yoongi hoseoku kucağına almıştı.

Ama hoseok altındaki değişik hisle ve uyku sersemliği ile elleri aşağıya gitti ve dokundu. Hoseok gözleri kocaman açılmıştı, kendisinin kalçaları büyümüştü. Kafasını hızlıca aşşagıya indirdi ve kalçalarına baktı, nasıl bu kadar fazla büyümüştüler. Eliyle bastırınca içine göçmüştü, elini hızlıca geri çekti ve ellerini tutunduğu boyuna sıkıca sarıp, kafasınıda yoongi nin boyun girintisine sokup burnuna gelen kokuyu iyice içine çekmişti, yoongi ise bu görüntüye kıkırdamıştı.
Yoongi bebeğine uslu durduğu için, ödül olarak mama sandalyesine koymadan bebeğiyle birlikte sandalyeye oturdu. Bebeği kafasını hafif kaldırdı ve masaya baktı, masadaki çatalı hızlıca alıp deboki den ağzına atmıştı. Yoongi ise sinirlice bebeğine baktı, elindeki çatalı aldı ve...

Kendinize iyi bakın

Seviliyorsunuz💙💙💙💙

N~