Portakal Kız

#1 Panda ya da Kedi?

Merhaba :) Hikayemde neler görmek istediğinizi, görüşlerinizi, eleştirilerinizi, düşüncelerinizi yorum atarsanız gerçekten çok mutlu olurum, lütfen! Sizi seviyorum benim şirin okuyucularım :)

Yorumlar, lütfen.

P!nk - Try

Turuncu Kafa.

Çil Surat.

Tıfıl Böcek.

İnsanlar karşısındakini umursamazdı. Dalga geçer, sonra önemsizmişçesine ilerler giderdi. Ama dalga geçilen mağdur insanların kafasından uzun süre gitmezdi bu kötü anılar. Kabuslarında mutant olup sardırırlardı. Bazen yolda geçip giden insanlara bakarak 'Acaba bu kişi dalga geçen mi, yoksa geçilen mi?' diye takılmaya iterdi.

Aynen benin şuan yaptığım gibi..

Kaldığım yurdun, dolayısıyla dibinde olan lisenin bir sokak üstündeki kaçamak noktama gelmiştim. Kaçamak demek doğru olmayabilirdi belki. Fazlasıyla göz önündeydim çünkü. Burası hayatın acımasızlığıyla tanışmamış rengarenk çocukların oynadığı cıvıl cıvıl bir parktı. En sevdiğim özelliği de bu parkın kedi dolu olmasıydı kuşkusuz.

Kucağımda banka oturduğumdan beri sırnaşıp duran bir kedi vardı. Hastalıklı olduğundan şüpelenmiş, ama dayanamadan dehşet verici derecede kediseverliğime yenip düşüp kucaklamıştım.

Hastalık falan umrunda değildi zaten. Hastalığın en alâsına sahiptim.

Bana ninni gibi gelen mırlamaları eşliğinde banka hafifçe kalçamı kaydırıp dizlerimin arasındaki açıyı açarak daha rahat bir pozisyonda kaldım. Kafamı geriye yatırıp gözlerimi kapattığımda tam olmuştu işte.

Bugün günlerden Pazar'dı. Yurttan haftasonları sekiz saat çıkma iznimiz oluyordu. Ancak eğer akşam altıda kontrole geldiklerinde odamızda olmazsak, kelimenin tam anlamıyla ayvayı yiyorduk.