31

3.7K 278 126
                                    

Haechan, gece Taeil'le konuştuğundan beri uyuyamıyordu.

Baktığı her yerde, Mark Hyungunun yüzünü görüyor, onun ağladığını hissettikçe üzülüyordu.

O gün akşama doğru, uykusuzluktan şişmiş gözlerle karar verdi. Annesine seslendi, hazırlandı.

Yurda dönmek istiyordu, Mark'ı görmek istiyordu, sarılmak istiyordu.

Annesi arabayı sürerken, camdan dışarıyı izledi. Aklında onlarca senaryo kurdu, kendini her şeye hazırladı.

Yurda geldiklerinde, kapıyı çaldı ve bekledi. Kapıyı Taeyong Hyungu açtı.

"Haechan-ah!" Taeyong, şaşkınlığını atlatır atlatmaz ona sımsıkı sarılınca, o da destek almak için kullandığı değnekleri bırakıp hyunguna sarıldı.

Kokusu bile güvende hissettirirdi Taeyong Hyungunun. Kokusunu içine çekti. Usul usul gözyaşları akmaya başladı.

"Sizi çok özledim." Taeyong, küçüğün pürüzlü sesini duyunca biraz geri çekildi. Kazağının kol kısmının içiyle, küçüğün gözyaşlarını silerken, kendi gözyaşları akmasın diye uğraşarak söylendi.

"Aptal, özlediysen daha sık ziyarete gelmelisin, ve tabii çabucak iyileşmelisin. Biz de seni çok özledik."

Bir kez daha Haechan'a sımsıkı sarıldı. O sırada onları görerek gelen Doyoung'a Haechan'ı emanet edip, Haechan'ın annesine döndü.

Kadın güzelce gülümseyerek selam veren genci süzüp gülümsedi, "size emanet ediyorum, bir sorun olursa ararsınız, istediği zaman da almaya gelirim, herkese selam söyle, özellikle yeni damadıma," diyerek döndü ve gitti.

Taeyong, kahkaha atarak içeri girdi. Mark hariç içeriye doluşup Haechan'la ilgilenen üyeler bakıp gülümsedi.

Ten de yanına gelip Taeyong'a sımsıkı sarıldı, omzuna bir öpücük kondurdu. Bir süredir promosyonlar için tekrar geldikleri Koredeydi, fazlasıyla yorgundular ama şu an Haechan'la görüşüyor olduğu için yorgunluğu dinmiş gibiydi.

Taeyong, Ten'in kendisine doladığı kollarını tutarak küçük olanı kendine iyice çekti. Sımsıkı sarıldı ve içeride Haechan'la uğraşan üyeleri izlemeye devam etti.

Ve olmazsa olmazlardan biri oldu, Johnny, Haechan'a sarılacağım bahanesiyle Kun'un arkasından Kun'a sarıldı. Taeil, bu manzaraya o kadar alışıktı ki, artık kabullenmişçesine o da gitti, Kun'un olduğu yerden Kun'a, Johnny'ye ve Haechan'a sarıldı.

Bir süre içeride oturup konuştular hep birlikte, bu sırada Haechan, etrafına bakındı.

Jaehyun fark eder etmez kimseye fark ettirmeden çocuğun kulağına eğildi, "Mark odada, uzun zamandır evde olduğu zamanlarda yalnızca odasında yatarak son ses müzik dinliyor, gideceksen götürebilirim?"

Haechan kafasını sallayıp tebessüm etti. Diğerleri arasında konuşurken, ki fark etmelerine rağmen hiçbir şey demeyeceklerdi çünkü bu durum onları da etkiliyordu, Jaehyun'un yardımıyla Mark'ın Jaehyun ile birlikte kaldığı odaya yöneldi.

Kapıya geldiklerinde Jaehyun hiçbir şey demeden içeriye diğer üyelerin yanına döndü.

Haechan, derin bir nefes aldı.

Kapıyı açtı, içeriye girdi ve kapattı.

Oda karanlıktı.

Gözleri karanlığa alıştığı zaman, yatağın üstünde uzanan silüeti fark etti. Yüzü duvara dönüktü. Kulaklıktan çıkan şarkının sesi, her yerden duyulabiliyordu.

Aptal (MarkHyuck) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin