Odamdaki kıç kadar böcekle son savaşımı veriyordum.
"Bekle sen öldün mal görecen şimdi. " deyip odadan elimde süpürge ile çıkarken ne kadar şizofrene benzediğimi düşündüm. Üzerimde olan kaplumbağa baskılı pijamalarla tam bir viktorya sikrıt mankeniydim. Elimdeki süpürge mükemmel bir aksesuar sayılıyordu, yada benim deyimimle kılıcım. Ben kendimi podyumda hissederken böceği unuttuk amk bakışı atarak odayı süzdüm. Herşey harika görünüyordu, tek sorun böcek aynı yerinde yoktu. "Hassiktir. "
Merdivenlerden adeta 'THIS IS SPARTAAA' çığlığı atar gibi inerken yere yapışmamla bu hissimde yıkıldı.
"Günaydın benim asil kızım." diye dalga geçen annemde eksik değildi hayatımda.
Süpürgeyi bi kenara atmış kahvaltı masasını izliyordum. Bakışlarımı gören annem tatmin olmuş bir yüz tipiyle masayı kurmaya devam etti.
"Dokunursan akşam kendini dışarda dilenirken bulursun. " lafına karşılık benim için olmadığını anlamış bulundum.
"Ooo şimdi öyle olduk öylemi olduk hanım teyze. " diye hönkürdüm.
"Kahvaltı için misafirlerim olcağını sana söylemiştim, azıcık bana kulak verseydinde şu pijamalarla aşağıya inmeseydin." derken kalk git giyin gerizekalı bakışı atıyodu.
Korktuğumdan değilde(!) misafirlere rezil olmamak için üstümü değiştirmeye karar verdim. Yukarı çıkarken anneme çaktırmadan bi köşeye attığım süpürgeyi kapıp yukarı çıktım. Ödüm götüme kaçıyodu kapıyı açarken. Büyük direniş sonucu kapıyı açtığımda etraf temizdi.
"Noldu korktunmu göt? " demeden duramadım.
Son hız dolaba koşup 2-3 parça günluk kıyafet geçirdim elime. Süpürgeyi dolabın kenarına atıp zafer edasıyla banyoya yürüdüm. Kıyafetleri kirli sepetinin üstüne fırlattım ve soyunmaya basladım. Evet ben azılı bir sapığım, yada duşa girmek isteyen bir genç. Aslinda 1 daha ekşınlı geliyor ama üzgünüm 17 yaşında şizofren bir kızdan fazlası değilim. Sıcak bir duş aldıktan sonra sepetin üstündeki kıyafetleri giyinme çabam oldu bide. Hayır banyom azıcık daha küçük olsa belki şortumdan hamile kalırdım, o ayrı konu.
Saçlarıma yandan anormalik bir örgü örüp aşağıya indim. İnmez olaydim. "Tü tü tüü maşşallah bu nasil bir güzellik nazar değmessiinn. " diyen teyzemden ikinci duşumuda almış oldum çok şükür yarabbim. "Gız sen ne kadar büyümuşün Mısra" sanki yıllardir görüşmedik en son görüşmemiz dayımın duğünüydü, hayır oda geçen aydı amk. "Valla teyzecim nolsun yuvarlanıp gidiyoz. "
Niye sen topmusun gardaş
Sus iç sesim kapa çeneni iç sesim.
"Maşşallah yinede büyümüşün sen. " derken hitler bakışı atıyordu. Al şu parayıda büyümüş taklidi yap diyecek sandim bi ara ama hadi neyse.
Teyzemden aldığım o bakışlardan sonra etrafa bakma zahmetinde bulunmuştum. Teyzem, eniştem, küçük mal kuzenler ve tapılası seksi kuzen Barış. Hepsi kahvaltıdan yeni kalmıştı heralde. Bi kaç saat sonra ortam fena sıkıcılaşmıştı, şurda kendimi sikebilirim.
Izin isteyip odama çıktım. Azıcık daha kalsaydım belki deliler hastanesindeki insanlar gibi olucaktım.
Sanki farkın var onlardan salak.
Plığiizz iç sesim aym difrıntt, okkeyy??
Aniden kapı çaldı, iç sesimle olan anlamsız savaşımdan sonra yüzümdeki kuzu ifadesiyle "gir" dedim. Ama kapıdan bir varlık girmişki, off off. Şaka lan kuzen değil dalga geçiyom annem gelmiş.
"Noldu mom."
"Ben teyzenle komşulara gidicem Barış kuzenlerine etrafı gezdircek evde yanlız kalma ara Ceren'i bize gelsin. En fazla 3 saate geliriz."
"Tm çk knşma tm." annem odadan çıktığı gibi ışık hızıyla telefona yapıştım.
-Alo
-Alo gerizekalı
-He alo
-Nabıyon
-Annemlerin beni yazdırdığı yaz okulundan kurtulmak için çaba veriyorum, sen?
-Tamam bize gel
-Tamam
Böyle bir odunum amk. Ardından Derin ve Arda'yıda aradım. Bize gelmeleri için ikna ettim. Hayır onlar bize gelince napıcamızıda bilmiyom amk. Neyse sahilde taş çıcık keseriz, en kötüsü yani.
Ne en kötüsü en iyisi o amk.
Hikayeyi devam ettirmem için en az 1 tane 'devam ettir' yorumu almam lazım -,-