Aklıma böyle bi' şey geldi ne kadar iyi olur bilemem tabii...
İyi okumalar~
Suzuki Kasumi'nin ağzından ~
Hiçbir şey anlayamıyorum ! Kim bana telefon hediye eder !? Kim bana soyluların okuduğu bir okulda okuma şansı tanır !?
Neler oluyor !? Bunu kim yapıyor !?
Ah doğru... Her şeyi en başından anlatmalıyım...
Ben Kasumi... 16 yaşındayım. Normal bir kızım işte...
Bir yıl önce babamı kaybettim. Kardeşim yok ve annemle yaşıyorum.
Annem ev hanımı ve evin geçimini ben sağlamak zorundayım.
Kafelerde hizmetçi , mağazalarda tezgahtar... İşte ben buyum...
İşten dönmüştüm. Günlerden ise Cumaydı. Aynı zamanda matematik sınavına girmiştim.
Öyle yorulmuştum ki koltuğa kadar zor yürüdüm. Birden mutfaktaki annemin sesini duydum : '' Kasu ! Postacı senin için bir şey getirmişti . Vestiyerin oraya bıraktım . ''
Annemin bana '' Kasu '' demesinden nefret ediyordum. İçimden söylene söylene vestiyerin yanına gittim ve postacının bana getirmiş olduğu paketi açtım. Paketin içinde son model bir telefon vardı.
Çok şaşırmıştım. Benim gibi birisi bunu sipariş edemezdi. O kadar pahalıydı ki...
Çok geçmeden telefonun arkasına yapıştırılmış notu fark ettim : Bu hediye falan değildir. Mecburiyetten size gönderilmiştir. Yoksa neden biri sizin için bir telefon göndersin ki ? Bu telefon tam bir baş belası. Saygılar...
Bu tuhaf nottan sonra telefonu alıp odama gittim. Telefonu açınca şok oldum !
'' Merhaba~ Ben Ice ! Sizin yeni dostunuzum~ Adınız Kasumi mi ? ''
Bunları söyleyen telefonumun içindeki mavi saçlı mavi gözlü benim yaşlarımda bir erkekti. Telefonumun ekranında dolaşıyordu.
'' Bu da ne !? Eşşek şakası mı bu ?'' dedim titreyen sesimle.
'' Çooook kötüsün Kasu ! Benden memnun kalmadın mı yoksa ? ''
'' Bana Kasu deme ! Sen nasıl bir virüssün !? Çık telefonumdan ! ''
'' Ne virüsü ? Bu telefon benim evim! Beni kendi evimden mi kovuyorsun ? Hem telefonu kırarsan ben de senin bilgisayarına girer orada yaşarım ! Benim için hava hoş~ Lalala~ Tablete , televizyona, bilgisayara ve telefona ~ Girerim ben her yere ~ ''
İyice korkmaya başlamıştım. Montunun kolları ellerini kapatıyordu . Pantolonu ise ayaklarını.... Ekranımda öyle kafasına göre dolanması da ayrı sinir bozucuydu.
'' Neeee~ Neeee~ Seni çok sevdim ben ~''
'' Virüsler artık ne kadar sevebilirse... ''
'' Ben virüs değilim ! Son derece akıllı , duyguları olan bir programım !
'' Çok uzunmuş o . Ben sana virüs diyeceğim. ''
'' Benim adım Ice ! ''
'' Ne haltsa... ''
Ha şu '' Soylu Okul '' meselesi mi ?
Bir daha ki bölümü bekleyin !
Kısaydı çünkü bu sadece bi' girişti .
._. Bi' daha ki bölüm bundan daha uzun olacak :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cyber Phone
Teen FictionBilmeniz gereken bi' kaç şey... 1. Ice karakteri Mekaku City Actors animesindeki Ene'den ilham alınarak üretilmiştir. ( Ene'nin erkek versiyonu diyebiliriz... ) 2. Kasumi tek çocuktur ve babası ölmüştür. 3. Hikayeyi biraz Boys Over Flowers'a benzete...