Soluk - 2

53 22 7
                                    

Bir kaç saniye öylece durup kendime gelmeyi bekledim. Kaan öyle biri değildi. Ama Semihe güvenemiyordum. Hiç bir şey hatırlamadığımdan aklımda türlü senaryolar belirmeye başlamıştı bile.

''saat 10 da geçenki barda ol'' deyip yüzüme kapattı.                                                                                      

Yine bir kaç saniye durup gözümün önüne en kötü ihtimalleri getirdim. Ağzıma gelen kan tadıyla yüzümü buruşturup parmaklarıma baktım. Korkunca hep böyle oluyordu. Elim istemsizce dudaklarıma gidip kuruyan deriyi kaldırıyordu. Garip bir şekilde dudaklarımı soymaktan zevk alıyordum hatta.

Koltuktan kalkıp odama gittim ve giyecek bir şeyler seçtim. Bara gidecektim yoksa bu şüphe beni delirtebilirdi. Dolaptan siyah dar jean ile salaş beyaz bir tişört seçtim ve üstüme geçirdim. Saçlarım iyiydi zaten. Saat 9 du ve umarım Semiha abla bu saatten sonra beni kontrole gelmezdi. Cüzdanımla telefonumu yanıma alıp yavaşça evden çıktım ve asansöre bindim.

Evin önüne taksi çağırıp barın adresini verdim. Yol boyu aklıma türlü senaryolar getirmeyi ihmal etmemiştim tabi. Taksiciye parayı uzatıp barın girişine doğru yürümeye başladım. Kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu. Ya o gece gerçekten kötü şeyler yapmışsam? Aslında bakarsak birazdan bunun bir önemi kalmiycak çünkü muhtemelen Semih beni tehdit edecek ve hiç te masum şeyler isteyeceğini sanmıyorum. Yani her halükarda..

''Çağla, hoşgeldin güzelim nerede kaldın ya? Bir an gelmeyeceğini düşündüm.''

Semih karşımda durmuş pis pis sırıtarak beni süzüyordu. Allahım lütfen fotoğraf falan yalan olsun bu gerizekalının eline düşmeyeyim ya of.

''Geldim işte'' dedim ama sesim fazla kısık çıkmıştı. Semihin yanındaki boş tabureye oturup barmenden bir bira istedim.

''Ya hatırlamıyor musun cidden''  dedi

''Hatırlasaydım burada olmazdım Semih. Fotoğrafları göster de gideyim hadi'' dedim.

'' A daha yeni gelmiştin ama Çağlacığım. Biraz otur sakinleş güzelim'' dedi göz kırpıp. Gözlerini oymak istiyordum şu an. Acaba huyuna gitsem yumuşarmıydı ki. Kendimi acındırsam falan. 

''Pekala '' dedim ve biralarımızı içmeye başladık.  Bari bu sefer sarhoş olmayayım diye birayı minik minik yudumlayarak içiyordum. Semih bunu anlamış olacak ki bana pis pis bakıp barmenden tekila istedi. Asla içmeyecektim. Zaten yeterince şey gelmişti başıma. Shot bardakları masaya gelice sesimi çıkarmadan biramı yudumlamaya devam ettim.

''Çağla, bırak artık o elindekini''

''İç sen ben iyiyim böyle dedim'' ve biramdan bir yudum daha aldım. Bu sırada Semih arkasına yaslanmış ve kollarını birbirine dolamıştı.

''Hmm... Peki ya sana içmezsen fotoğrafları göstermeyeceğimi söylesem.'' dedi pislik. 

''Pekala ama en fazla üç tane içerim. Zaten 2. biram bu yine sarhoş olmak istemiyorum''

'' Beş''

'' Üç dedim Semih''

'' Şansını zorlama istersen Çağla''

'' Dört olsa bari''

'' Beş dedim. O kadar da çok değil hem. Alışkınsındır sen. Hem fotoğrafları gördüğünde ayık olmasan iyi olur güzelim.'' dedi

''Şerefsiz'' diye fısıldadım

'' Ne dedin?''

''Yok bir şey'' dedim ve bardağın ağzındaki tuzu yalayıp kafama diktim. Yüzümü buruştururken aynı işlemi diğer bardaklara da yaptım. Beşinci bardağı da çabucak içtikten sonra başım dönmeye başlasa da çaktırmadım.

'' Oldu mu Semih '' dedim ve arkama yaslandım. Semihlere bakıyordum. 2 tane Semih vardı ve sonra birleşip bir tane oldular ama bu seferde Semihin alnında fazladan bir göz vardı. Gülmemek için yanaklarımı ısırdım. İçince her şey çok komik geliyordu. Ama sarhoş olduğumu Semihe belli etmemeliydim.

''Pekala'' dedi ve cebine uzanıp telefonunu çıkardı. Galeriyi açıp telefonu elime verdiğinde midemdekiler ağzıma gelmişti. Az kalsın kusuyordum. Bu ben miydim!

Kaan arkamdaydı ve bana sarılmıştı. Üzerimizde örtü vardı ama bu çıplak sırtımızı kapatmaya yetmemişti. Göğüslerimi kapatan tek şey Kaanın kollarıydı.

 Kaan üst dönemden bir çocuktu ve baya iyi anlaşıyorduk. Almanya gezisinde de beraber vakit geçirmiştik. Kaan anlayışlı ve eğlenceliydi. Arkadaştan daha öteydi benim için. Ailemle sorun yaşadığımda yanımda olan tek kişiydi. Ben şimdiye kadar kimseyle sevgili olmamıştım ve olmak da istemiyordum. Ailemden sevgi görmemiştim ve nasıl sevilir bilmiyordum Ve gerçekten sevmeden biriyle çıkmak bana göre değildi. Kimseden de beni sevmesini beklememiştim hiç ve onun da böyle bir beklentisi olmamıştı benden.

Anlamadığım şey o gün sabah uyandığımda kesinlikle giyiniktim. O da öyle. Ve odada bizden başka kimse yoktu. Kaanın her şeyden haberi varmıydı yani? Ben sadece orada sızdığımı sanmıştım. Acaba hala bakiremiydim... Of ne diyorum ben , kötü düşünme Çağla. 

''Se-semih sen? Sen bunları nasıl çektin? Manyakmısın sen ya ne alıp veremediğin var benle?'' diye bağırmaya başlamıştım. 

''O gece neler oldu anlatıcaksın bana çabuk'' dedim

''Hey hey hey sakin ol bakalım. Bunları sana açıklamak zorunda falan değilim. Otur yerine konuşalım'' dedi. Ayağa kalkmış olduğumu o zaman anladım.

'' O fotoğrafları silmek zorundasın lütfen. Her istediğini yaparım Semih.'' dedim. Her istediğini falan yapmayacaktım fotoğrafı silsin paramparça edecektim onu.

'' Öyle basit değil bebeğim'' deyip yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına itti. Çenemi tutup kaldırarak

''Sakinleş yarın konuşuruz bunları. benim işim var şimdi''  dedi ve uzaklaştı.

Harika. Çok güzel. Ne bok yiyeceğim şimdi acaba. Başım feci şekilde dönüyordu ve barda çalan müzik başımı fazlaca ağrıtıyordu. içerideki duman kokusu nefes almamı zorlaştırığında kendimi barın dışına atıp derin derin nefes aldım. Sahile doğru yürümeye başladım. deniz kenarına geldiğimde dengemi saylayamadım ve yere kapaklandım. Elimi yüzüme götürdüğümde ağladığımı farkettim. Kayalıkların yanına oturup bacaklarımı kendice çektim ve kendime sarıldım. Ciddi anlamda hiç kimsem yoktu. Arkadaşım diye bildiğim çocukla belki de yatmıştım ama haberim yoktu. Ne ara bu kadar iğrençleşmiştim ben. Şimdiye kadar yaşadığım her kötü şeyde ailemi suçlamıştım ama bu sefer suç bendeydi.

Hıçkırıklarımı tutamayıp sarsılarak ağlamaya başladım. Dalgaların sesi bile beni sakinleştiremiyordu. Omzumda hissettiğim el ile irkilerek arkamı döndüm. Karşımda onu görmek beklediğim en son şeydi.

''Kaan?''

..............

solukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin