Telefonumu yatağın kenarına koyup uyudum
Uyanıp mutfağa indim. Güneş yemeği hazırlamıştı bile . Evet güneşle beraber yaşıyoruz .
Güneşin ailesi trafik kazasında ölmüşlerdi . Benim ailem ise ayrılmışlardı ve ben ayrıldıkları için güneşle yaşamaya başlamıştık . Yemeğimizi yiyip okula gittik ve tam sınıfa giricektimki kolumu bir el yakaladı sövmek amaçlı tam arkamı döndüm bir baktım ki Mert . Sövmek yerine göz devirdim .
Çünkü bu çocuk Laftan anlamıyor . Kaç kere çıkma teklifi etti birincisinde insanca güzel bir dille söyledim anlamadı , ikincisinde söverek reddettim anlamadı , üçüncüsünde rezil Edip reddettim anlamadı , saydam daha var ohooooo...
Direk kolumu çekip güneşin yanına gittim biz orta sıralarda oturuyorduk . Direk duvar kenarına geçtim çünkü ilk ders COĞRAFYAYDI ve ben güneş'in arkasına geçip uyuyacaktım
Sonunda okul bitmişti tam lokantaya gitmek için hazırlanıp çıkıyordumki telefonuma mesaj geldi .
U: merhaba dolunay'ım .
Dolunay: ismini söylemezsen seni ENGELLERİM.
U: tamam...tamam... Yeterki engelleme.
U:ufuk... Adım ufuk.
Dolunay: demek ikinci ismin bu .
Ufuk: nereden bildin iki isimli olduğumu????-_-
Dolunay: beni tanıdığını söylemiştin:))
Dolunay: hem kişi tahmin edebilir hemde.... Senin ikinci adınmı diye test yaptım diyelim.
Ufuk: hala aynısın kurnaz ve akıllı;)))
Ufuk: seni tanıyorummmmm ister inan ister inanma .
Dolunay: ozaman emin olmam için benim en sevmediğim meyveyi şöyle.
Ufuk: bumu soru djfcjfgnfdj
Ufuk: en sevmediğin tabiki de KİVİİİİİİİ.
Ufuk: tanıyomumuşum :)))))
(Dolunay çevrimdışı)
Gerçekten beni tanıyormuş artık bunu güneşe anlatmalıydım . Ve güneşin yanına gidip " güneş sana birşey gostericem kuşum...ama kızma tamammı?"dedim oda bana " tabiki kuşum...da neden kızıyımki?" Dediğinde bi oh çektim ve herşeyi anlattım o da bana "kuşum bu çocuk seni harbi tanıyo bende başka kimseye soylememiştin yani seni gerçekten seviyor " dedi . Haklıydı ona hemen mesaj attım
Dolunay: beni ne zamandır seviyorsun ??.
Ufuk: küçüklüğünden beri