Tanrım ne şartı bu şimdi. Anlamaz ve bir o kadar meraklı gözlerle ona bakıyordum.
"Şart derk-"
Sözümü tamamlayamadan dudaklarımın üzerinde kiraz tadında dudaklar...Anlatamayacağım kadar bir güzellikti.
Şok olmuştum ve karşılık veremiyordum. Daha sonra dudağımı ısırması ile karşılık verdim.
Ama bu pek uzun sürmedi çünkü JungKook'un telefonu uslarla çalıp duruyordu.
O güzel dudaklarını dudaklarımdan ayırdıktan sonra ben utançtan yüzüne bakamaz duruma gelmiştim. O kalkıp telefonunu aldı saçlarını arkaya atarak telefonu kulağına götürdü.
"Efendim Namjoon."
"..."
"Bu saatte mi ?"
"..."
"Ama işim var-"
"..."
"Tamam...tamam."
Telefonu sinirle kapattı. Sormak korkuyordum. Sinirli gözüküyordu.
Bakışlarımdan anlamış olacak ki kendisi bir açıklamada bulundu.
"Namjoon. Kendisi arkadaşımdır. Yanına gitmem lazım. Ama sen gelmemelisin."
"Neden ben gelemiyorum ?"
"Çünkü... Senin bilmediğin birkaç şey daha var. Ve öğrenmenin zamanı değil."
Yanımdan kalktı ve ceketini alarak evden çıktı.
Hadi ama ben bu evde yalnız mı kalacaktım ?
📌Sizce Ne Olabilir ?
📌Umarım Beğenirsiniz.
📌TXT Hakkında Ne Düşünüyorsunuz ?
📌Görüşürüz.🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakışıklı Öğretmen | JEON JUNGKOOK | +18 | 🐰 |
FanfictionBay Jeon Yüzümü İki Eli Rasına Alarak Baş Parmakları İle Göz Yaşlarımı Sildi. • +18 İçerik Vardır. • Rahatsız Olacaklar Okumasın.