Renkli bar ortamında gülerek arkadaşlarımdan gelen hediyeleri kabul ediyordum. Masamıza gelen garsonun elindeki büyük pastayı görünce küçük bir çocuk gibi ellerimi çırptım. Bu barı seviyordum çünkü hem sıcak bir ortamdı hem de kalabalık değildi. O sırada sahneye çıkan grubu gördüm isimlerini birkaç kez duymuş ama ilk defa canlı olarak dinliyordum.
Çalmaya ve söylemeye başladıkları ilk an esmer olanla göz göze gelmiş gözlerimi üzerinden çekememiştim. Ellie'nin beni dürtmesiyle hiç beklemediğim bir şey oldu , güzelim pastanın suratıma çarpması ve arkadaşlarımın kahkahaları beni de güldürmüş ancak sinirlendirmişti de. Hem kıyafetim saçlarım ve yüzüm mahvolmuş hem de saniyeler öncesine kadar kesiştiğim esmere rezil olmuştum. Ağlamaklı bir ses çıkarıp fotoğrafımı çeken arkadaşlarıma dil çıkardım ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
Izzy'i benimle birlikte lavaboya sürükleyip üzerimi temizledim. Dudaklarımı yalayıp ona dönerken bana o muzip gülümseme ile bakıyordu.
"Ne bakıyorsun. Hala suratımda bir şey mi var?" Gülerek bir şey söylemedi onu omuzundan ittirip soran bakışlarımı tekrar ona yönlendirdim. "Calum'a nasıl baktığını gördüm dökül bakalım sıçan" "Calum?" "Ateşli gitarist" derken ismini hafızama kaydettim ve onu geçiştirdim. Lavabodan çıktığımda gördüğüm görüntü ise beni mest etmişti çünkü elinde telefonu ile şapşalca gülümserken terli vücudu beni kesinlikle onu stalklamaya mecbur bırakacak gibiydi.Merhabaaaa
:p
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Guitarist // Hood
FanfictionGitar telleri yüzünden mahvolmuş parmak uçlarını Ve benim yüzümden paramparça olmuş kalbini öperek düzeltmek isterdim. Calum Hood text.