beş

104 8 0
                                    

Hye Ri'yle evde oturmuş hiçbir problemim yokmuş gibi çizgi film izliyordum, ''Ben acıktım'' ayağa kalkıp mutfağa yöneldim. Dolapları karıştırdıktan sonra Nugget pişirmeye karar verdim. Tavaya koyup ısıttıktan sonra, meyve suyunu bardağa doldurup tabağı hazırladım.

İçeri gittiğimde tepsiyi masanın üzerine koydum, Hye Ri çok aç olduğu için hızlıca yemek yemeye başladı. Sıcak olduğu için ağzı yanmıştı, meyve suyunu içip yemeğini yiyordu. Yemeğini yemesi bittikten sonra odasına gittik, elime gelen ilk hikaye kitabını alıp okumaya başladım.

Hikayenin ortasına geldiğimde uyuyakaldığı için hikaye kitabını kapatıp rafa koydum. Bay Jeon eviyle ve kızıyla ilgilenmeye nasıl vakit bulabiliyordu acaba? Kapının açılma sesiyle yatağın ucuna oturdum.

Bay Jeon, Hye Ri'nin odasına girip beni görünce eliyle içeri gelmemi işaret etti. Onun arkasından giderek salona geçtim, koltukta yanına oturdum.

''O adam seni rahatsız etmeye devam ediyor mu?''

''Kapımın önünde beklemeye devam ediyor, kötü bir derecede değil''

''Bir sorun mu var?''

Hissettiğim şeyleri suratıma oldukça yansıtıyordum, bazen eğlenceli yanları olsa da her ifademin bilinmesi pekte iyi değildi.

''Ev sahibi evden çıkmamı istiyor'' 

''Kalacak yerin var mı?''

Kafamı hayır anlamında salladım. ''Bay Jeon eğer sorun olmazsa kiralık ev bulana kadar burada kalabilir miyim?''

''Tabii ki istediğin kadar kalabilirsin''

Verdiği cevap sonucunda sevincimden dolayı Bay Jeon'a sarıldım. Kendime geldiğimde ona sarılmaya devam ettiğimi fark ettim, hızlıca geri çekildim.

''Üzgünüm Bay Jeon, reflekslerimden  yüzünden birden bire sarıldım''

''Sorun değil'' ayağa kalkıp bana baktı ''Ben çalışma odasında olacağım, benim odamda uyuyabilirsin'' çalışma odasının kapısını aralayıp gülümsedi.

Beni hızlı atan kalbimle baş başa bırakmıştı, Sonunda Bay Jeon'un odasına girmiştim, büyük odadaki beyaz eşyalar sade ama bir o kadar da hoş görünüyordu. Gözlerimi odada gezdirdikten sonra telefonumu komidinin üzerine bırakıp kendimi çift kişilik olan yatağa attım. Günün yorgunluğunu bu güzel yatakta bitirecektim. Gelen mesaj sesi ile içimden bir sürü küfür yağdırdım.

savagekook: İyi geceler

goldjieun: İyi geceler

~~~

Sabah oldukça erken uyandım, nakliye aracıyla görüşeceğim için yaklaşık 5 tane alarm kurdum. Ev eşyalı olduğu için sadece kıyafetlerim, çantalarım gibi eşyaları alacaktım ve en önemlisi çantam. Jungkook'a nakliyeciye gideceğimi dün söylediğim için rahattım.

Telefonda nakliyeciyle konuştuktan sonra eşyalarımın alınacağı için eve geçip kapıyı açtım. Yaklaşık 10 dakika sonra nakliyeci geldi, eşyalarım toparlandıktan sonra anahtarı ev sahibine verdim. Kendisiyle konuşmak istemediğim için uzatmadım, arabada ön koltuğa oturdum.

Kısa süren yolculuk sonunda eşyalarımı asansörle yukarı çıkarttım, iki defa git-gel yaparak 4 bavulu getirdim. Zile bastıktan sonra kapının açılmasını bekledim, Bay Jeon kapıyı açtığında gözlerini kırpıştırdı.

''Bunları tek başına nasıl getirdin? Beni çağırsaydın''

''Ağır değiller''

Bavulları içeri çekip salona bıraktım, eşyalarımı koyabileceğim bir yer bulabilecek miydim acaba? Bu şekilde kenarda kalsalar da kullanabilirdim, pek sorun değildi.

''Eşyalarını benim dolabıma koyabilirsin'' bavulların iki tanesini odasına çekti, arkasından onu takip ettim.  Dolabı bir duvardan diğer duvara kadardı ''bu tarafı ben kullanırım, buraya da seneşyalarını koyabilirsin'' deyip odadan çıktı, bavulumu açıp kıyafetleri yerleştirdim.

İkimiz erken uyandığımız için her işi halletmiştik, Hye Ri uyumaya devam ediyordu. ''Bay Jeon siz odanızda uyumalısınız, ben çalışma odasında uyuyabilirim'' saçımı kulağımın arkasına koydum ''Ayrıca size fazlasıyla borçlanıyorum'' anlamlı bakışlarını bana çevirerek konuşmaya başladı ''Seni buraya ben davet ettim, borçlu değilsin''

''Benden istediğiniz bir şey olursa söylemeniz yeterli'' gözlerimi ona sabitledim ''Hem de yaptığınız yardımların karşılığı olur'' biraz düşündükten sonra beni ayağa kaldırdı ''Yemek yapmama yardım ederek başlayabilirsin'' 

Meyveleri yavaşça soydum, kesme tahtasında kesmek oldukça rahattı. En son evde meyve kestiğimde parmağımı kesmiştim, 1 hafta boyunca parmaklarım yara bandı doluydu. Kestiğim meyveleri koymak için üst raflardan tabak almaya çalışıyordum, parmak uçlarıma basmam bile yetişmemi sağlamıyordu. 

Dengem bozulduğu için geriye doğru kaydım, fakat yerde değildim. Belimi saran eller sayesinde yerde değildim, Bay Jeon'la oldukça yakındık aldığı nefesini suratımda hissedebiliyordum. Aniden beni kendine yapıştırarak dudaklarını, dudaklarıma bastırdı. Şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım, karşılık vermediğim için daha sert öpüyordu. Dudaklarına daha fazla karşı koyamadığım için ben de karşılık veriyordum.

''Baba, unnieyle ne yapıyorsunuz?''

Hye Ri'nin uyandığı fark edince ondan ayrılabileceğim en hızlı sürede ayrıldım. Hye Ri' ise gözlerin büyütmüş bizi izliyordu ''Baba neden annemle yaptığınız şeyi unnieyle yapıyorsunuz?'' 

Onun eski eşi hatırlatılınca yaptığımız şeyin saçma olduğunu fark ettim ''Hye Ri, baban annenle yaptığını benimle yapmıyor'' kendimi nasıl açıklasam diye düşünüp duruyordum, ona baktığımda bana gülümseyerek kendimi nasıl açıklayabileceğimi izliyordu ''Ben yere düştüğüm için baban beni aniden tutunca yanlış gördün, aslında yanağımı öpüyordu''

Hye Ri biraz tavanı izledikten sonra kafasını sallayarak ikimize baktı ''Anlıyorum! Babam, unnieyi yanağından öptü'' sanki önemli bir şeyi anlamış gibi etrafta zıplayarak geziyordu.

Az önce olan öpüşmemizi hâlâ sindiremiyordum, tüm sebebleri göz önüne aldığımda anın ve ortamın hoşluğu üzerine öpüştüğümüze karar verdim. Oldukça yakındık, birbirimize karşı koyamamıştık ve bu benim hoşuma gitmişti.

❝true love❞|jjk²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin