Romantik Loser

160 26 7
                                    


   Güzel ve romantik filmler hep düşüncesiz, romantik ve çok güzel davranışlarla doludur. Kim Taehyung, böyle romantik şeylerin yapılabilmesi için sadece hayal gücü ve cesaretin yetmiyor olduğuna, şansın da çok büyük rol oynadığına defalarca kez emin oldu. Ve anlaşıldığı kadarıyla Tae'nin ihtiyacı olan da tam olarak şanstı.

    Her şey birkaç sene önce Noel zamanı başladı. O an, Hoseok nedense çok mutsuzdu. O an, Taehyung'un gözüne Noel hediye dağıtımı duyurusu ilişti. Sadece, Taehyung güzel filmlerdeki güzel davranışları seviyordu.

    Ertesi gün, Hoseok'un ailesinin yaşadığı adrese, göndericinin Noel Baba olduğu yazan bir paket geldi. Hobi, yurda patilerine büyük, kırmızı Noel çorabı iliştirilmiş kocaman bir ayıyla döndü. Hyungu çocuk gibi yurtta oradan buraya mutlu bir şekilde koşturup, herkese hediyeyi gönderenin onlar olup olmadığını sorup durdu. Tae hariç herkese. Küçük olan bozulmadı, sonuçta itiraf etmeyecekti ama küçücük bir hayal kırıklığı kurtçuğu içini kemiriyordu. Romantik-ezik Kim Taehyung'un şanssızlık yolcuğu böylece başlamış oldu.

   Sıradaki hikaye balon olayıydı.

   O gün Hoseok yine depresyon gibi bir şeye kapılmış, sürekli moralinin bozuk olduğundan, kötü havadan şikayet edip durmuştu. Taehyung da yan oda balkonundan onun balkonuna tırmanmış, balkona üzerinde günaydın mesajı olan kırmızı bir balon bırakmıştı. Bunu yaparken, ayağı kayması durumunda hayatını, soğuk alırsa - sesini, sesine ve kendisine dikkat etmediğini menajerin öğrenmesi durumunda yine hayatını tehlikeye atmıştı.

   Hoseok göremeden balon doğal olarak patlamıştı. Başarısız bir romantik davranıştan anı olarak sadece çizilmiş el ve dizler kalmıştı.

   Hoseok bir nedenden dolayı her üzüldüğünde, onun moralini düzeltebilmek için Tae'nin hazır olan bir planı mutlaka bulunuyordu.

   Daha önce kullanmadığı aktarmalı yollarla gelecek olan Hoseok, bir şehirde havalanından tren garına geçmesi için kimsenin ona yardımcı olamayacağını söylediğinde Taehyung, kimseciklere haber vermeden o şehre doğru yola çıkmıştı.

   Ancak, uçak rötar yapmış ve Taehyung, aktarma yapılması gereken şehre ulaştığında, Hoseok çoktan yurtta dinleniyordu. Taehyung ise yurda döndüğünde şaşkın bakışlar ve pratiği kaçırdığı için azarlarla karşılaşmıştı.

   Taehyung, bir keresinde dayanamayıp, hyungunun moralini düzeltme girişimlerinin hepsinin başarısızlığa uğradığını Jin'e anlattı. En büyük hyungun şaşkınlığı çok uzun sürdü. Jin, Taehyung'a "yer yüzünden yok olan romantiklerin son temsilcisi" olduğunu söyleyerek, kendisine de hoş bir sürpriz yapmasını istedi. Taehyung sadece sırıttı, her insana o kişinin içinde uyandırdığı duygulara karşılık olacak şeyler yapıyordu. Hoseok - çok şey uyandırıyordu, Taehyung, onun tek bir gülüşü için dağları bile devirmeye hazır gibiydi.

     Akşam toplantılarından birinde, içkiyle pek bir arası olmayan Hobi, adını çok duyduğu ama hiçbir yerden bulamadığı bir şarabı denemek istediğini söylediğinde Taehyung hemen o şarabın nerede bulunabileceğini araştırmaya başlamıştı. Şarap, Avrupa ülkelerinden birindeki bir mağazada bulundu, Tae'nin orada tatil yapmaya gidecek olan bir arkadaşı şarabı ona kargo ile gönderebileceğini söyledi. Taehyung'un şansına, şarap Hoseok'un doğum gününden önce eline ulaşmış olacaktı. Paketi açtığında ise Taehyung, paramparça olmuş cam şişeleriyle karşılaştı. Ertesi gün de mutluluktan parlayan Hoseok, o şaraptan 2 şişe getirdi, mağazanın internet satışı varmış.

   Şu an ise Taehyung, Hoseok'un odasında, hiç ses çıkarmamaya çalışarak "Noel Baba"nın hediyesi olan ayıya sarılmış bir halde oturuyordu. Hoseok, birkaç saat önce gelmiş olmasına rağmen hala odasına girmemişti. Taehyung, odadan çıkıp kendisinin de yurtta olduğunu söyleyip herkesi şaşırtabilirdi ama erken gelme gibi mütevazi bir sürpriz özel olarak Hoseok için hazırlanmıştı.

   Daha önceki gün telefonda konuşurlarken Hobi, küçüğün kendisinden bir hafta sonra gelecek olmasına üzülüyor olduğunu söylemişti. Heyecanlanan Tae, bütün gün havaalanı ve tren garları arasında koşturup durmuş ve aktarma sayısı, uçuş saatinden daha fazla olan bir yol olsa da en kısa yolu bulmayı başarmıştı. Planlanandan bir hafta önce gelen Taehyung, diğerlerine yakalanmamak için camdan yurda girmeye çalışmıştı. Yakalanmak istemese de güvenlik tarafından yakalanmış, kimlik kontrolü için saatlerce tutulmuş, en sonunda güvenliğin yardımıyla camdan yurda girmeyi başarmıştı.

     Yurt gün boyu sessizdi, anlaşıldığı kadarıyla güvenlik de kibar ve romantik birisiydi, Tae'nin geldiğini kimseye söylememiş olacak ki kimse yurtta kendisini aramamıştı. Taehyung, bu sefer planın işe yarayacağını düşünmeye başlamıştı... Dışarıdan gelen seslere bakılırsa Hoseok, saatler önce yurda dönmüş ama nedense hala odasına girmemişti.

    Taehyung'un geceyi yollarda geçirdiği için çok uykusu olsa da pes etme niyeti yoktu. Bazı sorunlarla karşılaşsa da en azından bu planın işe yaraması gerekiyordu, değil mi? En azından bir tanesi... O çocuksu samimiyet dolu gülüşe bir kez daha şahit olmak, o gülüşün bu sefer kendisine, Taehyung'a, yönlendirildiğini görebilmek için...

    Ayıya sarılarak uyuyakalan Tae, kapının açılmasını duymadı. Hoseok sessizce yatağa yaklaşarak oyuncağı Taehyung'un kucağından çekti. Ayının patisindeki çorabı boşalttığında yatağa çeşitli çöpler döküldü - patlamış kırmızı balon, kırık şişe parçaları, buruşuk biletler... Hobi, ayıyı kendisine doğru çekti.

- Sevgili ayıcık, bu hediye senin çantana sığamayacak kadar büyük gibi...ne dersin... Bu sefer hediyeyi kendime saklasam bozulmazsın di mi?

ROMANTIC LOSER || VHopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin