3.Bölüm

804 42 8
                                    

POV: Marinette Dupain Cheng

Evin önüne geldiğimizde indim, üstümde duran onun montunu çıkarttım ve uzattım. Tebessüm edip aldı ve iç çekti.

"Sana çarptığım için gerçekten özür dilerim."

"Senin hatan değildi, özür dilemene gerek yok."

"Yani? Sen ne yaşadın da böyle aniden arabanın karşısına çıktın?"

"Ben- herneyse boşver, evde kuzenim bekliyor"

El salladım  ve cebimde ki anahtarı çıkarıp ebe doğru ilerledim, cana yakın bir çocuktu üstelik yakışıklıydı da.

İçeri girdiğimde kagami ışık hızı ile yanıma geldi, bileğimde ki sargıyı görür görmez gözleri genişledi ve ağzından ufak bir çığlık çıktı.

"Kızım bileğine ne oldu?! Boynunda ki morarıklar ne?!"

Onu es geçip oturma odasına doğru ilerledim, yorgundum dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Koltuğa oturup ayaklarımı masanın üstüne uzattım, kagami yanıma gelip oturdu başımı onun omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

" Kalbim çok acıyor "

" Neden?"

"Birlikte olduğum kişi bana şiddet uyguladı"

"Ne?"

Geri çekilip yüzüme bakmaya başladı , yüzü ciddi bir ifade almıştı kaşlarını çatmıştı.

Kuruyan dudaklarımı ıslatıp gözlerimi devirdim,  yalnız kalmaya, ağlamaya ihtiyacım vardı.

"Ben yukarı çıkacağım.."

Kalktım ve odama doğru ilerlemeye başladım

İçeri girdiğimde üstümdeki elbiseden kurtulup sıcacık bir duşa girdim.

*Yarım Saat Sonra *

Üstüme kedili pijamamı geçirip yumuşacık yatağa uzandım, eminim ki kagami olmasaydı burayı bile göremeyebilirdim.

Çünkü beni bir tek o hayatta tutuyordu, iyiki vardı.

Gözlerimi kapattığım an mesaj geldi, elimi komidinin üzerine koyup telefonu aldım.

Luka mesaj atmıştı, umursamayarak telefonu kapatıp yastığın altına koydum daha sonra yüzümü battaniye ile kapattım.

POV: Adrien Agreste

Eve geldiğimde ashley kanepede oturuyordu, üstüne ise sadece iç çamaşırı vardı. Bıkkınlıkla tuttuğum nefesi bıraktım ve umursamamaya çalışarak yukarı odama çıktım.

Sportif bir tarzda giyinip aşağı indim ve oturup televizyon açtım.

Hizmetçiden de bir kahve istedim, kanal değiştirirken ashley televizyonun fişini çekip kucağıma oturdu ve ellerini boynuma doladı ben ise ciddi bir şekilde ona bakıyordum.

Elini yanağıma koydu ve dudaklarıma bir buse kondurdu, derdini anlamıştım ama yapmayacaktım.

Bana sürtünmesi ile sadece kendisi inledi, onu kucağımdan indirip ayağa kalktım.

"Senin Fahişeliğin ile uğraşamam artık! Defol git evimden!"

Tebessüm edip ayağa kalktı ve ellerimi tutup kendi kalçasına koydu, daha sonra kendini bana bastırdı.

"Oow Agreste'nin sinirleri bozulmuş, senin rahatlamaya ihtiyacın var hayatım"

Öpüyordu ki ona tokat atmam ile geriyor çekildi.

"Ben şimdi seni rahatlatacağım, D E F O L!"

Odama çıkıp duşa girdim. Bu Sürtüklerden artık nefret ediyordum, artık klişe geliyordu.

*2 Saat Sonra *

Alya'nın eve gelmesi ile karşısına dikildim ve kollarımı birleştirdim o ise bana bakmaya başladı.

" Saat kaç? "

" Öğlen on iki? "

" Neden geciktin?"

"Nino ile birlikteydim?"

"İyi."

Arkama dönüp yürümeye başladım, o da arkamdan geliyordu.

"Ya noldu sana yine? Aradığın kızı bulamadın mı ne?"

"Kes sesini ve odana git."

"Hemen öyle oluyor zaten."

Sinirle yukarı çıktı, bende balkona çıkıp oturdum.

-He's My Always Love-{AdrieNette} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin