İlk bölümle karşınızdayıım~
Bu sırada medya Hoshi'nin dinlediği şarkı~
Gerçekten çok heyecanlıyım, umarım anlatım tarzımı seversiniz ve iyi okumalarrr~
Okuyan herkesi çoook seviyorum ❤️❤️❤️~
🎶🎶Sorry That I let you down...
🎶🎶L-l-let you down~
Kulaklığımdan gelen müziği büyük bir zevkle dinlerken müziği mırıldandığımı anlamadım. Bu sırada küçük erkek kardeşim çizgi dizi izliyordu. Mırıldandığımı görünce kıkırdadı:
—Yine ablacığım, ve yine ergen müzikleri! Ha-ha-ha!" Bir anda somurtmaya başladım. He, bu sırada kendimi tanıtayım.
Adım Hoshi iwata. Aslında dışarıdan insanlar adımın tam bana yakıştığını düşünüyor. Hoshi, sert anlamına geliyor. Aslında Japon'um ama babamın işi için Amerika'ya taşındık. Ve Japonya'yı çok özlüyorum. On altı yaşımdayım.
Fiziksel özelliklerim olarak: koyu Kahverengi uzun saçlarım, ve insanlar görürse dalga geçer diye lensle kapattığım kırmızı gözlerim var. Hala kırmızı gözümün nasıl olduğunu bilmiyorum. Acaba tek ben miyim? Aslında nadir olmak çok güzel bir duygu ama... Utanıyorum insanlar arasına kırmızı gözle çıkmaktan işte...
Boy olarak ortalamanın bir kaç santim üzerinde, zayıf bir kızım. Bence bu kadar yeterli şimdilik.
Bence de
Kardeşim kendi kendine kıkırdamaya devam ederken bir anda yüzümdeki somurtmanın yerini bir sırıtma almaya başladı.
—Kardeşim?"
—Hm?"
—Acaba diyorum, ben anneme geçen gün dolaptaki çikolatasını yiyenin sen olduğunu söylesem ne olur?"
Kardeşim korku ve pişmanlık dolu gözlerle baktı.
—Bir daha senin yaptıklarınla dalga geçmeyeceğim, söz veriyorum!" Dedi alelacele.
—Umarım bu dediklerini unutmazsın." Dedim ardından müziğimi tekrar başlattım. Tam en sevdiğim yere geliyordu ki,bir bildirim sesi geldi. İçimden küfür ederek mesajı açtım. Bu haftada 2. Kez böyle oluyordu! Mesajın annemden geldiğini gördüğümde duraksadım. Tüm sövdüğüm için kendimi kötü hissettim.
"Kızım, az sonra konum atacağım yere acilen gelmelisin."
Ne olduğunu gerçekten çok merak ettiğim için hemen "tamam" yazarak annemin cevap vermesini bekledim. Bu sırada oturduğum koltuktan kalkarak odama doğru ilerledim. Annem cevap yazana kadar altıma siyah bir pantalon ve üstüme de kırmızı bir gömlek geçirdim. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle annemin cevap yazdığını anladım.
Los Angelas Caddesi, Hydura Cafe. (Konumu salladım tabii ki gomen ne)
—Hm?" Neden orası yahu! O cafede iki nefret ettiğim insan çalışıyordu!
—Her neyse."
Salona gittim. Kardeşim hala o salak çizgi diziyi izliyordu.
—Hey gaki(velet)"
—Bana kardeşim demezsen ya da adımla hitap etmezsen cevap vermeyeceğim."
—Zaten seninle işim yok gaki. Annem mesaj attı. Yaklaşık iki saate dönerim. Ya da bir buçuk saat."
—Peki abla."
Kardeşimi tanıtayım. Adı Katsu İwata. Çok yaramaz ama aslında zeki. Sekiz yaşında. Okulunda başarılı ama asosyal. Ona çoğu zaman gaki derim ama o bana hep "abla" diye hitap eder.
Fiziksel görünüş olarak asla düzgün ve taranmış bir şekilde göremeyeceğiniz dağınık, yine benim saçlarım gibi kahverengi saçları var. Aslında onun gözleri mavi ama sağ gözüne dikkatlice bakınca kırmızı gibi duruyor. Eh, tabi benim gözlerim kadar belli değil.
Boyu da yaşıtlarından bir kaç santim kısa ve zayıf. Buna rağmen basketbolda kendisini yenebilen çıkmadı. Tamam, asosyal ama basketbol oynuyor. Evet. Çünkü basketbol dışında kimse onu istemiyor ki isteseler bile red ediyor.
Anahtarlarımı alarak koşmaya başladım. Evden çıkmadan kardeşime:
—Kapıyı kilitlemeyi unutma Katsu!"
—Pekiiii!"
Evden çıktım. Sokakta müzik dinleyerek ilerliyordum ki adamın birine çarptım. Japon'a benziyordu. (Merak etmeyin bizim erkeklerden değil ygfwruh)
—Ah, özür dilerim bayım, şey sakıncası yoksa nereli olduğunuzu sorabilir miyim?"
—Japonya." Dedi adam ve yoluna devam etti.
"Ne terbiyesiz ama!" Diye homurdanarak yoluma devam ettim. Tamam yani ben çarpmış olabilirim ama insan bir sorun yok felan der yani.
Konnichi wa!
Kısa oldu, ilk bölüm olduğundandır. Bu sırada arada bir hikayeyi durdurup karakter tanıtımı yapacağım.
Oy verip yorum yaparsanız ben çoook mutlu etmiş olursunuz!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
►Ηαyαl Kıɾןkɭığı◄ 【Diab♥lik Ⓛ♥vers】
FantasyMirhaba İşte bir Diabolik Lovers fanfic'i Ne diyebilirim? Hoshi diye sanatsever bir kız ve onun sanatsever kardeşi Katsu, Sakamaki ailesinin yönettiği bir fotoğraf galerisine gitmek için memleketleri Japonya'ya geri dönerler ve bu hikaye de onların...