çocukluğunu düşünmek mutlu eder beni,
yeni uyandığın o öğle uykularının yüzüne kondurduğu
mahmur bakışlarını düşünmek dudaklarımın kıvrımlarına
kuşlar kondurur benim.
çocukluğunu düşünmek dalıp götürür beni,
bir salıncağa oturup ayağınla kumları itelemen,
kaydırağın üstünde kendini çok yüksekte görmen
oturup izleme istediğimi uyandırır
koşup oynamak isterim seninle
yine de ayaklarım gidemez o günlere benim.
çocukluğunu düşünmek, okyanus gözlüm, düşündürür beni
hala korkar şimşekten şimdiki halin,
ama karanlıkta sokaklarını seversin İstanbul'un
bıraktım seni, gezin.
peşinden gelip tutasım gelir ellerinden senin,
hadi gel gir içeri, kalbimi açarım, üşüyeceksin
dışarısı serin.
olsun varsın, anneannemin ördüğü
daha hiç giymediğim yün yeleklerim var benim.
çocukluğunu düşünmek heyecanlandırır beni,
sarı saçlı, güzel bir kız çocuğu koşturur saçlarına takılan çiçeklerle beraber
yeşili bu yüzden sevdin eminim, o bastığın çimler şimdi güneşi bekler yeniden
kalk koşalım beraber çocukmuşuz gibi seninle,
daha hiç yaşamadığım çocuksu mutluluklarım var benim, seni bekleyen.