Jungkook
Sun Yeon bir süre sonra uyuya kalmıştı onu uyandırmadan kucağıma aldım ve yatağına yatırdım
Biraz yüzünü izledim minicik bedenini izledim bir insan bu kadar acıyı nasıl taşır bir de kızsın
Sessizce odadan çıkıp Chanyeolün odasına girdim odada Ji Eunu görmemle gözlerim sonuna kadar açıldı
Ben: Lan n'oluyo burda siz sevgilimisiniz
Chanyeol: Öyleyiz
Ji Eun: Değiliz
Chanyeol: Beni öperken hiçte öyle demiyordun
Ben: Ne siz ciddi misiniz hadi oldunuz niye bize söylemiyorsunuz
Chanyeol: Noldu sen niye geldin
Ben: Ya Chan sen bana şu Sun Yeonun videosunu göstersene
Başının ucundaki komidine uzanıp telefonunu aldı ve bana uzattı elinden alıp telefona baktığımda video çoktan başlamıştı
"Bu videoyu izleyen kişi eğer Sun Yeonu seviyosan biraz üzüleceksin "
Bu bu Baek hyungun sesiydi
Olamaz yapmış olamazdı
Chane teşekkür edip odadan çıktım yavaşça yere çöktüm çocukken en sevdiğim kişi abim dediğim kişi sevdiğim kıza iki yıl işkence etmişti
Ne yaşıyordum ben böyle ?
Yapmış olmasına inanamıyordum
Sessizce odamıza tekrar girdim Sun Yeonu uyandırmamaya çalışarak yanına uzandım düşüncelerimle uyumuştum
*Dıt dıt dıt dıt
Başımda öten şu şey yüzünden sinir kat sayım yükselirken yarım yamalak uyanmıştım yanıma baktığımda sun yeon yoktu biraz gerindim ve lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim kahvaltı yapıyorlardı
Ben: Jung Kook kim ki zaten
Hepsi: Günaydın
Masaya Sun Yeonun yanına oturdum
Ben: Ee gençler ilişkiniz nasıl
Ji Min: Ben Jiminle gayet mutluyum
Nam joon : Sen bir şey mi ima ediyorsun
Ben: Aramızda bir çift daha var diye duydum
Gözler Chan ile Ji Euna döndüğünde ikiside birbirine bakmıştı
Sun Yeon: Vay vay Ji Eun bize niye söylemedin
Ji Eun: Hehe bilirsin aniden oldu
Chan: Aniden mi ?! Ciddi misin 1 aydır beraberiz
Ji Min: BİR AY MI NASIL İÇİNDE TUTTUN
Chan: Bana karşı hiçte içinde tutmadı
Ji Eun Chanin omzuna ağır bir şekilde vurduğunda hepimiz gülmüştük
Ta ki bahçeden tıkırtılar gelene kadar hepimiz nefesimizi tutmuş birbirimize bakıyorduk
Yavaşça sandalyeden kalkıp ilerleyecekken Sun Yeonda hareket etti ona oturmasını söylediğimde hayır diyerek red etti ve diğerleri de ayağa kalktı oflayıp önden yürümeye başladım
Bahçede iki tur atmıştık 16 kişi şuan çuf çuf oynuyormuş gibi bir görüntü veriyorduk ama genede dolaşmıştık sonunda durduğumzda kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım ve düşünmeye başladım kim olabilirdi ki
Eve geri girmiştik kahvaltı yapacak halimiz kalmadığından herkes kendini salona atmıştı aklıma geldi de bizim başımıza uzun zamandır bir bela gelmiyordu
Aman aman diyim bir de tekrar uğraşmayalım
Ben: Gençler fark ettimde bizim başımıza son zamanlarda bela gelmiyor iyi valla ha
Dememle yüzüme milyon tane yastık yemiştim
Ji Min: Sus şom ağızlı kesin başımıza bir şey gelecek
Min Seo: Olayın iyi yönünden bakmaya ne dersiniz
Hoseok: Aynen bakın ne bir belamız var nede mutsuzluğumuz
Bahçeden gene tıkırtılar geliyordu gene hepimiz mal gibi çıkmıştık ve gene bahçeyi dolaşmıştık ama kimse yoktu arkama Sun Yeona bakmak için döndüğümde gördüğüm yüzle sinirlerim bozulmuş ve gözlerim dolmuştu
" Baba ? "
Belanın ta kendisi gelmişti...