jimin her hafta yalnız başına aynı sinema salonuna gidiyordu, baktığı kişinin de ona baktığını bilmeden, onun da onu görmek için o salonda olduğunu bilmeden...
"N-ne? Yoon-gi? Sen- sen aslında hoseok musun?" Yoongi kıkırdayarak bir adım geri çekildi ama ellerini jiminin kollarından çekmedi ve büyük dudakları aralanmış, siyah saçları dağılmış, gözlerini büyütmüş çocuğa hayranlıkla bakarak kıkırdadı. Heyecandan kekeliyordu ve kıpkırmızı olmuş yüzü onu daha da şirin bit hale sokmuştu.
"Evet, hoseok benim." Yoongi diş etleri gözükecek şekilde güldüğünde eğer yoonginin elleri onu tutuyor olmasa yere yığılacakmış gibi hissetti.
"Bu şaka falan değil değil mi?" yoongi kafasını sağa sola salladı.
"Bir dakika sen yoonginin telefonunu aldın ve mesajları gördün, bu yüzden geldin değil mi? ama neden bana sarılıyorsun ki?" Jimin ellerini kımıldatarak ve homurdanarak konulurken yoonginin de jiminden farkı yoktu.
"Jimin-ah ben Yoongiyim, ama sen beni Hoseok sanıyorsun."
"Nasıl ya?" Yoongi tek elinş jiminin kolundan çekip kendi kafasına vurdu.
"Gel oturup konuşalım, böyle çok... tuhaf oldu sanırım?" Jimin hala kendine gelemiyordu ve pembe saçlı çocuk ona bu kadar yakın olduğu sürece de kendine gelebileceğini düşünmüyordu.
Yoongi jimini çekerek bir banka oturttu ve kendini de onun yanına attı. Jimin ona dönmemiş hala boş bir şekilde önündeki yolu izliyordu.
Yoongi elini onun bacağına atıp hafifçe sıkınca jiminin gözü bacağına kaymıştı, taptığı elleri izledi bir süre ama bir şry demedi. Yoongi tekrar bacağını sıkarak fısıldadı, "jimin-ah neden bana bakmıyorsun?"
"Sadece anlayamıyorum?" Başını kaldırıp gözlerini yoonginin yüzünde gezdirdi.
"Neyi anlamıyorsan konuşup halledeceğiz tamam mı?"
"Bu konuşup halledebileceğimiz bir şey değil ki." Jiminin sesi sonlara doğru kısılırken başını yine aşağı eğmişti.
"Ne demek istiyorsun?" Yoongi Jiminin çenesinden tutup başını çevirdi ve tekrar ona bakmasını sağladı.
"Nasıl bu kadar mal olabilirim onu anlayamıyorum. İki haftadır senle konuşuyorum ve, tanrım nasıl bunu yaparım. Resmen sana seni sevdiğimi söylemişim ama haberin yok."
Yoongi gülerek jimini kendisine çekti ce yine sarıldı. "Ben de sana bir çok imada bulundum jimin-ah, kaçırdığın bir nokta var."
