'' Yorgundum, tüm gece toplamda bir saat bile uyuyamamıştım ve şimdi kalkıp hazırlanmalı, kahvaltı hazırlamalı ve yiyemeden okula gitmeliydim tabii bu bataklıktan kurtulmak istiyorsam. Tüm gece uyumama izin vermeyen dönem ödevimle bakışıyordum; lanet olsun ki bitirememiştim. Üç senedir şu an tam burs kazandığım okul için çalışıyordum ve bu dönem ödevini tam olarak teslim edemezsem bursum iptal olacaktı. Geleceğim için yaptığım onca şey boşa gidecek ve ilerleyebilmem için açık olan tek kapı suratıma kapanacaktı.Derin bir nefes aldım sakinleşmek ve elimi çabuk tutmak zorundaydım, açıklamalarını ezbere bildiğim konu hakkında birkaç cümle daha yazabilmiştim ama kapım kırılırmışcasına açıldığı için devam edememiştim. ''
- Seni sürtük, hala burada oturarak ne halt ettiğini sanıyorsun sen! Yemekler kendi kendine mi hazırlanıyor ?!
''Sadece başımı sallamakla yetindim çünkü cevap verirsem bana vuracağını biliyordum, sinirden gözlerim dolsa da belli etmemeye özen göstererek mutfağa koştum. Yıkık dökük bir yerde yaşıyordum, burada kaldığım her saniye kendimden daha çok iğrensem de ğidebilceğim bir yer yoktu bu iğrençliğe muhtaçtım.
Sadece birkaç çeşit yemek yapabiliyordum en azından bu çöplükteki malzemelerle o kadarı oluyordu ve yaptıklarım hiçbir zaman o şerefsizi memnun etmiyordu aynı şimdi olduğu gibi. Normal bir kahvaltı hazırlamıştım; tost yanında da birkaç tane zeytin bir de kahve evde başka bir şey bulunmuyordu içkileri saymazsak tabii. Hazırladığım tabağı önüne koymuştum eve geldiğimden beri değişmeyen kurallardan biri ise o bana söylemeden hareket etmemem gerektiğiydi, üzerime sıcak kahve dökse bile. Bağırmak, ağlamak istiyordum ama yapamazdım bana daha kötü şeyler yapma ihtimali varken bunu yapamazdım. Kahvenin değdiği yerler kızarmıştı izleri kalacaktı bana bu iğrençlikleri hatırlatan izler, sonunda hareket etmeme izin vermişti ve ona yeni bir kahve yapmamı söylemişti; içmeyeceği halde hem de, yanımdan geçip dolaptaki biralardan birkaçını aldı ve salondaki çökmüş koltuğa oturdu beni bekliyordu biliyordum, hem acıdan hem de korudan dizlerim titriyordu geçen sefer o çok sarhoş olduğu için kurtulmuş olabilirim ama şu an bunu yapabileceğimden emin değilim. Aniden bağırması yüzünden titriyen ellerimle zar zor tuttuğum bardağı yere düşürmüştüm.''
- Bir kahveyi bile taşıyamıyor musun, yetti artık unut o aptal okulunu kaydını sildireceğim. Bir daha bu evin dışına çıkmayacaksın anladın mı beni!
- Yalvarıyorum yapmayı-
'' Attığı tokatla dizlerimin üzerine düşmüştüm ve artık göz yaşlarımı tutamıyordum, elimde olan tek şeyi de çekip alıyordu benden.Başım dönüyordu, nefes alamıyordum; okul üniformamın yakasından tutmuş sarsıyordu beni , kendime gelem için tokat atmaya başlamıştı, en sonunda ağzıma gelen kan tadından dudağımı patlattığını anlamıştım. Benimle uğraşmaktan yorulmuş olacaktı ki beni sertçe yere fırlatmıştı, gözlerim kararmaya başlamıştı ve duyabildiğim tek şey geçen sefer kaldığı yerden devam edeceğiydi.''
'' Kendime gelmeye başladığımda sırtımdaki ve başımdaki ağrı yüzünden hareket edememiştim, gözlerimi açıp doğrulduğumaya çalıştığımda dikkatsizliğim sonucunda kırdığım kahve bardağının parçaları elimi kesmişti. Ağrıyan yerlerimi umursamadan banyoya doğru ilerlemeye başladım, dengemi kuramıyordum; Başım dönüyordu, duvarlara yaslanarak ancak ilerleyebiliyordum. Hızlı olmak zorundaydım ki o şerefsiz gelmeden bir şeyler yapabileyim ama hiçbir zaman şanslı biri olmamıştım. Banyoya gelmiştim ve gelene kadar çoğu yeri de kan içinde bırakmıştım elime geçen sargı bezini olabildiğince hızlı sarmıştım çünkü, evin kapısının açıldığını duyduğumda tehlikede olduğumu anlamıştım; Adımı sesleniyordu ve bu mide bulantımı arttırıyordu. Bana adımla seslendiğinde artık kurtulamayacağımı anlamıştım etraftaki kanlardan beni bulması zor olmamıştı üniformamda tuttuğu gibi beni yatak odasına doğru sürüklemeye başlamıştı.
Şimdilik sizinle buraya kadar gelebildik, devamı seneye falan gelecek bu gidişle ama olsun ben bu kitabı sevdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir⚜Riren
FanfictionKalbim nefes almamı engelleyecek kadar hızlı atıyordu ,dudakları tenimde yavaşça gezinirken nefesi dizlerimin titremesine sebep veriyordu. Beni tek hamleyle yatağa yatırdı ve bana yaşamımdaki tüm acıların kefaletini verdi.