όνειρο

83 7 1
                                    

''Beni yatak odasına doğru sürüklemeye başlamıştı. Ağlıyordum, çığlık atıyordum ama hiçbiri onun umrunda değildi. Yatak odasına geldiğimiz zaman az önceki tüm gücümü kaybetmiştim  ruhum çekiliyordu sanki. Çok güçsüzdüm ona karşı koyamıyordum, ben yerde odadan kaçmak için sürünürken beni kolumdan yakaladı ve yatağa fırlattı. Artık konuşmaya da gücüm kalmamıştı sadece ağlayabiliyordum, bu yüzden yanağımın acısını tazelemişti o kadar sert vurmuştu ki dudağım yeniden kanamaya başlamıştı. Yatakta ondan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordum ama ayak bileğimden tutarak beni tam altına çekmişti, üzerimdeki gömleği yırtarak çıkartmıştı ardından pis elleriyle vücuduma dokunuyordu ve bu bende dokunduğu  her yeri yakma isteği yaratıyordu. Parçalanmış gömleğimin bir kısmını ağzıma tıkmıştı Pantolonumu da çıkartmak için hamle yaptığı sırada evin içinde yüksek bir ses  yankılanmıştı ve bir sürü adım sesi duyulmuştu, korkudan mı yoksa kurtulabileceğim düşüncesinin heyecanından mıydı bilmiyorum ama kalbim o kadar hızlı atıyordu ki nefes alamıyordum. Bana yıllar gibi gelen birkaç saniye içinde odaya Erwin-san ile birlikte silahlı bir grup polis girmişti. Polisleri gördüğü anda benden uzaklaşmıştı, polisler o şerefsize tutuklu olduğuyla ilgili bir şeyler söylüyorlardı ve ben ise  kurtulduğum düşüncesinin verdiği rahatlıktan dolayı sonunda nefes alabilmiştim.  Erwin-san polislerin o adamı götürdüklerinden emin olduktan sonra yavaş adımlarla yanıma yaklaşmıştı ve yatakta cenin halde bulunduğum yere gelmişti, eliyle sırtımı sıvazlamaya başlamıştı ardındansa uğuldayan kulaklarım yüzünden zar zor duyabildiğim birkaç şey söylemişti.'' 

-Eren, biliyorum her şey şu an sana çok karmaşık geliyor olabilir ama bunu sana daha düzgün bir zamanda açıklayacağım, söz veriyorum.

''Ardından kalkabilecek kadar iyi olup olmadığımı sormuştu sanırım, her şey o kadar bulanık ve karmaşıktı ki, yine de kimseden bir açıklama duymak istemiyordum. İlk önce yapmam gereken bir şey vardı... Kendime gelmek. Erwin-san'ın zoruyla ayağa kalkmıştım ama vücudum hala olayın etkisinden çıkamadığı için ayakta duramıyordum, Erwin-san bana odamın yerini sormuştu, bir kaç kıyafet getireceğini söylemiş ve odadan çıkmıştı. Birkaç dakika boyunca bolca çatlağı olan duvara bakmıştım ardın Erwin-san elinde kıyafetlerle gelmişti. Birkaç saniye süren boş bakışmamızın ardından Erwin-san'a kendim giyinebileceğimi söylemiştim o da onaylayan bir kafa sallamayla odadan çıkmıştı. Hareketlerim yüzünden acıyan yerlerimi umursamadan giyinmeye başlamıştım. Kurtulmuştum ama şimdi ne olacaktı, bu evden kurtulmuştum ama ya şimdi nereye gidecektim''

''Erwin-san'ın kapımı tıklattığını duyduğumda kendime gelmiştim zar zor da olsa giydiğim eski kıyafetler içinde, birkaç dakika önce hayatımın biteceğini düşündüğüm odada dikiliyordum. Kendi düşüncelerimden bir saniyelik de olsa sıyrılıp Erwin-san'a odaya girebileceğini söylemiştim. Neler olacaktı hiçbir fikrim yoktu, Erwin-san bölümümdeki öğretmenlerimden biriydi kendisiyle hiç yakınlığım olduğu söylenmezdi sadece derslerine olan ilgim yüzünden beni çok severdi hepsi bu,  bunları yaşadığımı nerden biliyordu , ne zamandan beri beni kurtarmak için uğraşıyordu, gerçekten beni kurtarmak için mi uğraşıyordu ? Aklımda o kadar çok soru vardı ki daha fazla aklımdaki seslere dayanamayıp konuşmaya başlamıştım.''

-Erwin-san biliyorum bu durumda sorması en mantıklı soru bu değil ama daha fazla bu bilinmezliğe katlanamıyorum, sizin burada ne işiniz var ?

''Erwin-san'ın hiçbir zaman ne düşündüğünü anlayamamışımdır, yüzündeki ifadeleri asla çözemedim evet zaten insanları pek anlayan ya da iletişim kuran biri değilimdir ama bu, bu bambaşka bir şey, öyle bir bakışı vardı ki sorduğum soruyu bir daha düşünmek zorunda kaldım yanlış bir şey söylemediğimden emin olmak için. Bana uzun bir süre cevap vermeyip sadece baktığı için biraz rahatsız olmuş ve sorumun cevabını almak istediğimden boğazımı temizleyim tekrar konuşmuştum''

-Erwin-san, ben ciddiyim buraya polisle gelecek kadar hakkımdaki şeyleri nasıl öğrendiniz ya da neden öğrendiniz ?

-Eren, evet okulda sadece öğretmenin olabilirim ama ben gönüllü olarak zor durumda yaşayan, şiddet gören hatta işkence çeken çocuklarla ilgilendiğim bir vakıfta çalışıyorum, senin okuluna rastgele bir şekilde gelmedim aldığımız bir bilgi üzerine seni gözlemlemeye geldim ve ne yazık ki aldığımız bilgiler doğruymuş ki bu gün seni bu halde bulduk, bunları yaşadığın için gerçekten üzgünüm ama artık daha farklı bir hayata başlayacaksın, mutlu olabileceğinden emin olduğumuz bir hayata  bu yüzden içim bir nebze de olsa daha rahat, ne yazık ki daha 17 yaşında tüm ömrün boyunca çekmemen gereken acıları çektin o yüzden ben ve vakıftaki arkdaşlarım güzel bir hayata yeniden başlayabilmen için elimizden geleni yapacağız.

'' Duyduklarımı sindirmem biraz zaman alacağa benziyordu, vakıf mı ? Erwin-san bunca zaman beni mi izliyordu yani, beynim eriyordu sanki algılama kapasitem yok olmuş gibiydi, sadece nedensiz bir korku vardı içimde, neyden korkuyordum yeni bir hayata başlamaktan mı ? Hayır, bu olamazdı o zaman neyden korkuyordum, nefesim daralıyor gibiydi, gözlerim buğlanıyordu ama ağlamıyordum ki... Erwin-san'ın bana seslendiğini duyuyordum ama sanki suyun altındaymışım gibi ses o kadar derinden geliyordu ki . Bayılacaktım, haftalardır yemek yiyemediğimden dolayı vücudumun hala beni ayakta taşıyor olması bir mucize olurdu zaten. Erwin-san anlamış olacak ki bir arkadaşına seslenmişti sanırım, kelimeleri anlamak fazlasıyla zorlaşmıştı tek duyduğum Erwin-san'ın birisine seslendiğiydi ki o ben olmadığım aşikardı. Erwin-sandan destek alarak bir yandan ayakta durmaya bir yandan da bilincimi açık tutmaya çalışıyordum. Kafamı yavaşça Erwin-sanın omzundan kaldırmıştım ki biri beni hızlıca kendine çekmişti, büyük ihtimal beni ayık tutabilmek için biraz yüksek sesle konuşuyordu, işe de yaramıştı ama kafamı kaldırdığım gibi  zaten yarım yarım alabildiğim nefesim iyice kesilmişti, bir anlığına gerçekten okyanusa düştüğümü hissetmiştim, çok güzel gözleri vardı dışardan bakıldığında buz gibi bakışları vardı ama nedense ben içindeki sıcaklığı görebilmiştim, neden acaba? Beni kurtarmaya çalıştığındandır belki. Garip bir şekilde hiç yabancı gelmiyordu o gözler sanki daha önceden görmüştüm , evet evet eminim rüyalarımda bu gözleri çok görüyordum ama asla kime ait olduklarını hatırlayamıyordum, bakışlarımı ondan ayıramıyordum bana içirdikleri şey sayesinde ,tansiyonum yavaş yavaş düzelmeye başlıyor olacak ki görüşüm netleşmeye başlamıştı, bu yüz! Bu çok tanıdık. Anlamlandıramadığım şekilde yüzünü avcumun içine almak istiyordum ,kollarımda güç olmasa bile yavaşça elimi kaldırıp keskin hatları olan çenesine yaslamış ve okşamıştım ve tam da o an gerçekten bayılmış olmayı dilemiştim, gözlerimdeki buğu geçmişti ve lanet olsun ki beni sabit tutabilmek için belime sardığı kolları arasında yok olmak istemiştim, elbette o gözleri tanıyordum, normalde beni iyiyken bile bayıltabilecek kadar güzel kokusu geliyordu burnuma ve ben, ah kahretsin elim hala yanağına yaslı bir şekilde duruyordu, Levi Ackerman , derslerinde kendisine bakmaktan dersi dinleyemediğim bu yüzden kendisinden hep azar işittiğim Levi Ackerman. Bana sesleniyordu daha iyi olduğumu büyük ihtimal yüzümdeki saçma sapan ifadeden fark etmiş olmalıydı, sanki gülümsüyor gibiydi . Geçekten gülümsüyordu , hızlıca elimi çekmiştim ama o hala sımsıkı sardığı kollarını gevşetmemişti, biraz daha dik durabildiğim için vücutlarımız istemsizce temas ediyordu ve bu bedenimin alev  yanmasına yetiyordu, daha fazla gözlerine bakmaya dayanamayıp kafamı öne eğmiştim ki o an ilk defa içimin ısındığını hissettim, bunca zamandır buz kaplayan kalbimin tekrar eridiğini hissettim, Levi Ackerman beni iyice kendisine çekip sarılmıştı o sırada kimsenin duyamayacağı şekilde kulağıma fısıldamıştı ''iyi olduğuna sevindim ufaklık''. Öleceğim bir gün seçebilseydim kesinlikle bu günü seçerdim çünkü hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim ve hep derler ki en güzel ölüm huzurlu ölümdür diye.''


Yakın zamanda görüşmek dileğiyle küçük patateslerim benim, sizi seviyorum bu kadar uzun süre beklettiğim için özür dilerim ama beklediğiniz için de teşekkür ederim.❤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 15, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Noir⚜RirenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin