Yıl 2056 . Can o zamanlar İtalya ‘da hayatını yaşamaktaydı.İşine gitmek için yatağından zar zor kalktı ve yüzünü yıkadı sonra mutfağa doğru yönelicekken birden saatin 10:00 olduğu gözüne çarptı hemen hızlı hızlı giyinip evden çıktı . Can bir elektro gazeteciydi . Hergün işine arabasıyla gider ofisinde günlük haberlerını yazar ve telefonlara , bilgisayarlara yollardı . O gün de arabasına bindi ve yola koyuldu Trafik fazla yoktu çünkü gece yağmur yağdığından insanlar havada arabalarını kullanmayı istemiyorlardı . Can ofisine gitti ve odasına girdiğinde Deniz orada oturuyordu . Deniz ona dönerek :-“Günaydın!” dedi. Can buna karşılık vermedi . Can ve Deniz ortaokuldan beri en iyi arkadaşlardı . Aynı düşünür ,aynı dilden konusurlardı . Ama Can Deniz’e kırgın oldugundan ona cevap vermek ıstemedı. Daha sonra Can dolabına yönelerek eşyalarını koydu . sandalyesine oturarak ayaklarını uzattı . Bu rahatlık ona mutluluk veriyordu . Sonra gerildi ve Denize dönerek :-“Neden buraya geldin ?” diye sordu . Deniz:” Çok saçma bir nedenden dolayı küsüz ve bu çok saçma ! “ dedi . Can buna karşılık olarak :-“Bunu sen istedin , benim duygularım umrunda bile değil ! “ diye bağırdı. Ellerini bağlamış oturan Deniz öfkeyle kalktı ve :-“ Ne ! Duyguların umrumda değil öyle mi ? Onu oraya çağırdım çünkü hala seni seviyor!” dedi. Can ona sessizce baktı . Ellerini başına götürdü . Uykusu vardı dün gece çok geç yatmıştı. Kapıdan çıkan Deniz’e seslendi :-“Bu akşam saat 8’de aynı yerde buluşalım olur mu ? Ama sadece ikimiz . Başkasını çağırmak yok ! . Deniz :-“ Tamam. Seni bekliyeceğim dedi. Ve çıktı. Yanındaki robotu çağırarak makarna yapmasını söyledi. Çok açtı.
ÖĞLEDEN SONRA
Can ofisinde oturuyordu .Saat 16:22 idi . Saatin nasıl bu kadar çabuk geçtiğini anlayamamıştı . Dışarı baktı. Uçan arabaları, alışveriş yapan robotları seyretti . Sonra bilgisayarında oturuyordu ve birden bir mesaj geldi . Mesajı açtı ve mesajda yazılanları görünce 1-2 dakıka kendıne gelemedı. Mesajda Deniz’in kaçırıldığı gelmese aksi takdirde öldürücekleri,kendisinin tehlikede olduğu yazıyordu. Bir adres vardı üstünde. Can bir anda hemen kalktı ve dolabından montunu aldı ve kapıdan çıktı. Giriş kapısından çıkıcakken yerde bir çanta gördü ve çantayı aldı bu çanta ona tanıdık geldı. Denize aitti sonra çantayla birlıkte arabasına bındı ve kağıtta yazılı olan adresı gıdıcekkı ama neresı olduğu hakkında en ufak bır fıkrı yoktu. Can arabasına bındı navigasyonunu açtı ve arabasına onu soyledıgı adrese goturmesını ıstedı . kısa surede oradaydı . Gıttıgı yer karanlık,soğuk ve ürpertici bir yerdi .boş bir apartmandı . apartmanın katlarını yavaşça çıkmaya başladı . ve bır ses duydu arkasını dondu ve Deniz’i gördü . Deniz üstü kirlenmiş bir şekilde elleri ve kolları bağlı oturuyordu . Can hemen Deniz’in yanına gitti ve onu çözmeye başladı . Çözdü ve onu ayağı kaldırdı . Tekrardan zemın kata ınıcektı ki bir silah sesi duydu . Koşmaya başladılar . Önlerine bir adam çıktı ve Can Deniz’i arabaya doğru itti Deniz onu bırakmak ıstemedı ama yapıcağı bırsey yoktu . Can adamla kavga etmeye başladı ve kaşının üstüne bır darbe aldı sonra tekrar bir darbe ve bayıldı.
Can uyandığında bır demire bağlanmıştı. Ortalıkta kımsecıkler yoktu . kendını çözmeye çalıştı bıraz zorladı tam açılıcakken iki adam geldı. Suratları kan içindeydi biri kısa boylu biri uzun boyluydu . Can gözlerini kısarak baktı ve adamların arkası dönük konuşuyorlardı :
-“Sana kızı kaçırmamanı söylemıştım !! Beceriksiz . Ne zaman bir şeyi doğru yaptin ki !” dedi uzun boylu adama . Diğeride ona dönerek:
-Yapabileceğim bir şey yoktu adamı kaçırmam gerektı ıkısını bırden nasıl tutabılıceğımı düşünüyorsun zaten bunun yüzünden bu haldeyız . Patron ona çok kızgın eğer buradan sağ çıkarsa bızı öldürür ! “ dedi.
Can korkmuştu ve ne yapabıleceğini düşündü. Sonra uzun boylu adam gitti ve kısa boylu olan camdan dışarı bakıyordu .Can hemen ellerını zorladı ama olmadı . Onu oraya kelepçelemişlerdi! . Biraz daha zorladığında demir borunun sallandığını hissetti.Vidası gevşemişti .sonra biraz daha zorladı ama demir boru yerinden çıkınca camda duran adam arkasını dondu ve Can’ı zapdetmeye çalıştı. Birsüre debelendiler.
Sonra adam Can’ın karşısına geçti ve tabancasını çıkardı . “Artık çok geç “ dedi ama o sırada Deniz adama ateş etti. Bunu gören Can Deniz’e : -“Seni hafife almışım . bir kız olmana rağmen çok yeneteklisin “ dedi ve güldüler . Sonra Deniz Can’ı borudan kurtardı ve kelepçeyı çıkarmak ıcın anahtar aradı ama bulamadı o sırada bırının geldıgını hıssettıler ve saklandılar . Uzun boylu adam ve yanında bırkaç kısı gelmıstı .Kısa boylu adamın vurulduğunu gorduler ve Can’ı aramak için dağıldılar . Mutlaka ona birinin yardım ettiğini bunun o kız olabiliceğini düşündüler . Sonra adamların dağıldığını gören Can ve Deniz dışarı çıkmak ıçın yavaş yavaş yuruduler . Nihayet dışarı çıkabılmışlerdı . Boş bir arazının ortasında duruyorlardı . Çok geçmeden bır adam geldı ve Can’a yumruk attı denız adamı bacağından vurdu ve etkısız hale getırdı.
Silahın sesını duyan arkadaşları koşa koşa dışarı çıktılar ve Can ile Denizin yanına geldiler Can’ın ellerı kelepçeliydi ve böyle kavga etmesi gerekiyordu. Yanına gelen ilk adama kafa attı ve yere yatırdı . Sonra uzun boylu adamın boynuna kollarını geçirdi ve kelepçeyı kendıne doğru çektı adamın boynunu kırdı . Sonra Deniz’de diğer adamları vurdu . Sonra Can boynunu kırdığı adamın cebınden düşen anahtarı gördü ve Deniz’e kelepçeyi açmasını söyledi . Kelepçeyi çıkardı ve anahtarıyla birlikte kelepçeyi Can’a verdi .Can’da kelepçeyi cebine koydu.Sonra Deniz’e arabayı nereye bıraktığını sordu Deniz bir yer gösterdi ama arabası orda değildi . Can ve Deniz yürümeye başladılar . Birden Denizi biri çekti ve Can arkasını döndüğünde ünlü işadamının karşısında durduğunu gördü . Denizi yanına çekmiş boğazını sıkıyordu. Sonra Can’la konuşmaya başladı. :-Neden o habere lanet gazetende yer ayırdın ? Sencede Deniz için değerlimiydi dedi . Can :-“Bırak onu. Ondan bir öc alamassın.Haberi yapmamam konusunda bana bir bilgi gelmedi.Emin ol yerimde olsan sende yayınlardın.” Adam ona sinirli bakarak :-“Hayır hayır hayır . Can bunu yapmamalıydın o haberi yayınlayarak beni büyük tehlike içine attın. Tüm hayatım mahfoldu.” Dedi tam o sıra Deniz adamın kolunu ısırdı ve onu itti tabancasını çıkardı ve “buradan git yoksa seni vururum” dedi.Adam gülerek :-“ Haha ciddimisin sen ? Hadi vur beni ne bekliyorsun ? Dedi .Deniz Can’a döndü ve ona baktı Can birden kendini güvende hissetti. Sonra Adama döndü ve ona son sözünü söyle dedi . Adam –“Bol şanslar” dedi ve güldü .Deniz tabancayı adamın kalbine doğrulttu ve sıktı. Ama ne silah sesi çıktı ne de adam vuruldu.Çünkü tabancada mermi kalmamıştı . Adam ani bir hareketle belindeki tabancayı çıkardı ve Denize ateş etti. Can ne olduğunu anlayamamıştı bıle bırden bırı Deniz Can’ın kollarına düşüverdi . Deniz kan kaybediyordu Can ne hissettiğini bile bilmiyordu . Adam ona bakarak “Benimle oyun oynamamalıydın Can.Sana hayatının tehlikede olduğunu söyledim.” Dedi ve bir arabaya binerek gitti. Can son defa Deniz’e baktı ve onu aslında çok sevdiğini ve bunun arkadaş olarak olmadığını anladı. Önce pişmanlık hissetdi sonra ağlamaya başladı . Denizi olduğu yerde bıraktı ve heryerde arabasını aradı sonunda onu buldu arabasına bindi Denizi de arabaya koydu ve gidebileceği kadar hızla gitti onu en yakın hastaneye götürdü ama yapabilecekleri bir şey yoktu .Deniz ölmüştü ve bu Can için inanılmaz bir hüzündü.
2 ay sonra
Can artık gazeteciliği bırakmış , arkadaşı ile birlikte İstanbul’a taşınmıştı.Can Deniz’i öldürenlerden intikam alıcağına kendi kendine söz verdi…
SON