Sehun: merhaba
Luhan: ne istiyorsun benden?
Neden sürekli peşimdesin
Neden sevgilimin üstüne buz gibi sodayı döktün?Sehun: senin peşinde değilim
Orada çalışıyorum
Üstelik isteyerek olmadıLuhan: peki
Ne biliyor musun?
Seni görmezden geleceğim
Yokmuşsun gibi
İster peşimi bırak ister bırakmaSehun: kafanı karıştırıyorum sevgiline karşı değil mi?
Üzgünüm elimde değilLuhan: seni sevmiyorum sehun
Sehun: neler yaptın bu gün?
Onla gezmekten başka
OnsuzLuhan: hiçbir şey!
Seni ilgilendiren hiçbir şey yapmadımSehun: bu hoşuma gitti
Birazcık.Luhan: yazma bana.
bırak peşimiSehun: nasıl bırakabilirim?
Bana oksijen cihazı bağlamak istediler
Bende benim oksijenimim sen olduğunu söyledim
Bırakırsam seni
ölürüm.Luhan: ne
-
Sokaklar kırmızılığını bulurken üniversite kapısının önüne yeşile çalan yağmurluğumla koşuyordum. Derse geç kalmış olmam yetmiyormuş gibi her yerim ıslaktı, yorgundum. Halsizliğimi atmak için biraz durdum ormanlık duran alanda. Soluklandım. Sonra sağıma doğru baktım. Sehun, bir ağacın oradaydı. Yanında pembeli bir tişört giymiş sarışın bir çocuk. İlk dönem, gay olduğunu bağıranlardandı. Kıyafetleri, giyinişi, gördüğümce davranışları. Uzun uzun oraya baktım. Sonra Sehun ellerini tuttu. Diğeride yanağına bir buse kondurdu.Gözlerimi kapattım, soluklandım bir süre..