Vilkas kurt ailesi, binlerce yıl önce bir arada kalacaklarına dair bir birine söz vermiştir. Fakat zamanla, çeşitli trajik olaylar ve güç savaşı gibi nedenlerle aralarındaki güçlü bağ kopmuştur.
Vilkas kurt sürüsünün lider alfasının bu gün düğünü vardı ve etraftaki kurtlar telaşla düğün hazırlıklarıyla uğraşıyorlardı. Bu düğünün olmasını açıkçası pek istemiyordu ama çoktan yirmi sekiz yaşına gelmişti. Eğer evlenmezse başka sürüler tarafından dikkatte alınmayacağının farkındaydı. Evlenmesi demek sürü üzerinde daha fazla hakimiyet kurması demekti ve Vilkas sürüsünün liderinin tek amacı daha fazla güçtü..
■
■
8 Ay Sonra....
Vilkas sürü alfasının eşi hamileydi ve doğuma çok az kalmıştı. Lider alfa eşini hamilelik dönemini rahat geçirmesi adına ne gerekiyorsa yapmıştı. Doğacak bebek onun için oldukça önemliydi. Elbette bir sürü lideri olarak, bir alfa olarak doğacak bebeğinin de alfa olmasını istiyordu. Omega ya da Beta olmasını asla kabul edemezdi.
Öte yandan lider alfanın eşi odasında içindeki endişeyle bekliyordu. Elleri şiş karnında bebeğini seviyordu. Onun için doğacak bebeğinin Omega, Beta ya da Alfa olması önemli değildi. Bebeğini en iyi şartlarda ve sevgiyle büyütmek istiyordu ama biliyorduki alfa eşi doğacak bebeğinin Alfa olmasını istiyordu.
Hamile Omega gözünden akan yaşları silerken karnına giren ani ve şiddetli sancıyla temen çığlık atmıştı. Omeganın çığlığını duyan lider alfa koşarak odalarına girdi. Eşini gördüğü anda doğumun başladığını anlamıştı.
Dışarıda onların güvenliğini sağlamak amacıyla bekleyen koruyucu alfaya telaşla seslendi. Koruyucu alfa içeri girdiğinde lider alfa telaşla " Şifacıyı çağır! Çabuk!" Diye söyledi.
Koruyucu alfa beş dakikanın ardından şıracının kapısını telaşla yumruklamaya başladı.
" Şifacı! Aç kapıyı! Lider alfanın eşi doğuma başladı!"
Şifacı elindeki sağlık çantasıyla hazır bir şekilde kapıyı açıp dışarı çıktı.
" Doğum erken başladı ha? Tahmin ettiğim gibi."
Koruyucu alfa, şifacının söylediklerine aldırmadan onu takip etmesini söyledi. Lider alfanın kulübesine geldiklerinde şifacı hemen omeganın durumunu kontrol etti. Omega aşırı sancıdan dolayı nefes almakta zorlanıyordu ve bu hem bebek hemde omeganın kendisi için iyi değildi. İkisinin hayatınıda tehlikeye sokabilirdi.
" Omega! Sakinleşmeye çalış. Nefes al!" Omega çektiği acıdan dolayı şifacıyı duymakta zorlanıyordu. Çok fazla acı çekiyordu.
" Nefes al omega!" Lider alfa hiddetle omegasına bağırdığında oda aniden sessizliğe büründü. Omega elinin altındaki çarşafı ve dişlerini acıyla sıkıyordu. Şuan alfasını hissetmeye ihtiyacı vardı. Alfasının elini tutmak istiyordu ama lider alfa sadece doğacak bebeğe odaklıydı.
■
■
Bir saatin sonunda omega zorlu bir doğum gerçekleştirmiş ve yorgun olan vücudu daha fazla dayanamayıp uykuya yenik düşmüştü.
Şifacı kucağındaki bebeğe hayranlıkla gülümseyip lider alfanın bulunduğu yere adımladı. Alfa hiçbir duygu belirtisi göstermeden şifacının kucağında duran bebeğe baktı. Bunu kabul edemezdi. Bebeğinin kendisi gibi güçlü bir alfa olarak doğması gerekiyordu ama doğan bebek güçsüz bir omegaydı.
Şifacı tutması için kucağındaki bebek omegayı babası olan lider alfaya uzattığında kısaca bir red cevabıyla karşılaşmıştı.
" Sürüye ve Omegaya bebeğin ölü doğduğunu söyleyeceğiz." Lider alfa hiçbir duygu barındırmayan sesiyle odadaki şifacı ve koruyucu alfaya söyledi.
İki kurt alfalarından böyle bir şey duymayı beklemedikleri için donup kalmışlardı.
" Omega bu acıya dayanamaz. Bebeği için hayatı boyunca kendini suçlayacaktır," dedi koruyucu alfa. Lider alfalarının bu saçma düşüncesinden bir an önce vazgeçmesini istiyordu.
" Bir süre sonra Omega bebeğinin acısına alışacaktır." Lider alfa kararından vazgeçmeyi düşünmüyordu. O asla bir omeganın babası olmayacaktı.
" Sürü çoktan bebeğin kokusunu almıştır," dedi şifacı. " Sürüyü bebeğin öldüğüne nasıl inandıracaksınız?"
Lider alfa şifacının saflığına ve cahilliğine gülmeden edemedi.
" Bu kadar saf ve cahil olduğunu bilmezdim şifacı. Sürü şuan bebeğin kokusunu alamaz, çünkü bebek henüz annesinin kokusunu üstünde taşıyor. Kendi kokusu doğumdan bir ya da iki gün sonra oluşmaya başlar."
Şifacı kucağındaki bebeğe baktığında vicdanının sızladığını hissetti. Daha yeni doğmuşken hem annesiz hem de babasız kalmıştı. Hatta artık bir sürüsü bile yoktu...
" Bu gece onu buradan götürün," dedi lider alfa.
" Nere götüreceğiz? Hiçbir sürü terk edilmiş bir kurdu istemez." Koruyucu alfa endişeyle lider alfadan bir cevap bekledi. Bebeğine ve omegasına karşı nasıl bu kadar acımasız olduğuna bir anlam veremiyordu koruyucu alfa.
" Bizim ve diğer sürülerin hissedemeyeceği bir yere bırakın."
■
■
Koruyucu alfa kucağındaki bebek omega ile iki gündür yoldaydı ve bebek artık annesi gibi kokmuyordu. Hafif hafif kendi kokusu oluşmaya başlamıştı. Koruyucu alfa onu öylece bir yere bırakmak istememişti. Bu yüzden hem kendi sürüsünden hemde diğer sürülerden oldukça uzakta yaşayan eski dostunun yanına gitmeye karar vermişti. Arkadaşı eskiden Rendell sürüsünün bir üyesiydi ama beş sene önce sürüden bir şekilde atılmıştı.
Koruyucu alfa ilerdeki küçük kulübeyi ve kulübenin önündeki eski dostunu gördüğünde doğru yere geldiğini anladı. Kulübeye yaklaştıkça kucağındaki bebek daha da hareketlenmeye başlamıştı. Bu yüzden bebek omegayı düşürmemek için daha sıkı tutu.
" selam dostum." Kulübenin önüne gelince söyledi koruyucu alfa. Karşısındaki alfa olan eski dostunun bebek ve kendisinin varlığından haberi olduğunu biliyordu. Onun yaşadığı bölgeye girdiğinden beri ikisinide hissettiğini biliyordu.
"Uzun zaman oldu,"dedi eski Rendell sürüsünün alfası.
■
■
Evett... 2. Bölümle karşınızdayım..
Henüz çok yeniyim ve okuyucum yok denecek kadar az ama ben yazdıkça okuyucumun artacağına inanıyorum...
Okuyan kişiler oy verip ve yorum yaparsa çok mutlu olacağım..
Lütfen desteğinizi esirgemeyin ❤❤❤❤❤
