Bir Babanın Acı Gerçeği

100 5 3
                                    

        Babam bir KATİL!Nasıl mı öğrendim?Herşey o sabanla başlamıştı.Babamın bir balıkçı dükkanı var.Yaşadığımız yer pek kalabalık sayılmaz.4 tarafı sularla kaplı denizin ortasında kaybolmuş bir ada.Babamın çok müşterisi olur.Yabancı ülkelerden insanlar gelip babamdan balık yemi alırlar ve ilginç balık türleri yakalamak üzere keşif yaparlar.Balık türlerinin bulunması babamın sattığı balık yeminden kaynaklanildigi söylenir.Babamdan balık yemi alan insan eve asla eli boş dönmez.Bu ilginç balıklar sayesinde trilyonlar kazanırlar.Haliyle babamda tanesini 100 £ 'dan satar.

       O sabah babam benide götürdü dükkana.Baya yoğundu dükkan.Müşterileri çoktu babamın .İçeriye elleri poşetlerle dolu bir adam girdi.Ben kasadaydım.Babam ise arka taraftan,balıkların olduğu yerden geliyordu.Adam babamı görünce gülümseyip ,poşetleri göstererek konuşmaya başladı.

    "Yine sayende milyoner olucam.Dostum nerden buluyorsun bu yemleri anlamıyorum.Senin gibisini hiç daha önce görmedim.Madem bu kadar güzel yemin var neden kendin yakalayıp satmıyorsun balıkları?"

   "Çünkü ben zevk için yapıyorum da ondan.  "  dedi babam gülerek.

Adam gitmişti, saat 5 ile 6 arası. Bu saatler de genelde balıkçılar keşif yapmak üzere açılırlardı.Babam elime birkaç balık verip derisini yüzmemi istedi.Sanırım oyalanmamı istiyordu, çünkü canım gerçekten çok sıkılmıştı. Babam bana tekrar dönüp ;

     "Ben arka taraftayım,sen bunları bitir.Ben gelinceye kadar bitmiş olsun. Ha sakın arka tarafa gelme tamam mı?"

     "Baba orda her gün saatlerce ne yapıyorsun?"

     "Balık yemi yapıyorum."

     "Peki nasıl, neyle yapıyorsun?"

     "Bir gün zamanı geldiğinde sahada gösteririm.Ama şimdi değil.Bunu bir sır olarak düşün.Uslu bir çocuk ol ve sözümü dinle!"

   

    "Peki baba nasıl istersen."

Saat sekize geliyordu ve babam hala o odadan çıkmamıştı.İşim bitmişti canımda çok sıkılıyordu.Açıkçası o odada neler olduğunu da çok merak etmiştim.Sessizce kapıyı aralayıp kafamı içeri sokmuştum.Karanlıktan hiçbir şey gözükmüyordu.Biraz ilerledikten sonra bir ışık gördüm ve yönümü oraya çevirdim.Babam bir önlük giymiş elinde satırla et parçalıyordu.Kandan önlüğün rengi gözükmüyordu. Bir balığın bu kadar kan çıkarması çok garipti.Odanın içine bir göz attım.Oda sıradan bir odaydı işte.Peki neden bu kadar şüphelenmiştim.İçimi yiyip bitiren şey neydi?Bunları sonra düşünmeye karar verdim ve tam arkama dönücektimki ayağımın yanındaki konserve kutusunu farketmeden üstüne basıp yere düşmüştüm.Babam sesi duyup yanıma geldi.Çok sinirlenmiştir.Elindeki satır gözümü korkutmuştu.Babam sinirle elini kaldırıp birşey söylicekken ben bana vuracağını zannedip elimi kafamın üstüne koyup bir anda   "Yapma baba" diye haykırı verdim.Babam beni gördükten sonra söyliceklerini yutmuş  bir şekilde elindeki satırı yere bıraktı.Kollarından tutup kaldırdı beni.Elleri kanlıydı.Üstüme bulaşmıştı kan.Eve geldik.Babam "Bugün çok çalıştık,bugünlük bu kadar yeter "dedi.İkimiz birden banyoya girdik babam önce kendi üstündeki kanlı önlüğü çıkartıp elini yüzünü yıkadı.Sonra temiz kıyafetler giydi.Sıra bana gelmişti beni komple temizleyip banyo yaptırdı.Sonra geceliklerimi giydirip yatağıma yatırdı. İlk önce babamdan özür diledim ve sonrada yanımda yatmasını rica ettim o da kabul etti.Gece kapı sesine kalktığımda saat ikiydi.Babam yanımda yoktu.Camdan dışarı baktığımda babam ormana doğru yürüyordu. Ayakkabılarımı giyip babamın arkasından yola koyuldum. Babam sürekli arkasını kolluyordu. Beni görmemesi şans eseriydi.Biraz zaman geçtikten sonra terkedilmiş bir köprü altında bir kadınla buluştu.Çok geçmeden göz bebeklerin büyüdü. Gördüklerime inanamadım.Babam kadının ensesine vurup onu bayıltmıştı.Daha sonra ayaklarından tutup acımasızca kadını sürükledi. Sürükledi ,sürükledi ve en sonunda kadını getirdiği yer bizim balıkçı dükkanıydı.Babam beni sokmadığı o odaya kadını omzuna alıp götürüyordu.Sabahki girdiğim odanın içinde bir kapı daha varmış. O kapıdan içeri girdik.Uzun bitmek bilmeyen ve korkutucu koridordan geçtik.Burayı daha önce hiç görmemiştim.Kafamı içeri soktuğumda içeride bir sürü demirden yapılmış askılık ve uçlarındada çıplak ölmüş insanlar asılıydı bir kaçı hariç tabi.O iğrenç kokuyu aldıktan sonra başım dönmeye başladı.Sırtımı duvara yasladım.Kendime geldiğimde içer i tekrar baktım.Babam beni görmiceği bir yerde sırtını çevirmiş buraya getirdiği kadını soyuyordu. Sonra bir ses duydum.Acıyla inleyen bir kadın sesi.Kafamı çevirdiğimde gördüklerimle şok olmuştum. Şokun etkisiyle 5 dk aynı yere bakıp durdum.Bu annemdi. Aman allahım bu lanet olası adam anneme neler yapmıştı böyle. Annenin ağzından kanlar akıyordu.Vücudunu morluklar kaplamıştı adeta. Daha önce söyledimmi bilmiyorum annem ben küçükken beni terk edip gitmiş. Yani lanet olası adam beni öyle kandırmıştı.Aman allahım koskoca 6 yıl. Kim bilir neler çekmişti bu zavallı kadın. Gözüm dönmüştü. Sağda ince uzun demir bir sopa gördüm. Kaptığım gibi babamın arkasına dikildim.

       "Ölümü tatma sırası sende "dedim.Babam arkasını döner dönmez göğsüne indirdiğim darbeyle  neye uğradığını şaşırdı. İkinci vuruşum bir önceki gibi değildi,ıskalamıştım. Babam elimdeki sopayı alıp yere fırlattı.

      "Noldu benidemi öldüreceksin, vursana hadi.Hangisine satıcaksın etimi yoksa  süs eşyası gibi bekleticekmisin etik çürüyene kadar?"dediğimde gözümden yaşlar inmeye başladı. Sesim çıkmıyordu. Yutkunamıyordum bile. Sanki gözümden yaş değilde musluktan su akıyordu.   { :) Bu söz aslında gerçek hayatta arkadaşlarımın benim için kullandıkları bir söz.Benim hep komiğime gitmiştir umarım sizin de öyle.........}

        Babam elimi iple bağlayıp bir sandalyeye oturttu beni.Ve konuşmaya başladı.

       "Evet bu senin annen" dedi işaret parmağıyla göstererek.Suçu ne biliyor musun?Beni aldattı ve tabi senide. Nasıl mı.?Günlerdir eve geç geliyordum. İşten geç ayrılıyordum oldukça da yorgundum. O gün eve erken dönüp sürpriz yapmak istedim. Eve girdiğimde masanın üzerinde iki tane şarap bardağı ve şişesi vardı. Neler olduğunu anlayamadım daha doğrusu anlamak istemedim. Yatak odasına girdiğimde gördüklerime lanet okuyordum. "

     "Peki ne gördün?".       "  Ne mi gördüm? Devamını tahmin edecek yaşa geldiğini zannediyorum"

    

       "Bu da senin amcan...Suçu ne biliyor musun? Annenin beni aldattığı adam senin amcam benimde öz kardeşim......

       " Son olarak bu da senin alkolik teyzen .Suçu ne biliyor musun?İşlerim anneden sonra daha da yoğunlaşmıştı. Sana nasıl bakacağımıda bilmiyordum. Ben isteyen sana teyzenin bakmasını istedim. Teyzem ise alkol alıp alıp seni dövüyordu. Aç bırakıyordu. Nasıl mı öğrendim?Teyzen vücudundaki morlukları kapatmak için bebek pudrası kullanmış. Taki seni banyo yaptırana kadar. Seni kendi evimizde banyo yaptırdığımda pudralar çıktı. Vücudundaki morluklar ve sigara izmaritleri belirlendi. Gördüğüm şeylerle beyninden vurulmuşa döndüm. Gözüm döndü. O gece karar verdim.Onca planı o gece yaptım. Herşey senin içındi kendim için değil yemin ederim. "

Babam elimi çözdü ve şöyle dedi "Hadi git bütün gerçeği öğrendin ne yapmak istiyorsan yap özgürsün"

    Ben sandalyeden doğruldum ve babama "Peki ya diğerleri?Onlar sana ne yaptı?" dedim.

      "Emin ol kimse günahsız değil " dedi babam .

     " Peki beni aç bıraktığını nasıl anladın?"

     " Seni doyurmak imkansız ama her zamankinden 3kat fazla yemek istiyodun ":-)

    

       Evet bölüm bitti.Bir sonraki bölüm zaman alabilir.Malum okullar başlıyo.Okulların başlaması yazmamı geciktirebilir ama bu sizin beğenmiceğiniz anlamına gelmez .Oylarınızı ve vote leri bekliyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere........

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 08, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin