Graine D'amour

~ Aşk Tohumu ~

Güncellendi: 19 Şubat 2019

Sevgili yazarcığınız yeni kitabıyla karşınızda, bu kitap Marichat kitabı olacak ve yazarken olabildiğince uzun yazmaya çalışacağım. Umarım okurken zevk alır ve sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap olur. ^-^

Hadi bölüme geçelim!

Açıklama Dışı: 2048 Kelime

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Genç kız, bugün son kez okula gidiyordu. Ertesi gün artık Paris'de değil Çin'de olacaktı. Büyük Babası Rolland Dupain-Cheng, artık ölüm eşiğine gelmiş, tedaviden ötürü seyrek saçları tamamen dökülmüş, hayatı bir nevi yarı ölü yaşıyordu. Doktorlar 2 yıldır kemoterapi uygulasada Rolland'ın vücudu, tedaviye olumlu yönde tepki vermiyordu. Prof. Doktora göre, Sadece 3 aylık ömrü kalmıştı. Genelde bu tahminler tam tutmasada ona yakın sonuçlar çıkıyordu. Marinette, geceleri büyük babası için gizlice ağlasada ailesine belli etmiyordu. Çünkü biliyordu ki onların durumu kendisinden daha kötü olduğunu...

Marinette gülümsemeye çalışarak yeni bir güne uyandı. Bugünlük bütün dertlerini unutacaktı. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışacaktı. Eski saf, şirin kız rolüne bürünecekti. Hızlıca üstüne standart kıyafetlerini geçirdikten sonra Tikki'ye kurabiye verip evden çıktı. Peki Tikki ne olacaktı? Onu da Çin'e gideceğinden dolayı Master Wang Fu'ya teslim edecekti. Genç kız, gideceğini daha hiçkimseye söylememişti. Ne en yakın arkadaşı Alya biliyordu ne de biricik ortağı Chat Noir biliyordu. Onlara tabii ki veda etmeden gitmeyecekti. Marinette, Alya ile kolaylıkla vedalaşabilirdi ancak peki Chat Noir? Ya süper kahraman haline büründüğünde biricik kedisi sivil formunda olursa ne yapacaktı? İşte bu konu hakkında hiçbir fikri yoktu. Tek dileği şansın bir kez kendisinden yana olmasından yanaydı.

Sınıfa girince teker teker bütün arkadaşlarına sırayla sarıldı. Onlardan 3 ay kalmak ona çok zor geliyordu. Belki 3 aydan fazla bile kalabilirlerdi orada. Belki de temelli oraya yerleşecekler ve bir daha geri dönmeyeceklerdi. Genç kız bunları düşünürken çoktan firar etmiş olan gözyaşlarını yeni fark ediyordu. Nazikçe gözyaşlarını sildikten sonra arkadaşlarına durumu anlatmaya başladı.

"Çocuklar maalesef üç ay Fransa'da olamayacağım."

Alya hemen arkadaşının sözünü kesti;

"Ne demek bu şimdi?"

"Büyük Babam Rolland çok hasta. Doktorlar kanser teşhisi koymuşlar ve söylediklerine göre 3 aylık bir ömrü kalmış."

Rose ağlamalı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Yani bu 3 ay sensiz okula gideceğimiz anlamına mı geliyor?"

"E-evet öyle. Ailemin söylediklerine göre bugün uçağa binip Fransa'dan ayrılıyormuşuz."

"Peki ya Adrien? Onu da bırakıp gidecek misin?"

"Alya! Ben temelli gidiyorum demedim. Hem Adrien "O sadece bir arkadaş," diyen birisinin gitmesine çok üzülmez. Neden ben önemseyim?"

O sırada Adrien sırasında oturmuş, Marinette'in dediklerini dinliyordu. Genç kızın son söylediği sözler kalbini kırmıştı. Oysa genç oğlanın duyguları değişmiş, artık Marinette'den hoşlanıyordu. Ama artık her şey için geç olduğunu düşünüyordu. Eğer zamanında doğru seçim yapmış olsaydı belki de Marinette'le sevgili bile olabilirdi. Ama şimdi daha onun yüzüne bakabilecek bir cesareti bile yoktu. O zamanında seçimini Leydisinden yana yapmıştı. Seçimini yanlış yaptığı için belki de sevdiği kıza veda edemeden, ona onu sevdiğini söyleyemeden kaybedecekti.