Yoruldunuzmu ya?
Ben çok yoruldum. 17 yaşında dert sahibi biriyim. 100 yaşında gibi hissediyorum.Düzenleyemedim eksik yahut yazım yanlışı varsa özür dilerim
DVB yeni bölüm isteyenler var. Burdan yazmam garip olacak belki ama haklısınız. Haketmediğim bir beğeni sınırı koydum. O yüzden bilmiyorum, hiçbirşey bilmiyorum.
...
MİN-SOO..
Elimle şakaklarımı ovalayıp bıkkınca nefes vermiş ve elimdeki kalemi ders kitabının üzerine atmıştım
Kafam çok karışıktıBu gün o kadar saçma ve garip şeyler olmuştu ki bir türlü aklım almıyordu
Mark beni Yoongi'le re sevgilisi olarak tanıtmıştı. Sonraki derse girmeden Mark benden önce davranıp müdürle konuşmuş ve rahatsız olduğumu söyleyip beni direk eve getirmiş ve gitmişti tabi müdür ailemi arayıp rahatsız olduğumu söyleyince girmediğim ilk ders arada kaynamıştı.
Mark gitmeden önce Ona birçok soru sormuştum. Hepsine daha sonra cevap vereceğini söylemişti, şimdi ise ne Mark ne Jackson'a ulaşamıyordumAklım ise garip bir şekilde sürekli Yoongi'deydi o çocukta değişik şeyler vardı.
Gözleri aklıma geldikçe kendi kendime korkuyordum. Jackson'dan nefret ettiğini biliyordum aralarında büyük bir mesele var gibiydi. Ve endişeliydim o dengesiz çocuk Jackson'a zarar verebilirdi ve ben korkuyordum...Kendi kendime büyük odamdaki çalışma masamda otururken kapım çalmıştı başımı o tarafa çevirdiğimdeki annem ve babam kapıdan gülümseyerek bana bakıyorlardı
Evet koleje gitmek istemesemde benin tek ailem onlardı ve onları seviyordumAnne "Tatlım.. biz biraz daha iyimisin diye bakmaya geldik.."
Dediklerindeki gülmüş ve göz devirmiştim. Müdüre ne dediklerini bilmiyorum ama eve gelir gelmez karnım ağrıyor demiştim beni regl sanıyor olsalarda umursamadan bütün gün Mark ve Jackson'a ulaşmaya çalıştım
"Gelin.. iyiyim ben.."
Dediğimdeki ikiside yanıma gelmişti önce babama ardından anneme sarılmıştım
Baba "Minsoo yarın piskoloğuna gitmeye ne dersin uzun zamandır gitmiyordun.?"
Ona göz devirirken yatağıma gidip oturmuştum
"İyiyim.. ben.. lütfen şimdi gidin uyuyacağım."
Diye kibarca onları kovduğumdaki ikiside odamdan çıkmıştı ben ise telefonumu tekrar alıp bağdaş kurmuş ve yine Jackson'u aramıştım bu kaçıncı sayamadım bile
Jackson "Minso."
Duyduğum sesle gözlerim irice açılmıştı telefonu uzkalaştırıp ekrana bakmış ve hızla kulağıma geri dayamıştım
"Jackson..! Nerdesin sen.! Neler oluyor.? Çok korktum, iyimisi-"
Jackson "İyiyim ateşböceği, sakin ol."
Derin bir nefes verip elimle saçlarımı karıştırmıştım
"Ben.. kafam çok karışık Jackson Mark Yoongi'ye sevgili olduğumuzu söyledi ve Tanrı aşkına o Mark'ın piç babası onu nasıl koleje yolladı.?"
Jackson "Mark'ı o okula ben yolladım. Seni koruması için."
"Nasıl.? Kimden.! Neden.?"
Jackson "Bak.. ben ve Yoongi arasında uzun zamandır bir kavga var. Aramız hiç iyi değil. Yoongi seninle bir bağımız olduğunu öğrenirse sana zarar verebilir. Bu yüzden Mark'ı ne olur ne olmaz diye seninle aynı okula aldırdım. Mark onlara sevgili olduğunuzu söyledi böylece Yoongi senin orda olmanla ilgili şüphe duymayacaktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Are You Now ?(MİN YOONGİ)
Fanfiction"Seni öldüreceğim." Karanlık bir sesle fısıldamıştı.. iliklerime kadar titremiştim. Yutkunmuş ve bikraç adım geri gitmiştim. Bir bakışıyla beni öldürebileceğini ve bundan gram pişmanlık duymayacağını gösteriyordu. Bir de şaşkındım.. Ne yani okulum...