Medya bağımlılık yaptı ekranı yalıyorum xjwşdkwşlsm
Gaza geldim ve kurgu da biraccık değişiklik yaptım. Ficin kapağına giderseniz demek istediğimi anlarsınız. Hemen gidin ve oradaki değişiklikleri analiz edin bakam hemen! 2 kişilikli Yoongi klişe geldi.. neden birkaç tane daha kişiliği olmasın? Xkiskxiwöz
Bu bölüm Veletlerime ithafen jdledk❤
....
MİN-SOO
Sinirliydim..
Tek kelime ile öfke ve nefret ile doluydum.
Min Yoongi hayatıma aniden girmiş ve içine sıçmıştı.
Sinirle karşımdaki duvarı izlerken dünden beri bir gram azalmamış olan sinirim yüzünden ayağımı sallıyor ve ders anlatan sikik öğretmeni gram dinlemiyordum. Bu sırada öğretmeni umursamadan iki saattir hatta sınıfa gireli beri susmayıp başımın etini yediği için her an öldürebileceğim Mark'ı takmıyordum.
Dün Jackson'un sorusu ardına tek kelime edememiş ve ağlamıştım Jackson ise sadece
'Beni hayal kırıklığına uğrattın'
Demiş ve telefonu suratıma kapatmıştı. Ağlayarak defalarca aramıştım onu fakat bakmamıştı
Ardından ağlaya ağlaya o iğrenç yerden uzaklaşmış ve eve gelmiştim..
Hâlâ aklım almıyordu. Beni tuzağa düşürmüştü
Resmen beni tuzağa düşürüp ilk öpücüğümü çalması yetmezmiş gibi ilk ve tek aşkımıda elimden almıştı.
Okula gelir gelmez niyetim direk boğazına yapışıp onu öldürmekti. Fakat o alt sınıftaki Jungkook piçinden başka kimse gelmemişti okula. Ayrıca şu anlımdaki dövme meselesi, dün ağlaya ağlaya saçımı kesmiş ve kendimce kahkül bırakmıştım. Yazı görünmüyordu. Ne hoş ama.. anlımda kocaman harflerle Yoongi yazıyordu..
Şerefsiz Yoongi
Kendimi resmen lekelenmiş gibi hissediyordum. Beni öpmüştü.. Evet öpmüştü ve resmen bu deli gibi hoşuma gitmişti. Belki de bu yüzden bu kadar kızgındım. Jackson yanlış anladığı için o piç beni tuzağa düşürdüğü için değilde bu öpücüğün resmen aklımı kaçırıp kalbimin deli gibi atmasına neden olduğu için kızgındım
Mark "Minso orda ne işin vardı ve Yoongi sana ne yaptı delireceğim.. Jackson ebemi sikti."
Kulağımın dibinde hâlâ konuşmaya devam ederken artık dayanamamış, sinirle ona dönmüş ve bağırmıştım
"Tek kelime daha edersen sike sike öldürürüm seni.!"
Bir saatir ders anlatan öğretmen susmuş ve bana bakmıştı, aynı sınıftaki herkesin bana baktığı gibi.
Bakın lan bakın zaten ben burda ayı oynatıyorum
"Bir problemmi var gençler.?"
Orta yaşlı öğretmen gözlüklerini düzelterek bize baktığındaki sinirle bir soluk vermiştim
"Bay Doo-yan lavaboya gidebilirmiyim.?"
Dediğimdeki adam gözlerini kısmış Mark ve bana kısa bir bakış atıp tekrar tahtaya dönerken konuşmuştu
"Gidebilirsin."
Hızla ayağa kalkmış ve sınıftan çıkmıştım. Bağzen kendi kendimi sinirden yiyip bitirmekten korkuyordum. Resmen kendimi dişlemek istiyordum.(yazar kendinden alıntı yapar.)
"Umarım araba çarpmıştır da ölmüştür."
"Ya da okul merdivenlerinden düşüp felç geçirmiştir."
Diye kendi kendime söylenerek koridor boyu ilerlerken koridor duvarındaki büyük panoya birşeylar asan Baekhyun'u görmüştüm
Ulan şu çocuğa da bir doğru düzgün yakalanamadım. Sürekli kendi kendime konuşurken karşılaşıyoruz.
Elinde birkaç kağıt vardı ve onları asıyordu. Gözlerimi kısıp dikkatle bakmıştım, yakışıklı çocuk diye geçirdim içimden ayrıca çok disiplinli akıllı bir öğrenciye benziyordu okul üniformasının hiçbir yeri kırışık değildi ve aşırı titiz birine benziyordu.
Kahverengi saçlarını kafif yana yatırmış kaşlarını çatmış dikkatle kağıtları asıyordu
Okul başkanı olmak için özel seçilmiş gibiydi. Yahut bu hayat için fazla yakışıklı.
Belki o Min Yoongi hakkında birşeyler biliyordur diye geçirdim içimden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Are You Now ?(MİN YOONGİ)
Fanfic"Seni öldüreceğim." Karanlık bir sesle fısıldamıştı.. iliklerime kadar titremiştim. Yutkunmuş ve bikraç adım geri gitmiştim. Bir bakışıyla beni öldürebileceğini ve bundan gram pişmanlık duymayacağını gösteriyordu. Bir de şaşkındım.. Ne yani okulum...
