1. BÖLÜM

17 3 1
                                    


BELA MIKNATISI

*Her şey çok güzeldi*

16 yıl önce:

Sıcak bir ailenin ne demek olduğunu bilir misiniz? Her ne olursa olsun birbirlerine sıkıca kenetlenen birbirlerini çok seven bir aile. Kardeş kavgalarının olduğu, sevinç çığlıklarının duyulduğu, sabahları içeride mis gibi taze ekmek kokusunun olduğu, mutluluğun eksik olmadığı bir aile.

Bahar bugün tatile gidecek olmalarının heyecanıyla sabah erkenden kalktı. Gerçi gece gözüne uyku girmemişti ki. Hemen yatağından kalktı ve bodozlomasına abisinin odasına girdi. Gördüğü görüntü onu hiç şaşırtmamıştı. Abisi yorganınkafasına kadar çekmiş uyuyordu. Abisi hep böyleydi. Uykusu onun zaafıydı. Erken kalkmaktan hiç hoşlanmazdı ve onu her sabah uyandırmaya çalışan küçük kardeşine oflayarak yataktan kalkardı.
Bahar hemen abisinin üzerine atlayıp yatakta zıplamaya başladı.

- Abiiii hadi uyaaan.

- .....

- Ya Abiiii.

- Git başımdan sevgili kardeşim.

- Abi birazdan yola çıkıcaz farkında mısın? Uyanman gerek. Hadii.

- Bahaaar tepemde çenene motor takılmış gibi konuşacağına gidip uyu.

- Abi ne uyuması yaaa. Hadi sende kalkmak zorundasın.

- Uyicaaam.

- İyi bizde sensiz denize gideriz. Sen burada kal hıh.

- Of ya. Tamam kalktım.

- Aferin abişim.

Bu Bahar çok fenaydı. Henüz 6 yaşında olmasına rağmen büyümüşte küçülmüş gibiydi. Bahar neşe dolu sevimli bir çocuktu. Abisiyle çok iyi anlaşırlardı ama bazen arada çatışmalar çıkardi. Her defasında ortak noktayı bulmayı başarıyor-
lardı ama. Bahar biraz da sakar bir çocuktu. Bu yüzden onunla dalga geçen alay eden çocuklar vardı etrafında. Bahar çok küçük olmasına rağmen birçok şey yaşamıştı. Başını belaya sokmayı başarabilen biriydi.
Bazen de bunun nedeni meraklılığı oluru. Sırf merakı
yüzünden civayı kafasına dikmişliği bile vardı.

Bahar koşarak mutfağa indi ve annesi Müjde Hanım'ı fırından yolda atıştırmak için kurabiyeleri çıkardığını gördü.

- Ah kalktınnmı canım?

- Evet uyandım anne.
(Hiç uyuyamadım ki.)

- Abin uyandı mı ?

- Evet uyandırdım.
( Göbeğim çatladı uyandırana kadar.)

- Tamam sen içeriye geç anneciğim.

- Tamam anne.

Bahar içeriye gitti ve televizyonu açtı. Bahar' ın en sevdiği çizgi film çıkmıştı.
Tabii ağbeyinin de en sevmediği. Abisi ondan sadece 3 yaş büyüktü. 9 yaşındaydı ama çizgi film izlemekten hiç hoşlanmazdı.
Bahar çizgi filmini izlemeye dalmışken abisi içeriye girdi.

- Of Bahar yine çizgi film mi izliyorsun?

- Evet.

- Çok saçma ne anlıyorsun bundan?

- Bence çok güzel.

Abisi Yiğit Ali koltuğa oturdu ve "Ne zaman yola çıkacağız Bahar?"

- Birazdan çıkarız abi babam eşyaları taşıyormuş annem de yolda yemek için bir şeyler hazırlıyordu.

- Tamam.

Yiğit Ali Bahar' ın izlediği çizgi filmden baya sıkılmışa benziyordu.

- Bahar ben çok sıkıldım. Hadi başka birşey aç.

Bahar tam cevap vereceği sırada annesi içeri girdi.
"Hadi çocuklar çıkıyoruz."

Bahar hemen ayağa kalktı ve koşarak dışarıya çıktı. Annesi ve abisi onun bu heyecanlı haline gülüp televizyonu kapattılar ve evden çıktılar.

Hepsi arabada yerini almıştı.
Hakan Bey çocuklara dikiz aynasında bakıp "Heyecanlı mısınız çocuklar?" dedi.

Bahar hemen lafa atlayıp
" Ben çok heyecanlıyım baba." dedi.
Hakan Bey Bahar'ın bu heyecanlı haline kahkaha atıp arabayı çalıştırdı.

Hakan Bey arabanın teyipinden bir şarkı açtı. Bu şarkı Bahar'ın en sevdiği şarkıydı. Yiğit Ali' de severdi bu şarkıyı. Abi kardeş şarkıya eşlik etmeye başladılar. Söyleyecekleri son şarkı olduğundan habersiz bir şekilde söylediler o şarkıyı.

İki çocuğun neşeli sesi ve anne babalarının onları izlerken attığı kahkahalar doldurmuştu arabanın içini. Tam o anda bir şey olmuştu ama. Neşeyle karışmış tüm kahkahalar susup yerini çok korkunç ve büyük bir sese bırakmıştı. Bu neşeli ve aydınlık ailenin hayatı işte tam bu noktada kapkara bir buluta dönmüştü.




BELA MIKNATISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin